27 Kasım 2024, Çarşamba

Serçe: “Eğitim sistemi yerle bir edildi”

26 Kasım 2024, Salı 07:04

     


CHP Aliağa İlçe Başkanlığı’nda 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle basın açıklaması gerçekleştirilerek eğitimdeki sorunlar dile getirildi. CHP Aliağa İlçe Başkanı Ali Serçe, 22 yıllık AK Parti iktidarında eğitim sisteminin yerle bir edildiğini, öğretmenlerin var olan sorunlarına yenilerinin eklendiğini söyledi.

24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle CHP Aliağa İlçe Başkanlığı’nda basın açıklaması gerçekleştirildi. CHP Aliağa İlçe Başkanı Ali Serçe ve parti ilçe yöneticilerinin yer aldığı açıklamada eğitimde yaşanan sorunlar ele alındı. Eğitim sisteminin ve öğretmenlerin sayılamayacak kadar çok sorunu bulunduğunu dile getiren CHP Aliağa İlçe Başkanı Ali Serçe, “22 yıllık AKP iktidarında eğitim sistemi yerle bir edilmiş, öğretmenlerimizin var olan sorunlarına her geçen gün yenileri eklenmiştir. İktidar, politikalarına öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran uygulamalarla devam etmektedir.” Dedi.

“Öğretmenlerin güvencesiz çalışmasının önü açıldı”

22 yıllık AK Parti iktidarında öğretim programlarının defalarca değiştirildiğini kaydeden Serçe, “Yönetici atamalarında liyakat ilkesi yok edilmiş, 2014’te yaklaşık 50 bin yönetici görevden alınmıştır. Teftiş sistemi yok edilmiş, müfettişlik sisteminde sayısız değişiklik yapılmıştır. Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına geçilerek, öğretmenlerin güvencesiz çalışmasının önü açılmıştır. 2002 yılında 68 bin olan atanmayan öğretmen sayısı, iktidarın yanlış politikaları nedeniyle bir milyona yaklaşmıştır. Bugün, yetersiz atamalarla eksik bırakılan kadrolar, ücretli öğretmenlik sistemi ile doldurulmaya çalışılmaktadır. Her yıl yaklaşık 85 bin öğretmenimiz, asgari ücretten daha düşük ücretlerle, güvencesiz ve emeklilik hakkı olmadan çalıştırılmaktadır. 25 yıllık kadrolu bir öğretmen, bugün 41 bin lira maaş almaktadır. 2002 yılında 540 lira olan maaşı ile 19,7 çeyrek altın alan öğretmenlerimiz, bugün sadece 8,3 çeyrek altın alabilmektedir.” Diye konuştu.

“Binlerce öğretmen haksızlığa uğradı”

2002 yılında 175 lira olan Eğitim Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneği ile 6,4 çeyrek altın alabilen öğretmenlerin, şu an 4 bin 85 lira olan ödenekle 0,8 çeyrek altın alabildiğini kaydeden Serçe, “Öğretmenlerimiz yoksulluk sınırı altında maaşlarla çalıştırılmaya devam etmektedir. Deprem bölgesinde; okulları yıkılan, çalıştığı kurum kapanan öğretmenlerimiz, işlerini kaybetmiştir. Öğretmenlerimiz, depremle yaşadıkları kayıp ve sıkıntılar yanında zorlu çalışma koşullarıyla da hak kaybı yaşamaktadır. Kamuya öğretmen alımlarında yapılan mülakat uygulaması, seçim öncesi söz verilmesine rağmen kaldırılmamıştır. İktidarın, ‘Mülakatları mülakat gibi yapacağız.’ diyerek çıktığı yolda binlerce öğretmenimiz haksızlığa uğramıştır. Farklı illerde farklı komisyonların mülakata girmesiyle objektif bir değerlendirme yapılamamış, bunun sonucunda iller arasında ciddi puan farkları oluşmuştur. Bunun karşısında iktidar, TRT aracılığıyla öğretmeleri ‘algı yaratmak’ ile suçlamıştır. Mülakat sonucunda hala atama içinde yer alsa dahi, sıralamada geriye düşen öğretmenlerimiz de hak kaybı yaşamıştır.” İfadelerini kullandı.

“Siyasi baskı ve mobbing arttı”

Ali Serçe, yeterli kadrolu temizlik görevlisi verilmediği için bugün öğretmenlerin okullarında temizlik yapmak zorunda bırakıldığını, yeterli güvenlik ve teknik personel olmadığı için İbrahim Oktugan ve Sibel Turan öğretmenlerin hayatını kaybettiğini söyledi. Serçe, “Öğretmenlik Meslek Kanunu ile öğretmenlik mesleği basamaklandırılmıştır. Öğretmenlerimiz; ücretli, sözleşmeli, öğretmen, uzman, başöğretmen şeklinde farklı statülerde farklı ücretlerle çalıştırılmaktadır. Milli Eğitim Akademisi ile öğretmenlerin diplomaları yok sayılmıştır. Özel sektörde çalışan öğretmenler, taban maaş hakları ellerinden alındığı için, asgari ücrete mahkûm edilmiştir. Öğretmenlerin çalışma ortamlarında, siyasi baskı ve mobbing artmıştır. Mevcut çalışma koşulları ve siyasi iktidarın uygulamaları, öğretmenlik mesleğinin saygınlığını yok etmiştir.” Diye konuştu.

“Milli Eğitim Bakanı mülakatlardaki şaibeleri itiraf etti”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, göreve geldiği günden bu yana eğitim alanındaki uygulamaları ile eğitim sistemini zedelemeye devam ettiğini vurgulayan Ali Serçe, “Göreve başlar başlamaz; karma eğitimi tartışmaya açmış, tarikat ve cemaatlerin uzantısı olan vakıf ve derneklerle protokol imzalamaya devam edeceğini ifade etmiştir. Okul öncesi düzeydeki öğrencilere yönelik başlatılan ücretsiz yemek uygulamasını kaldırmıştır. Onun görev yaptığı süre boyunca, Mesleki ve Teknik Eğitim kapsamında çalıştırılan 11 çocuğumuz hayatını kaybetmiştir. ‘Mülakatları mülakat gibi yapacağız.’ diyen Bakan, daha önce yapılan mülakatlardaki şaibeleri itiraf etmiştir. 20 bin öğretmen alımı için yapılan son mülakatlarda bin yüz öğretmenin sıralamasında değişiklik olduğunu belirterek, mülakat sistemindeki haksız uygulamaları gün yüzüne sermiştir. Haksızlığa uğrayan öğretmen sayısı, verilen bu sayının çok üzerindedir. Milli Eğitim Bakanı 16 Kasım 2024’te Batman’da; laiklik karşıtı söylemlerde bulunmuştur. Yusuf Tekin Bakan olurken; Anayasamızın 81. Maddesi’nde yer alan metni okuyarak “demokratik ve lâik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağına” dair and içmiştir. Ne var ki Yusuf Tekin içtiği anda bağlı kalmayarak, laiklik ilkesini yalan ve çarpıtma ifadelerle hedef haline getirmiştir.” Dedi.

“Yusuf Tekin hakkında suç duyurusunda bulunduk”

Tekin’in ifadelerinin, ne eleştiri ne de ifade özgürlüğü olarak açıklanamayacak düzeyde olduğunu kaydeden Serçe, “Bu ifadeler sebebiyle Partimiz, Milli Eğitim Bakanı hakkında ‘görevi kötüye kullanmak’ ve ‘halkı kin ve nefrete alenen tahrik’ etmekten 18 Kasım 2024’te suç duyurusunda bulunmuştur. Partimiz ayrıca, 30 Ekim 2024’te de mülakat sürecince yaşanan sıkıntıların giderilmemesi, bu yüzden öğretmen atamalarının yapılmaması, okullarda eğitim öğretim faaliyetinin düzgün işleyemeyişi gerekçesiyle de Bakan Yusuf Tekin hakkında görevini yerine getirmediği için suç duyurusunda bulunmuştur. 1965 yılında kurulan Türkiye Öğretmenler Sendikası’nın kurucusu ve Genel Başkanı Fakir Baykurt ‘Bey çocuğu bey, ırgat çocuğu ırgat olmasın diyedir mücadelemiz!’ sözüyle öğretmenlerin toplumsal görevini tanımlamıştır.” Dedi.

“Partimizin iktidarında bütün sorunlar çözülecek”

Cumhuriyet Halk Partisi olarak şiarlarının eğitimde fırsat ve imkan eşitliğini sağlayacak politikaları hayata geçirmek olduğunu vurgulayan Ali Serçe, “Partimizin iktidarında eğitim sisteminin ve eğitim çalışanlarının bütün sorunları çözülecek, öğretmenler toplumdaki saygınlıklarına kavuşacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında; öğretmenlerin tüm özlük haklarını içeren personel kanunu yapılacaktır. Uzman-başöğretmenlik sistemi kaldırılacak, aynı işi yapan ama farklı unvanlarla çalıştırılan öğretmenlik anlayışı son bulacaktır. Öğretmenlerimize, onları ayrıştırmadan, kıdeme göre yıl bazında mali hakları verilecektir. Eğitimin siyasallaşması engellenecek ve öğretmenler üzerindeki anti demokratik uygulamalara son verilecektir. Kamuda ücretli, sözleşmeli öğretmenlik ayrımına son verilecek, kamuda çalışan tüm öğretmenler kadrolu olarak görev yapacaktır. Özel sektörde çalışan öğretmenler için taban maaş uygulaması başlatılarak, kamudaki öğretmenler kadar maaş almaları sağlanacaktır. Usta öğreticiler hak ettikleri değeri görecektir. Liyakat ilkesi Milli Eğitimde yeniden tesis edilecek, bütün yönetici atamaları bu ilkeye göre yapılacaktır.” Diye konuştu.

“Öğretmenler hak ettikleri itibara ve mali haklara ulaşacak”

CHP iktidarında öğretmenlerin görev ve yetkilerinin devredildiği ÇEDES ve benzeri uygulamaların önünü açan tarikat ve cemaatlerin uzantısı vakıf ve derneklerle yapılan protokollerin iptal edilerek, okullarda öğretmenlerin tek yetkili kılınacağını söyleyen Serçe, açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı, “Tüm öğretmenlere 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde bir maaş ikramiye verilecektir. Öğretmenlerin insanca yaşayabilmeleri için, aylıkları ve ek ders ücretleri günün koşullarına uygun hale getirilecek, ek ders ücretleri maaş içine alınarak emekli aylıklarına yansıtılması sağlanacaktır. Tüm öğretmenlerin yoksulluk sınırı üzerinde maaş almaları sağlanacaktır. Eğitim öğretime hazırlık ödeneği bir maaş tutarında ve tüm eğitim iş görenlerine verilecektir. Ataması yapılmayan bir milyon öğretmenden 100 bininin bir yıl içerisinde ataması yapılacaktır. İktidarımızda; kamuda ya da özel sektörde çalışan, işe yeni başlayan, deneyimli olan, deprem vb. durumlardan etkilenen, emekli olan; ücretli, sözleşmeli, uzman, öğretmen, başöğretmen olarak ayrıştırılan ve değersizleştirilen öğretmenler, liyakatsiz atamalarla hakları yenen yöneticiler ve mağdur edilen usta öğreticiler; hak ettikleri itibara ve mali haklara ulaşacaktır. Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü kutlu olsun!”

(VOLKAN GÜNDÜZ)







 
Son Eklenen Haberler