Kemalizm zehirdir diye bir konuşma yaptı Hüda Par Mersin Milletvekili Faruk Dinç. Nerede yapmış bu konuşmayı? Atatürk’ün kurduğu TBMM çatısı altında. Ünvanı nedir? Hüda Par Mersin Milletvekili. Bu unvanı nasıl elde etmiştir? Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet rejiminin bir gereği olarak ortaya çıkan seçme ve seçilme hakkının sonucunda Cumhur İttifakını destekleme kararı alan partisinin Adalet ve Kalkınma Partisi listesinden seçilen dört milletvekilinden biridir. Milletvekili maaşını nereden almaktadır? Atatürk’ün kurduğu modern Türkiye Cumhuriyeti’nde devletin kaynak oluşturmak için vatandaşlarından aldığı vergilerden maaşı ödenmektedir. Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetin meclisinde göreve başlarken hangi yemini etmiştir? “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakattan ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim.”

Bu hatırlatmaları yaptıktan sonra şunu da ekleyeyim; Kemalizm zehirdir diyenleri, Atatürk’ü yok sayanları daha sağcı daha solcu daha milliyetçi daha Müslüman yapmaz sadece emperyalizmin işbirlikçisi yapar. Hüda Par Mersin Milletvekili Faruk Dinç’e II. Abdülhamit’in torunu Kenize Murad’ın şu sözlerini okumasını tavsiye ederim: Ailemin sürgüne gönderilmesinden daha önemlidir Atatürk’ün ülkemizi kurtarması. Atatürk ülkemizi kurtarmasa Avrupalı devletleri paramparça ediyorlardı ülkemizi.

Atatürk’ün başlattığı eğitim hamlesini ideolojilere inançlara göre değil de evrensel-bilimsel normlara göre sürdürebilseydik; onun milli birlik ve beraberlik anlayışını politikanın rezilliklerine kurban etmeseydik bugün millet olarak daha iyi ve yüksek bir seviyede olurduk ve onun kurduğu mecliste kendisine hakaret eden milletvekilleri olmazdı. Onun kurduğu cumhuriyet olmasaydı; kendisine nefret kusan, çakarlı lüks arabalarda millete tepeden bakan, namusu ve şerefi üzerine meclis kürsüsünde yemin eden milletvekillerinden biri olmak yerine padişahın hizmetkârı olacaktı belki de.

Yazımı, düşünür Alvin Toffler’in cümlesiyle bitireyim:21.yüzyılın cahilleri okuma -yazma bilmeyenler değil; öğrenmeyen, öğrendiği yanlışlardan vazgeçmeyen ve yeniden öğrenmeyenler olacaktır. Saygılarımla…