26 Aralık 2024, Perşembe

Cüruf bertaraf tesisi için ‘ÇED olumlu’ raporuna tepki

15 Ekim 2022, Cumartesi 06:49

     


Aliağa’nın Şehit Kemal Mahallesi’nde kurulmak istenen Endüstriyel Atık (Cüruf) Bertaraf Tesisi’ne Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED olumlu raporu verilmesine mahalle sakinleri ve çevreciler tepki gösterdi.

Aliağa’nın Şehit Kemal Mahallesi, Akçekise Bölgesi’nde kurulmak istenen Endüstriyel Atık (Cüruf) Bertaraf Tesisi’ne Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED olumlu raporu verilmişti. Mahalle sakinleri ve ilçedeki çevreciler karara tepki gösterdi. Dün, Aliağa Çevre Platformu (ALÇEP) öncülüğünde Aşağı Şehit Kemal Mahallesi’nde basın açıklaması gerçekleştirildi. Topluluk adına basın açıklaması yapan Aşağı Şehit Kemal Mahallesi Muhtarı Ayşe Algül, Aliağa’nın yeni bir çevre tehdidi altında olduğunu belirterek, bu tehdit bertaraf edilmezse telafisi mümkün olmayan bir sonuçla karşı karşıya kalınacağını vurguladı.

“Yasal haklarımızı sonuna kadar kullanmaya kararlıyız”

Foça’nın Ilıpınar Mevkii’nde cüruf dağlarının durumu ortadayken şimdi de Aliağa’nın Şehit Kemal Mahallesi Akçekise Bölgesi’nde, Batı Ege ve Güney Marmara Endüstriyel Atık (Cüruf) Bertaraf Tesisi, Cüruf Depolama ve Geri Kazanım Tesisi adı altında bir tesis açmak için yapılan ÇED başvurusuna yöre halkının, sivil toplum kuruluşlarının karşı çıkmasına rağmen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından ÇED olumlu raporu verildiğini söyleyen Muhtar Ayşe Algül, “Yöre halkı ve sivil toplum kuruluşları olarak Aliağamızı daha da yaşanmaz hale getirecek bu tesise itirazlarımızı her platformda dile getirmemize rağmen bakanlığın itirazlarımızı dikkate almadan vermiş olduğu bu kararı tanımamız mümkün değildir. Aliağa’da yaşayan herkes bu tesislere karşıdır ve her zeminde yasal haklarımızı sonuna kadar kullanmaya kararlıyız. Geçen hafta Aliağamızdan 12 mahalle muhtarı ile yörede yaşayan insanlardan oluşan 50 kişi bu kararın yürütmesinin durdurulması ve tamamen iptal edilmesi için EGEÇEP’in üstlendiği dava sürecini başlatmış olması bu kararlığımızın bir göstergesidir.” Dedi.

“Aliağamızın havasına bir kez daha kast ediliyor”

Hava kirliliği sınırlarını çoktan aşan Aliağa’ya bir kez daha firmaların kârı uğruna kıyıldığını ifade eden Algül, “Bu firma yapacakları işin boyutunu gizlemek içinde aklımızla alay ederek cüruf kelimesini parantez içine alarak 7 ilin endüstriyel atığını da ilçemize getirmeyi planlıyor. Bunun ne anlama geldiği açık. Kendi kirliliğimiz yetmezmiş gibi dışarıdan endüstriyel atıklar getirerek daha da çok çevre kirliliğine neden olacaklar. Aliağamızın havasına bir kez daha kast ediliyor. Gemi söküm tesisleriyle, hurda tesisleriyle, asbestli gemilerle, hava kirliliği sınırlarını çoktan aşan Aliağa’ya bir kez daha firmaların kârı uğruna kıyılıyor. Yani bilerek ve isteyerek hayatımız yok ediliyor. Elbette kıyılan, kast edilen bizlerin hayatıdır, çocuklarımızın geleceğidir, yeşil alanlardır, su kaynaklarımız, göletlerimiz, bal ormanlarımızdır.” Diye konuştu.

“Biz istemezsek yapamazlar”

Aliağa’nın, İzmir’in havası en kirli ilçesi durumunda olduğunu söyleyen Muhtar Algül, “Çevre Mühendisleri Odası 2020 Hava Kirliliği Raporu ve en son İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hazırlamış olduğu raporlarda doğrudan akciğerlere ulaşan ve alt solunum yolu enfeksiyonu, akciğer hastalıklarına yol açan partikül madde verileri baz alındığında Aliağamızın durumunun hiç de iç açıcı olmadığı görülecektir. Ne yazık ki İzmir’in havası en kirli ilçesi durumundayız. Bu karanlık tablo yetmiyormuş gibi şimdi de endüstriyel atık ve geri kazanım tesisi adı altında birçok yeni tesis kurulmak isteniyor. Biz Aliağalılar, yeraltı su kaynaklarımızı, tarım alanlarımızı, zeytinlerimizi, göletlerimizi, bal ormanımızı kirletecek tesisleri istemiyoruz. Aliağa’da yeni kirletici tesislerin kurulmasını kabul etmiyoruz. Söz konusu projelerin ÇED olumlu raporunun yürütmeyi durdurularak tamamen iptal edilmesini talep ediyoruz. Her yurttaş gibi temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşamak istiyoruz. Anayasamızın 56. maddesiyle güvence altında bulunan sağlıklı çevrede yaşama hakkının temel bir insan hakkı olduğunu bir kez daha vurguluyor ve bu bilincin bütün hemşerilerimizin ortak paydası olarak belirleyiciliğini ilan etmesini temenni ediyoruz. İnanıyoruz ki biz istemezsek yapamazlar. Biz karşı çıkarsak, biz itiraz edersek Aliağa’yı çölleştirmeye cüret edemezler. Biz izin vermezsek bütün bir hayatı paraya tahvil edemezler. Biz istemezsek gerçekten de yapamazlar. Nasıl ki Zehir gemisi NAe Sao Poulo’yu birlikte durdurduk bu tesisleri de durduracağız. Bu nedenle safımızı ve sesimizi çoğaltmalıyız.” İfadelerini kullandı.

(VOLKAN GÜNDÜZ) 







 
Son Eklenen Haberler