Pelin Onay: ‘Şiir biraz da emektir’
16 Temmuz 2024, Salı 07:54Tweet |
Şairliğinin yanı sıra öyküleri ile de dikkat çeken, kısa bir süre önce söz ve müziği kendisine ait olan Bi’Şey oldu ile müzikseverlerle de buluşan Pelin Onay ile şiir, edebiyat ve projeleri üzerine konuştuk. İyi okumalar
Şiir yazmaya nasıl başladınız? Şiirlerinizde ele aldığınız başlıca temalar neler? Soruyu biraz daha uzatayım şiirlerinizde kullandığınız dil ve üslup hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Nasıl yazmaya başladığımı çok net hatırlamıyorum ama ortaokul sıralarında henüz şiir olacağını bilmediğim bir şeyler yazmaya çalışıyordum ki çocuk yaşlarda bu durum karşı cinse duyduğumuz, hoşlanma adı altında ortaya çıkan kimi duyguların dökümüydü sanırım.
Kullandığım en bariz tema sevgi diye düşünüyorum. Sevgi, aşk ve ayrılıklar üzerine çok şiir ve yazı yazdım. Hatta ayrılıklar, vedalar kalemimi daha çok güdüledi. Üslup olarak nasıl cevap verebilirim bilmiyorum ama içimden nasıl akıyorsa kağıda da o şekilde dökülüyor. Nasıl konuşuyorsam öyle. Bu yüzden betimleme de fazlasıyla vardır şiirlerimde ve yazılarımda. Bir şeyi olduğu gibi ne anlatmayı sevdim ne yazmayı.
Günümüz Türk şiir ortamını ve yeni şair kuşaklarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Pek belli olmasa da çok ciddi bir şiir okuru var ama hak ettiği değeri gördüğünü de pek sanmıyorum. Şiir biraz mola yeri gibi kaldı. Dinlenmek istediğimizde, biraz sessizlik aradığımızda sarılıyoruz şiire. Ama hep var ve hep sevilesi olacak. Yeni kuşak şairleri de vaktim el verdiğince takip ediyorum ve içlerinde okumaktan keyif aldığım isimler de oluyor. Yalnız son zamanlarda gözlemlediğim bir şey var ki, 20-30 adet şiir yazan genç arkadaşlar hemen kitap bastırma telaşına düşüyor. Ne dergi okuyor, ne ürünlerini dergiye göndermiş, ne de şiir okuyor. Yazıyor ama okumuyor. Bu kadar basit değil şiir yazıp, kitap basmak, olmamalı. 20’li yaşlarda bir çok dergiden döndü yazdıklarım ama ısrarla çalışıp göndermeye devam ettim. Çünkü yayınlanmaya başlarsa bir adım attığıma inanacaktım. Demem o ki şiir biraz da emektir.
Sizi biraz tanıyabilir miyiz? Pelin Onay kimdir? kimleri dinler-okur? İlham aldığınız şairler kimler?
İyi bir okur ve iyi bir müzik sever olduğumu düşünüyorum. Kendimi bildim bileli okumak tutku benim için. Çantamda bir kitap mutlaka bulunur mesela. Müzikle ilişkim de aynı şekilde. Hatta müzik olmadan yazmakta zorlandığım çok olmuştur. Şarkılar kalemimi daha fazla güdülüyor. Buna eminim.
Kulağıma hoş gelen, yüreğime dokunan her müziği dinlerim. Müzik mutlaka kalbime değmeli. İlham aldığım şairler ise elbette var ve çoklar aslında. Ama her zaman baş ucu şairim dediğim Oğuzhan Akay’ı ilk sıraya koyabilirim. Akabinde Engin Turgut, Haydar Ergülen, Yılmaz Odabaşı, Didem Madak, Birhan Keskin, Küçük İskender, Ahmet Erhan, Eray Canberk, Halim Yazıcı, Cemal Süreya okumayı severim. Ki aslında okumaktan keyif aldığım daha çok şair var, hangi birini yazayım inanın bilemedim.
Şiir dışında başka edebiyat türlerine (roman, öykü, deneme vb.) yönelme isteğiniz oldu mu?
Elbette. Hatta bir kaç tane öykü kitabının ortak yazarlarından biri oldum. Benim için her biri çok değerliydi. Deneme diyebileceğimiz çok fazla düz yazım var. Bunların da bir kitapta buluşması için vakit buldukça derlemeler yapıyorum. Umarım en kısa zamanda bu düşüm de gerçekleşir. Romana gelince, roman yazmak hiç kolay değil. İstiyor muyum, elbette. Hatta uzun zaman önce başladığım ve girişini yapıp bir kenara bıraktığım bir çalışmam var. Kimbilir, belki bir gün bitirmek ve yayınlamak nasip olur.
Güncel sosyal ve kültürel meseleler sizin şiirlerinizi nasıl etkiliyor, bu konulara nasıl yaklaşıyorsunuz?
Şiirimi değil belki ama duruşumu, tavrımı elbette etkiliyor. Sosyal ve kültürel meseleler şiirime pek yansımasa da düz yazılarımda, yazmaya çalıştığım romanda, kimi şarkı sözlerinde elbette kalemime dokunuyor.
Şiir üzerine bu kadar sorduktan sonra müzikal yönünüze geçelim. Kısa bir süre önce söz ve müziği kendinize ait Bi’şey Oldu’yu müzikseverlerle paylaşmışsınız. Şiirden müziğe geçme nasıl oldu? Ne söylemek istersiniz?
Aslında şiirden müziğe geçmek gibi bir durum olmadı. Çünkü müzik hep vardı. Belki de şiir müzikten sonra gelmiştir, kimbilir. Bir enstrüman çalmasam da, sözü ve müziği aynı anda çıkan şarkılar döküldü dilimden hep. Bir an geldi bu şarkıların kafamın, yüreğimin içinde kalmasını istemedim. Bir adım atarak bu şarkıları paylaşmak fikri peşimi hiç bırakmadı. Ve en sonunda değerli hocam Levent Deniz Sönmez sayesinde bir tanesini giydirip, güzel bir yürüyüşe çıkarabildim. İşte “Bi’şey Oldu” bu duygu ve istekler sonucu müzik severlerle buluştu. Umarım yüreklere dokunur ve güzel bir yolculuğu olur. Ve umarım arkasından başka şarkılar da gelir ve katılır ona.
Şarkı yazma süreciniz şiir yazma sürecinizden farklı mıydı?
Ben bir fark göremiyorum açıkcası. İkisinin de ne zaman geleceği belli olmuyor ama geldiklerinde de sancılı bir süreç başlıyor. Bazen bir kısım yazıyorsunuz, devamı çok sonra geliyor. Bazen de su gibi akıyor, yazılıyor ve bitiyor. Ama her iki türlü de o süreç öyle sancısız olmuyor. Varsın olmasın ama yeter ki kelimeler hep gelsin, yazılsın ve söylensin.
Şiirle müzik arasında seçim yapmak zorunda kalsaydınız, hangisini tercih ederdiniz?
Böyle bir tercih yapamam maalesef. İkisinin de hayatımdaki yeri çok özel. Birini diğerine tercih etmem mümkün değil ki zaten ikisi de bana göre birbirinden ayrılamaz. Bir bütünler.
Yeni projelerinizden bahseder misiniz?
Biraz önce belirttiğim gibi diğer şarkılarımı da yavaş yavaş paylaşmak istiyorum .Bende kalmasınlar, dışarıda olsunlar, yüreklere dokunsunlar istiyorum. Bunun dışında uzun zamandır yazın anlamında bir şeyler yapamadım. Bazen hayatın akışı, getirdikleri sizi başka bir yola çıkarıyor. İçinizden gelmiyor bir şeyler üretmek. Kayıplar susturuyor. Bu yüzden yeniden yazmaya başlayabilirsem düz yazılarımı da kitaplaştırmak istiyorum. Umarım hepsi zamanı gelince gerçekleşir.
Gerçekleştirdiğim röportajların klasik sorusudur. Size de sormak istiyorum. Elinizde sihirli bir değnek olsaydı ne yapmak isterdiniz?
Hiç bir çocuk aç kalmasın isterdim. Çocuklar aç uyumasın ve sokaklarda yaşamasın.
(SERKAN SELİNGİL)
Yenilenebilir enerji kaynaklarındaki enerjinin depolanması için yerli ve milli
Aliağa Petkimspor, Basketbol Şampiyonlar Ligi B Grubu 5. hafta maçında, bugün
CHP İzmir İl Danışma Kurulu, ilçe başkanları ve yöneticilerinin de katılımıyla
DEM Parti Aliağa İlçe Eşbaşkanı Veysel Özbay, iktidarın belediyelere kayyım
Yazar Şenay Şentürk Sancaktar ile konusu Bulgaristan’daki Türklerin
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, ESİAD tarafından düzenlenen
Aliağaspor FK, karşılıklı anlaşarak yollarını ayırdığı Mesut Toros’tan boşalan
Kraft kutu, hem estetik hem de çevre dostu yapısıyla ambalaj dünyasında
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, belediyelerin açtığı
İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran’ın katılımıyla
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, aile içi şiddet ve kadına karşı şiddetle mücadeleyle
Anadolu Rock’ın genç ve enerjik sesi Rıza Gökbayrak ile müzik
Ev taşıma süreci oldukça stresli ve yorucu bir süreçtir. Yeni
Belediyelere bağlı şirketlerin vergi ve SGK borcu idare payından kesilebilecek. Karar,
Aydem Perakende ve Gediz Perakende, iş ortaklarıyla İzmir’de bir araya geldi.
Aliağalı kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele
Devlet Su İşleri (DSİ) ekiplerince, İzmir, Manisa ve Uşak'taki dere ve nehirlerden
SOCAR Marine, sürdürülebilirlik stratejisi doğrultusunda gerçekleştirdiği
İzmir Büyükşehir Belediyesi, orman yangınlarında meraları yok olan çiftçilere
Enerji kaynaklarının sürdürülebilirliği, çevreye olan etkileri
Gölpark Karavan Şenliği, Türkiye’nin dört bir yanından karavancıları
TFF 3. Lig'in 12. haftasında, Aliağaspor FK deplasmanda Osmaniyespor ile 0-0 berabere
İstanbul’un gözde ilçelerinden biri olan Bakırköy, iş
Siroz Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri başlıklı yazı, karaciğerin
İZSU Olağan Genel Kurulunda, MHP’li Aliağa Belediye Meclis Üyesi Hilal
Müzik dünyasının başarılı isimlerinden Sevtap Ünal ile yeni parçası
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, organize sanayi bölgelerine