ALİAĞA’NIN ÖLÜMLÜ İŞ KAZALARI KARNESİ
26 Mart 2019, SalıTweet |
Mutlu BAYKAL
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre; Dünyada her yıl işle ilgili kaza ve hastalıklar sonucunda 2.3 milyondan fazla kişinin hayatını kaybettiği ve 300 milyondan fazla iş kazasının meydana geldiği tahmin edilmektedir. Peki Türkiye’ de durum nedir?
SGK’ nın açıkladığı verilerine göre;
2013 yılında 191.389 kazada 1.360 kişi, 2014 yılında 221.336 kazada 1.626 kişi, 2015 yılında 241.547 kazada 1.252 kişi, 2016 yılında 286.068 kazada 1.405 kişi, 2017 yılında 359.766 kazada 1.636 kişi işyerinde geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybetmiştir.
Ülkemize ait veriler SGK verilerinde oluşmakta ve kayıt dışı çalışanlar, tarım işçileri, kaçak çalışan göçmenler gibi kişilerin ölümlü kaza istatistikleri bu verilerde yer almamaktadır.
Aliağa’ da durum nedir?
Aliağa’ nın ölümlü iş kazaları ile ilgili bugüne kadar somut bir araştırma veya istatistik bulunmuyordu. İSGARD (İş Sağlığı ve Güvenliği Eğitim Araştırma Derneği) yönetimi olarak kurduğumuz araştırma komisyonu 6 ay süren yoğun ve uzun çalışmalar sonucu Aliağa’ da 2010-2018 yılları arasında yaşanan ölümlü iş kazaları istatistiklerini çıkardı. Çıkan sonuç elbette çok acıydı. Ancak Bakanlığa, işverenlere, iş güvenliği uzmanlarına, işyeri hekimlerine, işçilere ve toplum vicdanına yol gösterecek bir bilgi kaynağı niteliğindeydi. Bu araştırma sonucunu kamuoyu ile paylaşmak için 16.03.2019 tarihinde tüm yerel basının katıldığı bir basın açıklaması ile duyurduk. Ancak açıklamadan sonra ilginç şeyler yaşandı. Aliağa bölgesinde son 9 yıla ait ölümlü iş kazaları araştırmasında, araştırmanın doğruluğu için teyit edilebilen kazaları istatistiklere dahil etmiştik. Ulaşamadığımız birçok kaza bilgilerini bizlere teyit edilebilir şekilde ulaştıranlar (aileler, doktora tezi yazan araştırmacılar vs.) oldu. Biz bu verileri de araştırmamızda güncelleme fırsatı bulduk.
Aliağa’ da; 2010 yılında 4 kişi, 2011 yılında 4 kişi, 2012 yılında 5 kişi, 2013 yılında 7 kişi, 2014 yılında 5 kişi, 2015 yılında 6 kişi, 2016 yılında 8 kişi, 2017 yılında 14 kişi, 2018 yılında 11 kişi olmak üzere toplamda 64 çalışan evine ekmek götürmek için gittiği işyerlerinde feci şekilde kaza geçirerek hayatlarını kaybetti.
Ölümlü kazaların olduğu sektörlere göre dağılımına bakacak olursak; %37,50 (24 çalışan) Metal/Demir Çelik, %25 (16 çalışan) Gemi Geridönüşüm, %15,63 (10 çalışan) Kimya Sanayi, %15,63 (10 çalışan) İnşaat/yol sektöründe hayatını kaybetti.
Kazaların oluş şekillerine göre; %33 Ezilme, %22 Yüksekten düşme, %16 Çarpma (bir cismin çarpması), %12 Zehirlenme/boğulma, %8 Yanma, %6 Trafik kazası, %3 Elektrik çarpması sonucu ölümler gerçekleşmiştir.
Araştırmanın en çarpıcı kısımlarında biri de ölümlü iş kazası geçirenlerin sendikalılık durumu ile ilgili olduğu göze çarpmaktadır. Türkiye genelinde sendikalı olmayanların geçirdiği ölümlü iş kazası orası %98 ve sendikalı olanlar %2 iken Aliağa’ da bu durum; Sendikasız işçilerde %81, sendikalı işçilerde ise %19 olarak ortaya çıkmaktadır.2010 yılından 2018 yılına kadar ölümlü iş kazası oranlarının 3 katından fazla artış olduğu görülmektedir.
İş kazaları, bir ülkede işçi sağlığı alanını yansıtan en somut göstergelerden biridir. İşyerlerinde uygunsuz/ tehlikeli çalışma ortamları, denetimlerdeki yetersizlikler ve umursamazlık, kanunların işçilerden yana olması gerekirken işverenleri koruyor olması, sendikaların işçilere karşı taşıdıkları sorumlulukları tam olarak yerine getirmemeleri ve çalışanların yaşadığı örgütlenme sorunları iş kazalarının yaşanmasına sebep olan nedenler arasında yer almaktadır.
Teknik olarak iş kazalarının %98’ i (%2’ si doğal afetler), meslek hastalıklarının ise %100’ ü önlenebilmektedir. Çalışma hayatının her alanında yaşanan işçi ölümleri bize önlemez bir olay olarak gösteriliyor. Sanırsınız ki her sene binleri geçen işçi ölümleri doğal afetlerde gerçekleşiyor! Ölümlü iş kazaları geçirenler, engelli hale gelenler ve meslek hastalığına yakalanıp ölenler bizim kontrolümüz dışında gelişmiş doğal bir olay ve normal bir gereklilikmiş gibi anlatılıyor. Aliağa’ da yaşanan ölümlü iş kazaları incelendiğinde tamamının aslında önlenebileceğini görmekteyiz. Genelde hiçbir eğitim verilmeyen işçilerden kaza geçirmemeleri ve yasanın emrettiği tedbirleri almadan tehlikelerin kaynağında yok edilmesi yerine çalışanlara kişisel koruyucu donanımları verip kaza geçirmemesi beklenmektedir. Çıkartılan yasaların Türk toplum ve kültürü, sosyal yapısı, ülkemizde ki işverenlerin iş güvenliğine bakışına uymadığı görülmekte, görevlendirilen iş güvenliği uzmanlarının kendi işverenlerinden maaş alıp, işyerlerinde acil durdurma gereken durumlarda iş güvenliği uzmanlarının işverenler durmuyorsa iş kurumuna yazı ile bildirmeleri gibi pratikte uygulanalabilir olmayan yönetmelikler çıkmaktadır. Yasa ve yönetmeliklerin kazaları azaltmadığı istatistiklerden de görülmektedir. Çoğu zaman da kaza nedeni “kader ve takdir-i ilahi’ ye” atılmaktadır.
“Anayasa Madde 49: Devlet, çalışanların hayat seviyesini yükseltmek, çalışma hayatını geliştirmek için çalışanları ve işsizleri korumak, çalışmayı desteklemek, işsizliği önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratmak ve çalışma barışını sağlamak için gerekli tedbirleri alır.”
Yazımın başlığını oluşturan Aliağa’nın ölümlü iş kazaları karnesine bakıldığında, Aliağa’ nın bu konuda sınıfta kaldığını görmek zor olmayacaktır!