KÖY ENSTİTÜLERİNİN ORTAYA ÇIKIŞI
16 Nisan 2025, ÇarşambaTweet |

Cevat YILDIRIM
Yeşil görmeyen gözler, renk zevkinden yoksundur. Burasını öyle ağaçlandıralım ki, kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu fark etsin. Atatürk
KÖY ENSTİTÜLERİNİN ORTAYA ÇIKIŞI
1928 yılında Kasım ayının birinde Türkiye Cumhuriyetinde Latin esasına dayanan yeni Türk harfleri kabul edildi. Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati Bey, yeni harfleri, halkın öğrenmesi için kurslar planladı. 1929 yılı başında gazeteler de “Yeni Türk Alfabesi” ile basılacaktı. Eğitim Bakanı genç ve gayretli bir insandı. İzmirli eğitimci harflerin yayılmasını göremeden 1929 yılı başında hayata gözlerini kapadı. Apandisit patlaması o çalışkan kişiyi toprağa düşürdü. Mustafa Kemal genç bakanın hayata erken veda etmesinden çok müteessir oldu. Göz pınarlarından inen tuzlu suyu engelleyemedi.
Cumhuriyet döneminde; ülkemizde çok kıymetli Milli Eğitim Bakanları görev yaptı. Bunlardan birkaç kişinin ismini buraya yazacağım. 1932 yılında Dr. Reşit Galip, kısa dönem görevde bulundu. Fakat yeni “öğretmen okulları” açarak[1] eğitimle okuma yazma oranının yükseltilmesine çalıştı. Ancak yetmedi. Saffet Arıkan da askerliğini çavuş-onbaşı olarak yapmış köy gençlerini köy öğretmen okulları civarında eğitimcilerin rehberliğinde kursa çağırdı. Gönüllülük esası geçerliydi. İlk kurs 1936 yılında Kastamonu’daydı. Arkasından Edirne, Eskişehir- Çifteler, Manisa Horoz köyde “Eğitmen” kursları açıldı. Buralarda kurs gören gençlere birer kılavuz kitap verildi. 1938 yılında İzmir Kızılçullu (Şirinyer) Eğitmen Kursu faaliyete geçti. Aliağa köylerinde okuma yazmayı başlatan bu genç eğitimcilerdir. Adı geçen deneme başarılı olunca yerine “Köy Enstitüleri açıldı.[2] Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’di. Birkaç yıl içinde Yurdumuzda 21 köy enstitüsü eğitim ve öğretime başladı. Bu okullardan yapan, uygulayan 17.000 öğretmen yetişti. 1946 yılında okulların programı biraz budandı. 1954 yılında tamamen kapatıldı. Bu okullar Avustralya’daki okulların sistemine örnek oldu.
Köy Enstitüleri; “İş içinde iş eğitimi uygulayan yurdumuza has okullardı” Köy Enstitülerinin unutulmayacak üç önemli kişisinin ismini yâd etmek istiyorum. İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç, İlköğretim genel müdürlüğünde “Şube Müdürü” olarak tek başına hizmet veren. Ferit Oğuz Bayır ve Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’i yürekten anmak bir öğretmen olarak görevimdir. O Bakan Yücel ki, Okullara binlerce kitap göndermişti. Bakanlığı sırasında Avrupa Klasik eserlerini Türkçe’ye çevirtmişti. Görev yaptığı sırada “Eğitim Şuraları” toplamış, eğitimin daha ileriye götürülmesi için eğitim uzmanlarının görüşlerini dinlemişti. Eğitim uygulamalarında iyi bir teftiş sistemi oluşturdu. Döneminde, Köy Okuma Odaları ve kentlerdeki Halk Odalarına yüzlerce kitap gönderdi. Hepsinin ruhları şad olsun.
Aliağa ilçesinde köy enstitüsünden mezun olan öğretmen ve sağlıkçıların isimleri ve enstitülere girişleri hakkındaki yazdığım bilgiler “Aliağa Cumhuriyet Dönemi” kitabımın 102, 103 ve 104. sayfalarında yer almaktadır. Bu kitabın hacmini araştırmalarla 80-90 sayfa kadar artırarak yazdım. Çalışmam, tasarruf genelgesi nedeniyle Belediye Kültür Müdürlüğü’nde şimdilik uyutulmaktadır. Eğer genelgenin içeriği gereğince basıma izin verilmeyecekse, acaba elektronik ortamda, meraklılar için paylaşılamaz mı? Zira onun hazırlanmasında büyük bir emek vardır. 1990 yılında Köy Enstitülü kökenli yazar Talip Apaydın ile enstitülerdeki eğitim metoduyla ilgili Foça’da bir görüşme yapmıştım. Hatırımda kaldığına göre şöyle konuşmuştu. “Biz konuyu belirlendikten sonra araştırma yapıyorduk. Daha sonra tartışıyorduk. Sıra düşünmeye geliyordu. Zihnimizde konuyu planlıyor, kâğıda döküyorduk. Sonra sıra anlatmaya ve yazmaya geliyordu. Bu safhadan sonra öğrenciler ve öğretmenler kritiklerini söylüyordu. Yazarın açıkladığı sistem daha doğrusu metot hala uygulanabilir sanırım.
Yazının başlangıcında aldığım yeşil üzerine cümle yurdumuzun her tarafında uygulanmalı. Her karış toprak yeşillendirilmelidir. Bugün Aliağa Atatürk İlköğretim okulundaki bahçe Köy enstitülü öğretmenlerce yeşillendirilmişti.
Yeşil çoğalırsa gözler, yürekler, mideler doyar. Yeşillikler olsun. Ülkemizin iklimi dört dörtlük olsun. Sevgilerimle.