Sanatın Ruh Sağlığı Üzerindeki Büyülü Dokunuşu
31 Temmuz 2023, PazartesiTweet |
Psikolog Vahide Sultan AKYOL
Sevgili Okuyucu,
Hayatın karmaşıklığı içinde, ruhumuzun derinliklerinde gizli kalan duyguları ifade etmek bazen zor olabilir. Belki de içimizde biriken kederi, sevinci, endişeyi ya da umudu sözcüklere dökmek mümkün değildir. Ancak insanın yaratıcılığının gücü sayesinde, sessizliğin içinden yükselen bir fısıltı gibi, sanat ruhun dili haline gelir ve bize huzur dolu bir liman sunar.
Sanatın ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkilerini anlamak için, sanat terapisinin ve farklı sanat formlarının stresle başa çıkma süreçlerine olan katkılarını keşfetmek önemlidir. Sanat terapisi, adeta bir şifacı gibi ruhumuzu sarar ve içsel yolculuğumuza rehberlik eder. Rengin, şeklin, çizginin ve melodinin muhteşem dansıyla, zihnimizin derinliklerinde saklı kalmış anılar ve duygular yavaşça yüzeye çıkar. Ruhumuzun çırpınan kanatları, tuvalde ya da sahnedeki hareketlerde özgürce kanat çırparak hafifler.
Kimi zaman resimler, yaşamın renk paletinden kopup gelen içsel bir feryattır. İşte o zaman, tuvaldeki her bir darbe, yüreğimizdeki sancıları hafifletir. Sanat terapisi, insanların kendilerini ifade etmekte zorlandıkları duyguları sanatın büyülü dünyasına taşıyarak, onları dönüştürmelerine yardımcı olur. Başkalarına anlatamadıklarımızı, tuvale dökmek, bir yandan da içimizdeki iyileşme sürecini başlatır.
Müziğin büyülü melodileri ise adeta bir terapi seansı gibidir. Notaların dilinden anlayanlar, ruhun dalgaları arasında yolculuğa çıkar. Duyguların ritmine uyum sağlayarak, içimizdeki tüm karmaşayı bir çırpıda silip süpürürüz. Belki de melankoliyi, mutluluğu, hüznü ya da coşkuyu bir piyano notasında buluruz. Müzik, iç dünyamızdaki duygusal zenginliği özgürce dışa vurmanın en saf hali gibidir.
Dansın koreografisi, bedenin şiirsel ifadesiyle ruhu sarar ve kurtlarımızı dans ederek serbest bırakırız. Dans, ruhumuzun özgürlüğüne açılan kapıdır. Adeta bedenimiz, dansın ritmine uyarak hafifler ve kendini ifade eder. Kendi dansımızı yaratır, iç dünyamızı renkli bir performansla dış dünyaya aktarırız. Dans etmek, yorgun adımlarımıza rağmen ruhumuzun hafiflediğini hissetmek gibidir.
Sanat, duygusal ifadenin yanı sıra özgürleşmeyi de beraberinde getirir. Yaratıcılığın sınırlarının olmadığı bu dünyada, kendimizi keşfeder ve dönüşürüz. İçimizdeki gücü, düşleri ve umutları sanatla besleriz. Sanatın özgürleştiren dokunuşu sayesinde, kendi kendimize yeten güçlü bireyler oluruz.
Unutmayın ki, sanatın büyülü dünyasında herkesin bir yeri vardır. Kalem, fırça, notalar ve bedenin hareketleriyle ruhumuzun derinliklerine doğru bir yolculuk başlar. Sanatla buluştuğumuzda, kendi iç dünyamızda kaybolurken aslında kendimizi buluruz.
Sevgiyle kalın,
Vahide Sultan Akyol - Psikolog