DEĞİŞİM SİZİN İÇİN Mİ, KARŞI İÇİN Mİ?
1 Haziran 2017, PerşembeTweet |
TUNCAY TÜRKMEN
Hayatınız boyunca birçok kişiyle tanışırsınız ve onlarla iletişim kurar, ilişkiye girersiniz. Aileniz, eşiniz, dostunuz, çocuğunuz, iş arkadaşınız, patronunuz vs. Ancak çevrenizdeki herkesle iyi geçinebilmeniz her zaman mümkün olmaz. Hatta birçok kez anlaşamadığınız insanları ya eleştirir ya da değiştirmeye çalışırsınız. Peki, bunlar ilişkilerinizi istediğiniz seviyeye getiriyor mu? Cevabınız hayır ise okumaya devam edin.
Çünkü kendinizden başka kimseyi istediğiniz seviyede değiştiremezsiniz. Bu nedenle ilişkileri düzeltmenin ilk adımı kendinizi değiştirmekten geçer. Genellikle insanlar karşısındakinin değişmesini veya düzelmesini beklerler. Kendinde bir kusur olmadığını düşünürler. Danışanlarımın bazıları görüşmeye ilk geldiklerinde "Kesin annemi/eşimi/çocuğumu size getirmeliyim, onunla konuşmalısınız, asıl onun görüşmeye ihtiyacı var." derler. Çünkü kendimizi değiştirmektense karşıdaki insanları değiştirmeye çalışmak, onları suçlamak çok daha kolaydır. Ya da "Ben niye değişeyim ki, o değişsin.", " Benim değişmeye ihtiyacım yok, çok da yoruldum zaten." gibi cümlelerle kendilerini savunurlar. Karşı taraf değişince ortada problemin kalmayacağını düşünürler. Bu durumda karşı taraf değişse bile, eğer siz kusur aradığınız ve algınızı değiştirmediğiniz sürece mutlaka başka problemler yaşanır.
Kendinizi değiştirmeye başladığınızda iletişiminiz ve ilişkileriniz güçlenecek, daha huzurlu yaşayacaksınız. Değişime öncelikle insanları karşınızda görmekten değil de, yanınıza alarak başlayın. Karşınızdakini yanınıza almak, onun olumlu yönlerine odaklanmanızı kolaylaştıracaktır. Neye odaklanırsanız onu büyütürsünüz. İlişki kurduğunuz kişiye mutlaka onun olumlu yanlarını, hoşunuza giden özelliklerini ve davranışlarını söyleyin. Takdir ediyor olmanız, ondaki olumlulukları pekiştirecek ve arttıracaktır. Algılarınızı ve bakış açınızı değiştirdiğiniz zaman ilişkilerinizi düzeltmeniz çok daha kolay olacaktır. Değişim sürecinizde, hoşlanmadığınız davranışların altındaki olumlu niyeti görmeye çalışmak size yardımcı olacaktır. Olumlu niyeti bulmak sizin kızgınlığınızı ya da kırgınlığınızı azaltacak hatta ona karşı sempati duymanızı sağlayacaktır.
İlişkilerde model olmak çok önemlidir. Onun size nasıl davranmasını istiyorsanız, siz de ona öyle davranmalısınız. Sizde olmayan bir özelliği ya da davranışı onda aramanız doğru olmayacaktır. Klişeleşmiş bir söz ile “Ne ekerseniz onu biçersiniz”. Önce siz değişin, zamanla çevrenizdekilerle ilişkilerinizin de düzeldiğini göreceksiniz.
Bir hikâye şu şekilde rivayet edilir: Bir gelin kayınvalidesiyle hiç geçinemiyormuş. İlişkileri o kadar kötüymüş ki eşiyle arası da bozulmaya başlamış. Gelin bir gün hocaya gitmiş. "Kayınvalidem bana kan kusturuyor, onun yüzünden kocamla boşanacağım, ölse de kurtulsam." demiş. Hoca kadına bir zehir vermiş, "Her yemeğine bu tozu az az dök, ama ona çok iyi davran, hep gülümse ve güzel şeyler söyle, böylece kimse senden şüphelenmez." demiş. Kadın hocanın dediğini yapmış. Bir ay sonra kadın koşa koşa hocaya gelmiş. "Aman hocam sen bana bu zehrin panzehrini ver, artık kayınvalidemle çok iyi anlaşıyorum, en yakın dostum oldu, ne olur, ölmesini istemiyorum." demiş. Hoca da "Panzehre ihtiyacın yok kızım, sana verdiğim sadece tuzdu, kayınvaliden ile aranı düzelten de senin değişip ona iyi davranmış olmandı." demiş (Alıntıdır).
Tuncay TÜRKMEN / PSİKOLOJİK DANIŞMAN ve AİLE DANIŞMANI