YENİ BİR YIL, YENİ UMUTLAR
30 Aralık 2016, CumaTweet |
TUNCAY TÜRKMEN
Sadece 2016 yılının son haftası olduğu için değil, içimden geldiği şekilde “YENİ BİR YIL” yazısı yazmak istedim. Acısıyla, tatlısıyla, iyisiyle, kötüsüyle, hüznüyle, mutluluğuyla ülkemizdeki her insan için bir 366 gün daha geride kalıyor. Ancak geride kalan yalnızca koca bir günler yığını değil, tabi ki!
Acı ya da tatlı yaşadıklarımız da geride kalıyor. Ne var ki 2016 yılında yaşadıklarımızın etkisi belki de ömrümüzün kalan günlerinde sürecek. Kayıplarımızın, kazançlarımızın etkisi bizi belki bir ömür boyu etkileyecek. Ancak kalıcılığını koruyacak olan ve durmadan tekrarlanacak bir şey var ki birileri yine hatalarından ders almayacak. Yaşadıkları ya da yaşattıkları olumsuzlukları ısrarla, durmadan tekrarlamaya devam edecek. Bir şekilde hep kendilerini ‘HAKLI’ çıkarmaya çalışacaklar.
Önemli olan sanırım olaylara büyük pencereden, duygularımızdan arınmış bir şeklide tarafsızca yukarıdan bakmak. Yani yaşadıklarımızı değerlendirip, varsa hatalarımızdan ders çıkarabilmek. Geçmişteki kaybettiklerimizden aldığımız dersler, gelecekteki kazanacaklarımızın temelini oluşturacaktır diye düşünüyorum. Yoksa günleri boşa harcıyormuşuz gibi geliyor bana...
Yeni yıllar, yeni umutları da beraberinde getirsin istiyoruz. Ancak farkında olmadan ya da bazen farkında olduğumuz halde bile, yaşamımızda yenilikleri istememize rağmen geçmişe takılıp kalabiliyoruz. Ne için? Kim için? Öz değerlendirme yapıp, kendimizi eleştirdiğimizde sanki bunu bir zayıflıkmış gibi algılıyoruz. Asıl önemli olan insanın öz eleştiri yapacak gücü ve cesareti göstermesi değil midir zaten?
Herkesi şapkasını önüne koymaya davet ediyorum. Çünkü siz şapkanızı önünüze kendi isteğinizle koymazsanız, yaşam bir şekilde sizin önünüze koyacak hem de belki hiç beklemediğiniz bir anda.
Yaşamınız ile ilgili fark ettiklerinizi, başkalarıyla paylaşmanız gerekmiyor. Kendinize söylemeniz, itiraf etmeniz yeterli. Bu bile değerli bir gelişim. Gelişmek için değişmek şarttır. Değişim olmadan gelişim de olmuyor maalesef. Önemli olan eksikliklerimizin olması değil, herkesin az veya çok eksiği vardır. Kıymetli olan eksikliklerimizin farkında olmamız ve eksikliklerimizi, tamamlamaya çalışma çabamızdır. Peki, kaç kişi bunu yapabiliyor? Ya da yapmak için çaba sarf ediyor? Birçok kişi yaşamdan çaba sarf etmeden gelecekten bir şeyler bekliyor. Yaşamda en iyisini hak ettiğini düşünüyor. Tabi ki en iyisini hak ediyor. Ancak hiç soruyor mu kendisine, peki ben yaşama ne veriyorum diye.
Bu satırları okuyan okuyucularımız, belki de 2016 yılı içerisinde biten beraberlikleri, dostlukları, evlilikleri veya iş ortaklıklarını geride bıraktınız. Yazımın ilk cümlelerinde de dedim ya, acısıyla ve tatlısıyla bir 366 gün daha geride kalıyor diye. İşte bundan sonrası için değerli olan geçmişi unutmadan, tecrübelerimizden, deneyimlerimizden öğrendiklerimizle geleceğimizi nasıl inşa edeceğimizi bilmektir.
Yılın kapanışı olarak, herkese 2017 yılının en başta sağlık, daha sonra ise yitirdiklerinizin az olduğu, mutlu ve başarılı günler getirmesini diliyorum. HER ŞEY GÖNLÜNÜZCE OLSUN...
Tuncay TÜRKMEN / PSİKOLOJİK DANIŞMAN