BİR HAFTA BİTTİ BİLE…
28 Eylül 2017, PerşembeTweet |
TUNCAY TÜRKMEN
Okullar açıldı ve bir haftadır özellikle ilkokullarda hem büyük heyecan hem de büyük bir koşturmaca var. Minikler daha önce ev ortamından ayrılıp okulla tanıştılar. Tabi ki son yıllardaki eğitim politikaları ile okul öncesi eğitimi almayan neredeyse hiç ilkokul birinci sınıf öğrencisi bulunmamakta. Bir de uzun tatilden çıkan öğrenciler mevcut. Bu noktada ise bazı çocuklar okula uyum sağlamanın yollarını arıyor. Çünkü tatil sonrası rutine alışmak çocukların bir hayli etkiliyor.
Çocuklar okula başladıklarında evin tek hakimi konumundayken aniden ev ortamından ayrılarak yaşıtlarının bulunduğu okul ortamına alışmaya çalışırlar. Bu süreç, çocukların ev içinde elde edemediği sosyal özellikleri kazanmasına katkı sağlasa da, duygusal gelgitler yaşamalarına da neden olur. Bu durumda aileye, çocuklarını okul dönemine hazırlamak ve motive etmek konusunda birtakım görevler düşüyor. Anne babaların çocuğa desteği büyük önem taşıyor. Okula başlamaya hazırlanan kimi çocuk sevinç ve heyecan içerisinde iken, kimisi ise kendini yoğun stres altında hissediyor olabilir. Bu dönemde anne babanın sağlayacağı destek çocukların korku ve kaygılarını yenmelerine yardımcı olacaktır.
Çocukların okul yaşamına alıştırılabilmesi için öncelikle ev düzeninin ve kurallarının okula ve okul sorumluluklarına uygun şekilde programlanması gerekir. Bu bir ön hazırlıktır. Bu hazırlık tatilin son birkaç haftası uygulanacak şekilde hayata geçirilebilir. Okula başlayan çocuklara rahatça ders çalışabilecekleri özel bir oda ya da çalışma alanı düzenlenmelidir. Örneğin; tatilin son haftalarında sabahları erken kalkılabilir, erken saatlerde kahvaltı yapılabilir, yine akşamları erkenden yatılabilir. Fakat tüm bu hazırlıklara rağmen çocuklar okulun ilk günlerinde sabah erken uyanmaya, okula gitmeye veya ders çalışmaya karşı bir isteksizlik yaşayabilir. Tüm bunların normal olduğu ve endişe duyulması gereken bir durum olmadığı bilinmelidir. Böyle zamanlarda anne babalar, tatilin gevşek sınırlarından vazgeçip çocuğu okul hayatının keskin sınırlarına alıştırmaya çalışmalıdır. Aileler, çocukları okul ve okul hayatı hakkında bilgilendirmeli, okul açılmadan önce de çocuğa gideceği okul gösterilmelidir.
Yeni okul döneminde bir üst sınıfa devam edecek çocuklara önceki eğitim yılı hakkında olumsuz eleştiriler yapmaktan kaçınılmalıdır. Bu eleştiriler, çocuğun rehavete kapılmasına neden olabilir. Yeni eğitim döneminin bambaşka yenilikler getireceği, olumlu-olumsuz çeşitli durumların yaşanabileceği fakat her durumda onun yanında olunacağı çocuğa hissettirilmelidir. Bu destek, çocuğun okula ve başarıya dair motivasyonunun artmasına destek sağlayacaktır.
Yeni eğitim dönemine başlamak hemen hemen tüm çocuklar için endişe sebebidir. Bilhassa başarı oranı düşük çocuklar bu duyguları daha yoğun yaşar. Bu endişelerin önüne geçebilmek için yeni dönemde çocukla birlikte, çocuğun kapasitesine uygun, ulaşılması kolay hedefler belirlenmelidir. Bu hedefler çocuğun adım adım gelişmesini ve ilerlemesini kolaylaştıracaktır.
Tüm bu hazırlıklara rağmen çocuğun okulla ilgili korku ve tedirginlik süresi 2-3 haftayı geçiyorsa, zaman kaybetmeden bir uzmana başvurulmalıdır. Bu durumda ilk olarak başvurulacak uzman, kesinlikle sınıf rehber öğretmenleri ve okul rehber öğretmenleridir. Bu desteklerin yeterli olmaması durumunda başka arayışlar içerisinde olmakta fayda vardır.