ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK
22 Aralık 2016, PerşembeTweet |
TUNCAY TÜRKMEN
Öğrenilmiş çaresizlik, , organizmanın göstermiş olduğu tepkilerin sonuca ulaşmaması durumunda, sonucu değiştiremeyeceğine karşı oluşan inançtır. Bu kuramın temeli, organizmanın pasifliğidir. Bireyin eyleme geçmemesi/geçememesi ve yaşamını kontrol edememe inancının, bireyin daha önceden kontrol etmeye çalıştığı ancak başarılı olamadığı yaşam olayları ve travmalar sonucu geliştiği şeklindedir. Bu durum daha sonra depresyona yol açmaktadır.
Yapılan bir deneyde, büyük bir kafesin tepesine bir salkım muz asılır ve kafese 5 maymun koyarlar. Ortaya da bir merdiven konulur. Her bir maymun merdivenleri çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde dışarıdan diğer maymunların üzerine tazyikli soğuk su sıkılır. Daha sonra bu maymunun yerine bir yenisi atılır o da aynı şekilde merdivene çıkarken diğer maymunlar soğuk suya maruz kalır. Beş maymunun da sırayla denemeleri başarısızlıkla sonuçlanınca maymunlar bir daha muzları almaya cesaret edemezler.
Su kapatılıp maymunlardan birisi dışarı alınır, yerine de yeni bir maymun konulur. Maymunun ilk yaptığı iş, koşup tepedeki muzlara ulaşmak için merdivene tırmanmak olur. Fakat diğer dört ıslak maymun buna izin vermez ve yeni maymunu döverler. Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha yeni bir maymunla değiştirilir. Ve o da merdivene ilk yaptığı atakta dayak yer. Bu maymunu en şiddetli ve istekli döven de biraz önce diğerleri tarafından engellenen ve ilk dayağı yiyen birinci yeni maymundur.
Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. Bu da ilk atağında diğerleri tarafından cezalandırılır. Diğer dört maymundan yeni gelen ikisinin, en yeni gelen maymunu niye dövdükleri konusunda hiçbir fikirleri yoktur ama en iştahlı dövenler de onlardır. Sonra en baştaki ıslanan maymunların dördüncü ve beşincisi de yenileriyle değiştirilir. Bu maymunlar da muzları almaya yeltendiklerinde onlardan önce değiştirilmiş üç yeni maymun tarafından dövülerek yukarı çıkmaları engellenir. Ama tepelerinde o bir salkım muz hala asılı olduğu halde artık hiç biri merdivene yaklaşmamaktadır.
İşte insanlar da çaresizliği öğrendiğinde “yapamıyorum, nasıl yapacağımı bilmiyorum, ben başaramam, yapamayacağımı biliyorum” gibi olumsuz cümleler sarf etmeye başlar. Kişi çaba harcamaktan vazgeçer ve olumsuz uyaranlara maruz kalmaya devam eder. Yapabileceğini gösteren her şeyi bilinçdışında kabul etmez. Bu durumda şunu bilmek çok önemlidir. İnsan çaresizliği öğrenebileceği gibi güçlü olmayı da öğrenir. Çok ciddi travmatik yaşantılardan sonra, hayata yeniden daha güçlü sarılan insanların örneği çoktur.
Hayat ve koşullar hiçbir zaman sabit değildir. İnsan değişen ve gelişen bir canlıdır ve benzer durumlarda aynı sonucun alınması her zaman mümkün değildir. Bu noktada zincirlerimizi fark edip kırmak için çaresizlik içeren her düşüncenin her bilincin üzerine gitmeli, önce düşüncelerimizi daha sonra ruhumuzu özgür bırakabilmeliyiz.
Tuncay TÜRKMEN / PSİKOLOJİK DANIŞMAN