Yoğun bir çalışma temposundan sonra akşam eve geldiniz. Acele bir yemek telaşı ve ardından koltuğa kurulup çay keyfine başladınız. İşte günün beklenen anı. Pek çok aile gibi o saatlerde yapılan ilk hamle televizyonun açılması oluyor. Televizyon izlerken de günün stresinden uzaklaştığınızı ve rahatladığınızı fark ediyorsunuz. Ama unutmayın televizyon sizi gerçek dünyadan da uzaklaştırabilir!

Sizinle birlikte yan koltukta oturan ya da halıda oyun oynarken ara ara çocuğunuz da sizinle birlikte televizyonu izlemesi oldukça doğal bir süreçtir. Sizlerin izlediği diziler, haberler onun küçük hayal dünyasında ve psikolojisinde kalıcı hasarlara neden olabilir. Her an bir risk vardır.

DİZİLERDEKİ TEHLİKELER!!!

Hemen her gün izlenen dizilerimiz vardır. Bazı dizilerdeki şiddet, cinsellik, ihtiras içerikli görüntüler özellikle 10 yaşından küçük çocuklar üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir. Çocuk, erken yaşta tanıştığı bu soyut kavramları, doğru bir şekilde zihninde işleyemez, taklit etmeye çalışır, analiz edemeden etkilenir ve model alır. Özellikle ilkokul öncesi çocukların bu gibi görüntülerden etkilenerek fobiler, kaygı bozuklukları ve sapkın davranışlar geliştirebildiği gerçeği ortadadır.

Özellikle şiddet, hırsızlık, cinayet, gasp, tecavüz içerikleri birkaç saniyeliğine de olsa çocuğun psikolojisinde ömür boyu etkiler yaratabilir. Zaten çocuklarınızı gözlemlediğinizde göreceksiniz ki, o sahneler geldiğinde daha da odaklanırlar. Bu gibi durumların mubah olduğunu ve kabul edilebilir olduğu anlamını çıkarabilirler. Normal karşılayıp içselleştirebilir.

Ayrıca haberlerdeki ölüm, terör, şiddet içerikleri de aynı etkiyi yaratabilir. Bu tür görüntüleri çok fazla izleyen çocukların gece tek yatmada, anne babadan ayrı hareket etmede, evde yalnız kalmada ciddi kaygı ve korku problemleri yaşadıkları gözlenmektedir.

PEKİ, NE İZLEMELİLER?

Çocukların yaşına uygunluk çok önemlidir. Eğitsel ve gelişimini destekleyici, aşırı hayal ürünü olmayan içerikler, kanal ve çizgi filmler tercih edilmelidir. Yaşına göre çocuğun gün içerisinde toplam iki saatten fazla televizyon karşısında vakit geçirmesi normal değil, patolojik bir problem olarak kabul etmek mümkündür.

Televizyon karşısında yemek yedirme, özellikle çocuğun yemeğini, sorgusuz sualsiz, yemesi bağlamında ebeveynlerin en çok düştüğü yanlışlıktır. Bu yemeğini yedirme amacı, eğitsel başka oyun ve iletişim yolları ile sağlanmalıdır.

“Nasıl olsa bakmıyor” diye düşünerek aynı odada yetişkin dizi ve programları izlenmemeli. Çocukların bakmadan gördükleri, dinlemeden duydukları ve kaydettikleri unutulmamalıdır.

Haftada en az bir akşam, televizyonun kapalı kalmasıyla, hem aile iletişimi gelişecektir hem de çocuklar televizyonsuz da yaşanabileceğini deneyimleyecektir. Eşler arası ilişkiye bile etki edeceği unutulmamalıdır.

Tuncay TÜRKMEN / Psikolojik Danışman ve Aile Danışmanı