KARDEŞ KISKANÇLIĞI
6 Ekim 2016, PerşembeTweet |
TUNCAY TÜRKMEN
“Bir gün çok sevdiğiniz eşinizin eve hiç tanımadığınız birisiyle geldiğini hayal edin. Eve getirdiği yeni kişinin -kadın ya da erkek- bundan sonra sizinle yaşayacağını söylediğini düşünün. Sizi eskisi kadar sevdiğini söylemesine rağmen, zamanının çoğunu onunla geçirmeye başlarsa ne yapardınız? Üstelik o kişinin onun ilgisine muhtaç olduğunu söylerse... Bu hoşunuza gider miydi? Hayatınıza giren bu yeni kişi hakkında ne hissederdiniz? Eşinizi onunla paylaşmak ister miydiniz?” Onu kıskanır mıydınız?
İşte hissettiğiniz duygunun tam da aynısını büyük çocuğunuz çok yoğun hissediyor. Özellikle okulöncesi dönemde karşılaşılabilen bir problemdir. Bazen bir sorun gibi algılanmış olsa da normal, insani bir durumdur, çocukların kardeşlerini kıskanmaları. Önemli olan bu duygu ile nasıl başa çıkılmasıdır. Nedenler arasında büyük çocuğun kendini sürekli kardeşiyle karşılaştırması ve zaman zaman yetersizlik duygusuna kapılması da yer almaktadır.
Kardeş kıskançlığını ortaya çıkaran çeşitli şekiller vardır. Bazı çocuklar kardeşlerine duydukları kıskançlığı sözleriyle dile getirir: “Keşke hiç doğmasaydı.”, “Kardeşimden nefret ediyorum.” gibi. Bazı çocuklar ise, sevilmediklerini düşünerek içine kapanabilir ve depresyona girebilirler. Eğer yoğun bir kıskançlık duygusu içeriyorsa çocuk, kardeşine fiziksel zarar vermeye kadar gidebilir.
Evinde bu gibi durumlarla karşılaşan ebeveynlerin bilmeleri gereken temel bir takım unsurlar vardır. Kıskançlık doğal bir duygudur ve anne babanın bir başkasıyla paylaşılamamasından kaynaklanır. Bu esnada ebeveynlerin tutumu çok önemlidir. Sergilenecek olan tutum çocuğun kıskançlık duygusunun azalmasına ya da artmasına, dolayısıyla çocuğun çevresine olumsuz yansımalarına yol açabilir. Büyük çocuğun yaşadığı duygusal yoğunluğu anlamak gerekir. Çocuk kendini terk edilmiş, güvensiz ve hayatta desteksiz hisseder.
Peki, ebeveyn olarak ne yapabiliriz?
İlk adım kardeşini kıskandığı için ona kızmamaktır. Önemli olan ona yaklaşımız, bilinmesi gereken, çocuğunuzun anlaşılmaya ihtiyacı olduğudur. Dolayısıyla onun duygularını anlayıp bunları ona söylerseniz, bu durum hem onu anladığımızı göstermemize hem de onun kıskançlık duygusuyla başa çıkmasına, ona destek olmanıza yardımcı olur. Örneğin: “Kızgın olduğunu biliyorum; ama kardeşine zarar vermek bir işe yaramayacak,” deyip, sonra da “Seni de kardeşini de seviyorum,” diye ekleyebilirsiniz.
İkinci çocuk olduktan sonra; ebeveynlerin, kendi aralarında işbölümü yapmaları ve babanın desteği çok önemlidir. Babanın desteğiyle, çocuğunuza, “Kardeşin doğdu; ama sana olan sevgimizde ve ilgimizde azalma yok.” mesajını verebilirsiniz. Bunu sadece söyleyerek değil, aynı zamanda ona özel zaman ayırarak, birlikte ortak faaliyetler yaparak ve ona sorumluluklar vererek yapabilirsiniz. Büyük çocuğu, küçük kardeşinden, zarar verecek kaygısıyla uzaklaştırmaya çalışmak en büyük hatalardan biri olur. Fakat birlikte oldukları zamanlarda onları sürekli gözünüzün önünde tutmanız olası bir kötü durumu engelleyecektir. Küçük kardeşle ilgili işlerde, çocuğunuzdan yardım isteyebilirsiniz.
Kardeşler arasında eşitlik değil de adil olmak için çaba göstermek daha yerinde bir davranış olacaktır. Eşit zaman ayırmak mümkün değildir. Bu nedenle her çocuğa gereksinimine göre zaman ayırmak gerekir. Yine sevgi için de aynı durum söz konusudur. Her çocuğa sadece kendine özel bir sevgi duyulduğunu göstermek daha doğru olacaktır. Örneğin çocuklarınızla paylaşımlarınız ve birlikte yaptığınız etkinlikler, ilgi alanları doğrultusunda olursa onlara ayıracağınız vakit eşit olmasa da bu çocuğunuzu mutlu etmeye yetecektir.
Ailenin bütün olduğu duygusu herkes tarafından hissedilmelidir. Bu nedenle, birlikte etkinlikler yapılmalıdır. Alışveriş, piknik vb. Son olarak, çocuğunuzla kardeşi olmadan yaptığınız şeyleri mümkün olduğu kadar yapmaya devam ederseniz yaşanan kıskançlığı en aza indirebilirsiniz.
Unutulmaması gereken temel kavram, kardeş kıskançlığı her çocuğun yaşayacağı normal bir duygudur. Önemli olan sizin çocuğunuzu anlamanız ve bu duyguyla başa çıkarken ona yardımcı olabilecek tutum ve davranışlarınızdır.
PSİKOLOJİK DANIŞMAN / Tuncay TÜRKMEN