DİSLEKSİ NEDİR?
4 Mart 2017, CumartesiTweet |
TUNCAY TÜRKMEN
"Ayları, Günleri öğrenebilecek mi?"
"Yaşam üzerine her şeyi konuşabiliyor ama 2 ile 2’yi neden toplayamıyor?"
"Yazarken veya okurken neden harfleri atlıyor?"
"Dede"yi neden "bebe" diye okuyor?"
"Bazı rakamları (“6-9″,”3-8″,7-4″) hep birbirine karıştırıyor. Dikkatini mi vermiyor?"
"Çok iyi bir çocuk, çok çalışıyor ama neden yapamıyor?"
"Sağını solunu ayırt etmekte zorlanıyor. Defalarca söylüyorum ama hep aynı noktada."
Ebeveynlerde bu soruları sorduran çocuk kim olabilir? Onlar akademik olarak başarısız, ama zeki çocuklardır. Bu çocuklar "çini"yi "için" diye okurlar. 41’i 14 yazarlar, p’yi d, d’yi b yazarlar ve bir kelimeyi oluşturan harflerin sırasını hatırlayamazlar. Ödevlerini tahtadan alamazlar, çok eşya kaybederler veya unuturlar, kitaplarının yerini unuturlar, içinde bulundukları yılı, günü ve mevsimi ayırt edemezler.
Kahvaltıya öğle yemeği diyebilirler; zaman kavramı oluşturamamıştır. Dün, bugün ve yarını karıştırabilirler. Gördüklerini hatırlayamazlar ya da zihinlerinde canlandıramazlar. Bu çocuklar sınıfta öğrenemezler. Bu çocuklar, bir cümle ya da fikrin ortasından başlayabilirler ya da bir cümlenin ortasında durabilirler.
Bazı durumlarda toplama, çarpma yapabilirler; ama çıkartma ya da bölme yapamazlar. Kimi zamanda matematiği yalnızca zihinden yapabilirler, ama yazamazlar. Kelimeleri yüksek sesle okurken harfleri ve heceleri yutabilirler ya da ekleyebilirler.
6 yaşına gelen tüm normal çocuklar artık bir eğitim alabilecek zihinsel gelişim düzeyine gelirler. Okula giderler ve ilk öğrendikleri şey okumaktır. Öğrenme bozukluğu adı verilen sorunu yaşayan çocuklarda ise bu hazırlık henüz tamamlanmamıştır. Öğrenmeye yardım eden zihinsel organizasyon bazı bakımlardan yeterli değildir.
Okuyamazlar, yazamazlar, matematikte zorluklar yaşayabilirler; ancak zekâ düzeylerinde bir sorun yoktur. Durumu ile ilgili bilgi sahibi olmayan ailelerde "anlaşılamama" sorunu yaşarlar. Okuyamadıkları ya da matematiksel işlemleri yapamadıkları için zekâ düzeylerinden kuşku duyulur. Aileler paniğe kapılır, öğretmen öğretememenin sıkıntısını duyar ve giderek büyüyen bir sorunlar yumağıyla çoğunlukla herkes çocuğa yüklenir. Tabii bu yüklenme biraz boşadır. Çünkü çocuğun bu özel durumuna ilişkin pek bilgi sahibi olunmamıştır. Bu tablonun sergilendiği bir çocuk için bir doktor "Nörolojik Olgunlaşmamışlık" ya da "Minimal Beyin Disfonksiyonu"; bir eğitimci "Öğrenme Bozukluğu" adlandırmalarını kullanır.
Yapılabilecekler?
Çocuk özel olarak bireysel bir Disleksi alanında uzman eğitmenler tarafından Disleksi Eğitimi almalıdır. Disleksi eğitiminde temel amaç, çocuğun yaşıtları ile olan farkın kapanmasıdır. Disleksi eğitimi bir program dahilinde yapılır ve bu program kesinlikle bireysel olarak uygulanmalıdır. Dislektik bireylerin eğitimi farklı olup sınıf içi kullanılan klasik öğrenme metotlarıyla öğrenme gerçekleştirilemez. Her çocuğa uygulanan yöntem bile farklılaşabilir.
Tuncay TÜRKMEN / PSİKOLOJİK DANIŞMAN