ÇOCUK VE DİSİPLİN
9 Aralık 2016, CumaTweet |
TUNCAY TÜRKMEN
Çocuğun sınırlarını belirlemektir, disiplin. Çocuk kendi sınırlarının nerede başlayıp nerede bittiğini bilerek, davranışlarını şekillendirmelidir. Bu çocuğun bir sosyal gelişim sürecidir. Okulda arkadaşlarına vuran, yemek esnasında yemek adabına uymayan, durmasını gerektiğinde durmayan, oyuncaklarını sürekli kıran, size ve çevresine birçok konuda uyum sağlamakta zorlanan çocuk için disiplini oluşturmak çok da zor değildir.
Çocuğa her ne konu olursa olsun, eğer kazandırılmak istenen bir davranış varsa ilk yapılması gereken şey ona model olmaktır. Bir davranışı ya da kuralı çocuğunuza benimsetmek ve yaşam boyu uygulamasını sağlamak için ona doğru bir örnek/model olmalısınız. Akşam yemeğinde ıspanağı yemeyen ebeveyni gören çocuğunuzun yemek seçmesi beklenen bir sonuçtur. Çünkü çocuk görür ve yapar. Bu durumda ona yemek kuralları ve beslenme ile ilgili gerekli disiplini yerleştiremezsiniz. Kurallar; çocuğunuzun yaşına uygun bir şekilde ve anlayabileceği bir şekilde ifade edilmelidir. Neden bu kuralların konulduğu, bu kurallara uyduğunda neler kazanacağı ve uymadığında neler kaybedebileceği ile ilgili bilgiler anne – baba tarafından açıklanmalıdır. Bu açıklamalar için; tüm aile üyelerinin bulunabileceği belirli bir saat belirleyin. Gerekli açıklamalar yapıldıktan sonra, çocuğunuza güvendiğinizi ve bu davranışı, oluşturulan kuralları yapabileceğine inandığınızı belirtin. Kendinizin evde veya yaşamda/iş hayatında uymanız gereken kurallardan bahsedin, örnekler verin. Kurala uyulmadığında çocuğa karşılaşabileceği durumlar hakkında bilgiler verin ve bu söylediklerinizde “KARARLI” olduğunuzu ona hissettirin. Bazen yapılan konuşma sonrasında karşılıklı yazılı bir form ve imzalar çocuklar için daha da motive edici olabilir. Bunu da kullanabilirsiniz.
Beklenen davranış gerçekleşmediğinde yani kurallar uygulanmadığında öncelikle sakin olun ( sinirlenmeyin, bağırmayın, eleştirmeyin ) ve kararlı ifadenizi devam ettirin. Açıklanan kuralların karşılında olabilecek yaptırımları veya durumları uygulayın. Eğer çocuğunuz beklenilen davranışı gösterdiyse öncelikle bundan çok mutlu olduğunuzu ( manevi ödül ) mutlaka ifade edin. “ Bu davranışın beni çok mutlu etti ”,“Yemeğini bitirdiğin için çok mutlu oldum”, “ Misafirliğe gittiğimizde arkadaşlarınla hiç kavga etmedin, onlarla çok güzel oyun oynadın ben de anneleriyle sohbet ettim, bunu yapabileceğine inanıyordum, aferin sana” gibi.
Çocuklarınıza sık olmamakla birlikte maddi ödüller de sunabilirsiniz. Fakat istediğimiz özellikle doğal ihtiyaçlar ( beslenme, uyku vb.) ve sosyal kurallarda çok fazla maddi ödüller verilmemesi önemlidir. Çünkü çocuğunuzun bu davranışın zaten yapılması gereken bir davranış olarak öğrenmesi gerekmektedir. Ödülleri elde etmek için bir davranışı sergilemek anlayışı çocuğunuzun disiplin eğitimi ve psiko-sosyal gelişimi için çok da yararlı değildir. Bu nedenle maddi ödüller sunulurken sıklığına dikkat edilmesi gerekir.
Disiplin oluşturulmaya çalışılırken uygulanan ceza davranışları çok önemlidir. Cezanın çocuğunuzun psikolojisine ve onunla kurduğunuz ilişkiye zarar vermeyecek nitelikte olmalıdır. Ceza da amaç; çocuğunuzun farkındalığını arttırmak ve ona iç görü kazandırmaktır. II. Tip ceza* uygulamak çok daha uygundur.
Yapılan hatalı davranış sonrasında ondan yaptığı davranışı düşünmesini isteyin ve evde bir “Düşünme Köşesi” belirleyin. Bu köşeye bir isim takabilirsiniz, bazen ebeveyn de yanlış davranış sergilediğinde bu köşeye gidebilir. Bu türdeki verilen düşünme cezası çok uzun süreli olmamalı ve yapılan davranıştan hemen sonra uygulanmalıdır. Süre olarak 3 yaş için 3 dakika, 4 yaş için 4 dakika, 5 ve 6 yaş için 5 dakika olarak belirlenmelidir. Sürenin uzun olması çocuğunuzun davranışı ile ceza arasındaki bağlantıyı kurmasını engelleyerek cezanın amacına ulaşmasını sağlamayacaktır.
Ceza amacına kesinlikle uygun olarak verilmelidir. Yani hatalı davranışa eş değer olmadır. Örneğin; oyuncaklarını toplamadığı için hafta sonu gidilecek bir sinemadan tamamen mahrum bırakılması çocuğunuzu çok mutsuz edecek ve sizden uzaklaşmasına neden olarak bundan sonra koyacağınız kurallarda da uyumsuzluğu arttıracaktır.
Kendi sınırlarını belirleyebilen ve kendi ihtiyaçları için yapılması gereken davranışları kazanabilen, bunları uygulayabilen bir çocuk büyüdükçe kendine güvenen, sosyal/akran ilişkileri kuvvetli bir birey olacaktır. Bu nedenle özellikle okul öncesi dönemlerde bu davranışların kazandırılması oldukça önem arz etmektedir.
* II. Tip ceza: Organizma için olumlu olan bir durumun (uyaranın) ortamdan kaldırılmasıdır. İstediği bir şeyin verilmemesidir. Örnek: Yemeğini yemediği için çocuğu bisküvi yemesini engellemek.
Tuncay TÜRKMEN / PSİKOLOJİK DANIŞMAN