TARİH, MAZİYİ GELECEĞE TAŞIR
5 Kasım 2024, SalıTweet |
Nazike YAŞIR
İpek Çalışlar’ın Padişah Vahdettin’in küçük kızı ve Halife Abdülmecid’in gelini Sabiha Sultan’ın yaşam öyküsünü anlattığı Sabiha adlı eserinde geçen iki olayı yazımda aktarmak istedim. Tarihi olayları biliyoruz da bu olaylar yaşanırken o dönemdeki insanların duygularını, olaylara bakış açılarını ve ayrıntıları Sabiha gibi yaşam öykülerini araştırıp inceleyen eserlerde olduğu gibi öğrenebiliyoruz. İşte o olaylardan biri: Tarih 6 Haziran 1919 İzmir’in işgali nedeniyle Sultanahmet’te düzenlenen miting alanına yaklaşık 200 bin kişi toplanmış, Halide Edip Adıvar çok etkileyici bir konuşma yaparak işgali lanetler. Mitingden sonra halk büyük bir heyecanla aynı yöne koşuyor birbirlerine’’ O geldi ‘’diye sesleniyorlar. Miting alanından arabayla geçmekte olan bir kişiyi Padişah Vahdettin’e benzetiyorlar. Halk, arabadan indirdiği kişiyle birlikte alanda yürüyüşe geçiyor. Alandaki bir subay, halkın yanında yürüdüğü kişinin padişah olmadığını bildiği için arkadaşına nerede padişah diye sorar. Subay arkadaşı cevap verir padişah falan yok, bu halkın hayalinde yaşattığı bir şey. Halkın zor zamanlarda yanında görmek istediği kişiyi adeta bir baba figürü gibi padişahı görmek istemesi ve o hayalinde sığındığı koruyucunun halkına ihanet etmesi çok düşündürücü (sy:102) Fatma Ulviye Sultan, Padişah Vahdettin’in büyük kızı ve Son Osmanlı Sadrazamı Ahmet Tevfik Paşa’nın oğlu İsmail Hakkı (Okday )ile evli. Anadolu’daki milli hareket büyüyünce İstanbul’da kalıp sarayda işlevi olmayan bir görevde bulunmayı İsmail Hakkı Bey içine sindiremiyor ve Anadolu’ya geçme kararı alıyor. Gizli yollarla Anadolu’daki milli teşkilatla haberleşiyor ve kurmay subaya şiddetle ihtiyacımız var, hemen geliniz sözü üzerine harekete geçiyor. Babası Sadrazam Ahmet Tevfik Paşa’ya da haber vermiyor. Karısı Ulviye Sultan’a hissettirmeden evden ayrılması gerekiyor. Ulviye Sultan’la bir bahane bulup kavga ediyor, yatağını ayırıyor. Karısından küslük bahanesiyle ayrı kaldığı odada hazırlıklarını tamamlıyor, sakladığı bavulunu alıp 27 Ocak 1922 tarihinde Nişantaşı’ndaki konağından gizlice ayrılıp Anadolu’ya geçiyor. İstanbul gazeteleri bir gün sonra olayı duyuruyor, kıyamet kopuyor. Padişah, Sadrazamı çağırıyor oğlunuz nerede diye sorarak gazeteyi gösteriyor. Sadrazam gazeteyi okuyor; ’’Öyleyse vazifesini yapmaya gitmiş’’ diye cevaplıyor soruyu. Ulviye Sultan eşinin ardından günlerce ağlıyor ve kendisine haber vermeden giden kocasını hiç affetmiyor, uzun süre kızları Hümeyra’yı babasına göstermiyor. (sayfa 163)Padişah Vahdettin, kızı Ulviye Sultan’ı İsmail Hakkı Bey’den boşatıyor ve Ulviye Sultan 2.evliliğini bir davette görüp beğendiği Germiyanoğlu Ali Haydar Bey’le yapıyor. Nikah günü cumhuriyetin ilanına denk gelince erteleyip 1 Kasım 1923 günü nikah kıyıyorlar, saygılarımla…