Meşhur bir anlatıdır ve gerçektir, kanıtı da Topkapı Sarayı’nda sergilenen bir mektuptur. Kanuni Sultan Süleyman, süt kardeşi ve yakın dostu, âlim, şair Yahya Efendi’ye pek çok konuda sık sık danışır. Kanuni, kendi el yazısıyla yazdığı mektupta Yahya Efendi’ye sorar: Sen ilahi sırlara vakıfsın, kerem eyle bizi aydınlat. Bir devlet hangi halde çöker? Yahya Efendi’nin cevabı kısadır: Neme lazım be Sultanım! Kanuni bu cevaba bir anlam veremez ve Yahya Efendi’nin dergâhına gider açıklama ister. Şöyle der Yahya Efendi: Bir yerde zulüm yayılırsa, haksızlıklar ayyuka çıkarsa, sonra koyunları kurtlar değil çobanlar yerse, bilenler de bunu söylemeyip susarsa, tüm bunları görüp işitenler ’’neme lazım be’’ derse işte o zaman devletin sonu gelir Osmanlı yıkılır.

Halk dilinde kullanılan neme lazım deyiminin karşılığı beni ilgilendirmez, bana ne anlamında bir ifadedir. Gidişata tepki vermek veya vermemek elbette herkesin özgür iradesiyle ilgili bir karar ama hep söylenip hiçbir şey yapmamak, şikâyet edip söylendiklerimizin sayısını artırıyor ve hiçbir işe yaramıyor. Bütün bunları niye yazıyorum? İlçemizdeki Emek ve Demokrasi Platformu’nun Aliağa’nın ve ülkemizin sorunlarıyla ilgili yaptığı basın açıklamaları, yürüyüşler ve eylemlerde gönül istiyor ki katılım daha çok olsun, sesimiz gümbür gümbür duyulsun. Belki diyeceksiniz ki katılıp da ne olacak ne değişecek ki? Enerjimizi WhatsApp gruplarında klavye başında harcayacağımıza meydanlarda harcasak farkı göreceğiz. Yerel anlamdaki tepkimizi ülke çapında bir beraberliğe dönüştürerek ”bugün ülkem için ne yaptım ”sorusunun karşılığını kendimize ve ileride bizi suçlayacak” bize nasıl bir ülke bıraktınız böyle “diyecek nesillere bir cevabımız olur belki.

Ne mutlu eğri zamanda doğru yerde durabilene, diyor ya Pir Sultan Abdal

Sesi olan konuşmalı (2)

Vicdanı olan susmamalı

Çünkü yanmış bir ülkede

Külden vatan olmaz

Saygılarımla…

(1)Perikles: MÖ 495- 429 Antik Yunanistan’da Atinalı asker ve devlet adamı

(2)Not defterime kaydetmişim ama kime ait olduğunu maalesef yazmamışım