ÖĞRETMENİN BENİMSEMEDİĞİ HİÇBİR EĞİTİM REFORMU BAŞARILI OLAMAZ
7 Mayıs 2024, SalıTweet |
Nazike YAŞIR
Yine, yeni, yeniden değişen bir eğitim sistemiyle karşı karşıyayız.26 Nisan’da Milli Eğitim Bakanlığı sitesinde tanıtılan yeni eğitim modelinin adı ’Türkiye Yüzyılı Maarif Müfredatı’’ 22 yıllık AKP döneminin değişen 9.Milli Eğitim Bakanı, değişen 18.eğitim sistemini uygulayacak. Bu kadar çok bakan ve bu kadar çok yeni eğitim sistemi devreye girdiyse eğitimde başarının yakalanamadığının bir çeşit itirafı değil mi? Ya da eğitim sistemi üzerinde benim sözüm geçecek nesilleri ben şekillendireceğim diyen güç odakları arasındaki mücadele mi bu kadar çok sistem değişikliğini gündeme getiriyor? Atatürkçü düşünce sistemine yürekten bağlı, aklın ve bilimin ışığını rehber kabul eden bir öğretmen olarak eğitimle bu kadar çok oynanması beni kahrediyor. Bu duyguyu meslektaşlarımın çoğunun paylaştığına eminim. Onlar aynı zamanda öğretmen olduğu kadar çocukları torunları eğitim sisteminin içinde olan birer anne-baba, büyükanne-büyükbaba…
Bir televizyon programında Milli Eğitim Bakanı yeni eğitim modelini ’’milletimizin fıtratına uygun yerli ve milli bir müfredat hazırladık’’ diyerek duyurdu. Aynı Milli Eğitim Bakanı muhalefet partilerinin de bulunduğu bir toplantıda ‘’Sizin tarikat cemaat dediğiniz, bizim sivil toplum kurumları dediklerimizle protokoller imzalamaya devam edeceğiz’’ diyerek tarikat ve cemaatlerle işbirliğine devam edeceklerini beyan etti. Bu beyan yine, yeni, yeniden cumhuriyetin bütün değerlerine karşı çıkma ‘’Hayatta en hakiki mürşit ilimdir fendir, ilim ve fenden başka yol gösterici aramak; gaflettir, dalalettir, cehalettir’’ diyen Kurucu Lider Atatürk’ün özdeyişini yok saymaktır. Bu yok saymaya kanıt da işte şu haber: Yeni müfredat % 35 oranında seyreltilip hafifletilmiş ve bu seyreltme fen derslerinde yapılmıştır.5.,6.,7. ve 8. sınıflarda okutulacak ‘’kültür ve medeniyetimize yön verenler ‘’adlı derste anlatılacak 12 isimden biri Nurettin Topçu ve yeni müfredatın yaslandığı düşünce sistemi de Nurettin Topçu’nun Türkiye’nin Maarif Davası adlı kitabı. Bu kitapta, cumhuriyet bize eğitimi dayattı, maneviyatı çıkardı eleştirisi var. Eğitimi ayrı maarifi ayrı gören bu düşünce sisteminde maarif derken kastedilen ahlaklı, maneviyatı güçlü, arif insan yetiştirmek. Fen okulları milli olmayan okullardır, benim derdim ilim değil maneviyat arıyorum diyor Nurettin Topçu. Bir anlamda yeni müfredatla bütün okullarımız ders programları hafifletilmiş yeni imam hatip okulları olacak dersek yanlış olmaz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘fikri iktidarı elde edemedik’’ şikâyetini giderecek bu yeni müfredat uygulaması ne kadar sürecek göreceğiz. Cumhuriyet tohumlarının atıldığını toprakta yeşerdiğini fide haline geldiğini görüyoruz, biliyoruz, bir öğretmen olarak şahidiz. Atatürk’ün öğretmenleri var gücüyle o fideleri orman yapacak hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Yine hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki öğretmenin benimsemediği hiçbir eğitim reformu başarılı olamaz, saygılarımla…