ÇOK SEVİYORDUM, ÖLDÜRDÜM, ‘’ÖLÜRÜM TÜRKİYE’M’’
9 Mayıs 2023, SalıTweet |
Nazike YAŞIR
Acıların toprağı canım ülkemin yürek yakan sorunlarından biridir erkek cinayetleri. Karısını,
sevgilisini, ilgisine karşılık vermeyen kadını öldürme nedenlerinden birini de mahkemede şöyle söyler zanlı erkek: Çok seviyordum öldürdüm, Hakim Bey. Irmağının akışına heybesinin nakışına ölürüm Türkiye’m diyerek bu ülkenin ağacını kesip suyunu rant için kurutanın arasında nasıl bir alt kültürel ilişki var diye soruyor Seyit Tosun Gazete Pencere’deki köşesinde. Ülkesinin suyunu, toprağını, gelecek nesillere kalması gereken zenginlikleri yok edenleri görüp bu duruma tepki gösterenlere yapıştırılan ’’vatan haini’’ damgası da işin trajikomik yönü. Biz ki yurdumuzu ‘’ÖZ’’ümüzden çok sevmiş bir nesiliz ama neden varlığını Türk varlığına armağan edenler hep bu ülkeyi sevenler oluyor, diye soruyor Seyit Torun, okullarda yasaklanan ANDIMIZ’ı hatırlatarak. Bu ülkenin çok zor yetişen değerli aydınları, sanatçıları, gençleri tırpan gibi biçildi yok edildi. Üç Fidan (Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan) Uğur Mumcu, Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu… Suçları; insanları uykularından uyandırmak ve ülkelerini çok sevmek.
Ünlü Şairimiz Attila İlhan’ı bir televizyon programında dinlemiştim, şöyle anlatıyordu: Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında öğrenciyken iyi not alıyorsak öğrencinin değil Türkiye’nin başarısıydı. Kötü not aldığımızda Türkiye’ye kötülük ettiğimizi düşünürdük. Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin evlatlarına verdiği, muasır medeniyetler seviyesine çıkma azminin yansıması idi bu düşünce. Buna, yurt milliyetçiliği diyordu Attila İlhan. Böylesine hassas, ince, ülkesini ön plana alan düşünce sisteminin bugün de devam ettiğini söylemek mümkün mü? Vatanını sevmeyi sadece sağa sola bayrak asmaktan ibaret bir zihniyet hakim değil mi ülkeye? Vatanını seven niye her yere çöp atar, ormanda mangal yakar, ağacı doğayı korumaz, ülkesini betona boğar, çirkinleştirir güzelleştirmek aklına gelmez. Bu soruların cevabını vermek, vatanseverliği sorgulamak odadaki fili görmek demek. Ne demek ‘’odadaki fil’’? İngilizce bir tabir, odanın ortasında duran ve kimsenin kafasını çevirip bakmadığı fil, herkesin bildiği ve üzerinde konuşmaktan kaçındığı önemli meseleler için kullanılıyor. Vatanını en çok kendisinin sevdiğini iddia etmek, milliyetçi olduğunu söylemek, ülkesine zarar vermek pahasına kendi çıkarını düşünenler için adeta bir maske. Bu maskeler zamanı geldiğinde bir bir düşer.
Bazı insanları her zaman kandırabilirsiniz.
Herkesi bazen kandırabilirsiniz, AMA Herkesi her zaman kandıramazsınız!
Abraham Lincoln
Faydalandığım Kaynak: Seyit Tosun-Gazete Pencere22.11.2020