İMKÂNSIZ OLDUĞUNA İNANILAN HER ŞEY, SADECE BİRİSİ ONU YAPANA KADAR İMKÂNSIZDIR (1)
16 Nisan 2024, SalıTweet |
Nazike YAŞIR
Bir Türkiye efsanesi ve başarı hikâyesi olarak karşımıza çıkar köy enstitüleri. 17 Nisan 1940 tarihinde 3803 sayılı yasayla resmi olarak açılmıştır. Bakış açılarına göre farklı yorumlar getirilir köy enstitülerine. Muhafazakâr kesimler için bir kültürel yozlaşma nedenidir, kız ve erkeklerin birlikte okuması ahlaksızlığa teşvik olarak nitelendirilir. Akla dayalı bir düşünce tarzına sahip olanlar içinse eğitim, kalkınma için olmazsa olmaz bir zorunluluktur ve köy enstitüleri savaştan çıkmış, harap olmuş bir ülkeyi ayağa kaldırmak için adeta bir manivela görevini üstlenmiştir ama ülkeyi yönetenler köy enstitülerin arkasında durmamış, ülkeyi kalkındıracak eğitim ordusu 17.251 köy öğretmeniyle sınırlı kalmıştır. Köy enstitülerinin kurulmasının hareket noktası; savaştan çıkmış bir halkın %80’inin köylerde yaşaması, köylerde okul sayısının azlığı, köye hizmet götürmenin zorluğu ve okuma yazma oranının % 3 olduğu bir ülkede köylünün kendi içinden çıkan köylüyü anlayan bir eğitim kadrosunun oluşturulması fikridir. Ülkede savaş sonrası insan unsuru çökmüş; aydın, zanaatkâr, çiftçi eksiği çok hissedilmiştir. Kendisi de köylü bir aileden gelen İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç bu sistemin kurucusu olacak ve Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel de köy enstitülerini destekleyen isim olarak anılacaktır.(UNESCO,1997 yılını Hasan Ali Yücel yılı ilan etmiş ve bir yıl boyunca Hasan Ali Yücel’i dünyaya tanıtmıştır.)İsmail Hakkı Tonguç’a göre, köyler içten canlandırılmalıdır. Köylünün, kentlinin yanında ezilmemesi ancak öğrenim ve eğitimle mümkün olacaktır. Kendisi ‘’Türk Pestalozzisi’’olarak adlandırılır. Dünya tarihinde çocukların eğitimi denildiğinde ilk akla gelen isimlerdendir Pestalozzi.1746 İsviçre doğumludur. Çocuklar için eğitim kurumları açmış, doğanın en iyi öğretmen olduğu görüşünü savunmuş, eğitimde özgürlüğün önemli olduğunu savunmuş, matematik ve yaşam bilgisi dışında meslek ve iş eğitimi sanat ve sporla birlikte verilmeli görüşü kendisinden sonra adına kurulan okullarda uygulanmış, bu okulları gidip gezen İsmail Hakkı Tonguç sistemden çok etkilenmiş ve köy enstitülerini bu anlayışla kurmuştur. Bir mektubunda büyük emek verdiği köy enstitülerinin başına gelenleri adeta şu cümleyle özetlemiş gibidir: Bizde, mideye gidecek besine ilgi gösteriliyor ama beyni besleyecek şeylerden ürkülüyor. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün akla ve bilime dayalı bir ülke kurma hedefinin en önemli aracı olabilecek köy enstitüleri, beyni besleyecek şeylerden ürkenler tarafından yok edilmiştir. Ülkemizi kalkındırma konusunda ışık olmuş köy enstitülü öğretmenlerimizi saygıyla anıyorum.
(1) Anthony Robbins