SIRADAKİ ANONS SENİN İÇİN OLABİLİR
6 Şubat 2018, SalıTweet |
Serkan SELİNGİL
Hepimiz yazılı ya da görsel basında, radyoda ve günümüzde kullanmayan kişinin kalmadığı sosyal medyada, kan bağışının önemine dair reklam/ilan, anonslara veyahut 'Kan aranıyor' duyurularına sık sık denk geliyoruz. Genellikle kendimizin ya da bir yakınımızın başına gelmediği sürece gerekliliğini ve önemini anlayamıyoruz tabi bu reklam ve anonsların. Oysa kimin ne zaman kana ihtiyacı olduğu bilinmez. Her an herkesin başına gelebilecek küçük bir kazayla kan kaybı yaşanabilir ve kan ihtiyacı doğabilir. Kan bağışının önemi de işte bu noktada ortaya çıkar.
Ülkemizde maalesef kan bağışı yeterli seviyede olmadığı için her yıl çok sayıda insan, bir kaza ya da hastalık sonucunda kan bulunamadığı için hayatını kaybediyor. Yaşanılan bu kayıpları en az seviyeye indirgemek için ise kan bağışında bulunulması şart. Peki kan bağışı yapmanın şartları neler ve hangi aralıklarla yapılması gerekir? 50 kilonun üzerinde ve 18 / 65 yaş aralığında olan her sağlıklı kişi kan bağışında bulunabiliyor. Erkekler, en sık 2 ayda bir; kadınlar ise, en sık 3 ayda bir olmak üzere ve yılda toplam 3–4 üniteyi geçmemek koşuluyla kan verebiliyor. Üstelik kan bağışı yaptığınız zaman hem kendi sağlığınıza katkıda bulunmuş oluyorsunuz, hem de bir başka insanın hayatını kurtarmış oluyorsunuz. Kan vermek; kalp ve damar hastalıkları riskinizi düşürür… Kolesterol değerlerinizin düşmesine fayda sağlar… Bağışıklık sisteminizin güçlenmesini sağlar. Üstelik telefonunuza gelen “verdiğiniz kan bir hayat kurtardı” mesajı ile ruh sağlınıza da olumlu açıdan etki etmiş olur.
Kan bağışında bulunmak, vatandaşlık görevinin bilincinde olan herkesin yapması gereken ödevlerden olmalıdır. Oy vermek, vergi ödemek vb. davranışlarla eş değer olmalıdır yani. Hatta daha da önemli farkı hayat kurtaran, kutsal bir olay olmasıdır. Kan acil değil sürekli bir ihtiyaçtır. Üretilemeyen bir dokudur ve tek kaynağı da sağlıklı bağışçılardır. Onun için sağlıklı olan her bireyin mutlaka Kızılay'a ait kan bağış merkezlerine, hastanelere yada hemen her yerde görebileceğimiz mobil kan bağış araçlarına gidip kan bağışında bulunması gerekiyor. Kim bilir? Belki de ileride ihtiyacımız olan kan bizim bağışladığımız kan olur.
OKUMALI/ SONSUZLUĞA NOKTA
Kitap bir yolculukla, bir otobüs yolculuğuyla başlıyor. Romanın karakteri Bedran doğup büyüdüğü yerden kaçıyor. Yanında yazdığı bir iki metin ve indiği zaman varlığını bile unutacağı bavulu. Kaçışını "babamın gölgesinden bıkarak kente gitmek" olarak tanımlıyor kendisi. Hasan Ali Toptaş’ın 1992 yılında Kültür Bakanlığı’nın yarışmasında mansiyon ödülü kazanan romanı Sonsuzluğa Nokta, geçmişle gelecek arasında gidip gelen kurgusuyla ve Toptaş’ın zengin imge gücüyle okuru sarıp sarmalıyor.
İZLEMELİ/ PARAMPARÇA
Katja, eşi Nuri ve 6 yaşındaki oğlunu bir patlamada kaybetmiştir. Yaşadığı acıdan sonra yıkılan Katja’nın tek isteği, terör saldırısının kimler tarafından neden yapıldığını öğrenmektir ve bunun için mahkemeye başvurur. Saldırı ile ilgili ortaya çıkan deliller Neo-Nazi bağlantılarına işaret eder. Fakat mahkeme delilleri yetersiz bulup zanlılara ceza vermez. Karar karşısında öfkeye kapılan Katja, kendi adaletini sağlamak adına yollara düşer.
Fatih Akın'ın yazıp yönettiği filmin başrollerinde Diane Kruger, Numan Acar ve Ulrich Tukur yer alıyor. 75. Altın Küre Ödül Töreni'nde En İyi Yabancı Film ödülünü kazanan Fatih Akın'ın In The Fade (Paramparça) filmi aynı kategoride Oscar'a aday listesinde yer almadı.
DİNLEMELİ/ ESTRELLA
Yasemin Mori heyecanla beklenen 4. stüdyo albümü “Estrella” ile dinleyiciyle buluşuyor. Sony Music etiketiyle çıkan ve 9 yeni şarkıdan oluşan albümde sanatçı, önceki albümlerinde kurduğu karnaval dünyasını, bu kez tutkulu bir aşk hikayesinin flörtöz dansıyla kutlamaya davet ediyor. Sokağın gerçekliği ile ihtirasın gelgitlerinden aldığı ilhamı şarkılara döken sanatçı, dinleyiciyi yüksek enerjili bir cümbüşte gezdirecek.