Kendin olmak…  Olduğun gibi yaşamak… ‘Bırak başkaları gibi davranmayı… ‘Sen bu değilsin kendin ol…Kendin gibi davran…’ gibi cümleleri yaşam içerisinde ne kadar çok duyarız  değil mi? İşte, okulda, evde, yaşadığımız çevrede,  dost meclislerinde kısacası her yerde karşılaşmak mümkün bu cümleler ile.  

Kimseye benzemeden yaşamak insanın kendine yapabileceği en büyük iyiliktir. Nedir peki kendin olmak? Kendin olmak ‘El alem ne der?’ Dememektir. İçinde bulunduğumuz çağı göz önünde bulundurduğumuzda, yel değirmenlerine karşı savaşan  Don Kişot olmaktır  bir bakıma. Çünkü herkes kendi düşüncülerine ve yaşam tarzına uygun insanları çevresinde görmek istiyor.  Yaşam içerisinde  insanların hayata ve olaylara  bakış açılarının birbirleriyle benzerlik göstermesi malum pek mümkün değil. Kimisi; fazla duygusal, karamsar /pozitif, çabuk parlayan, sabırlı, laf yetiştiremeyen, geveze, suskun, dik başlı, uysal, eğlenceli  ve de farklı inanç ve düşüncelere sahip olabiliyor. Toplumsal bütünlük sağlanacak diye tek tip insan modeli yaratmak da elbette mümkün değil.  İşte kendin olmak bu noktada  kimsenin yönlendirmelerine ve olmanı istedikleri kişi gibi görünmene onay vermeden olduğunu yaşayabilmektir.  Başkalarına fikir danışabilir, yardım istenebilir  ama uygulama noktasında insan her şeyi enine boyuna ölçüp kendisine yakıştığı şekilde davranmalı ve hareket etmelidir.  Başkalarına yaranmak adına olmadığı biri gibi yaşamak, sürekli beğenilerini, hayatta gerçekten keyif aldığı şeyleri bir kenara saklayıp kendine yeni bir kimlik üreterek kendinden kaçmaktansa kendini evinde gibi hissetmektir kendin olmak.

İnsan en kolay kendine yalan söyler, en zor kendi eksiklerini/kötü yanlarını kabullenir. Kendin olman için, önce kendini tanıman gerekir. Kendin olmak  maskeli bir baloda maskesiz dolaşmaktır... Hayatın içinde her düşüncenin değil, kendi düşüncelerinin peşinden koşabilmektir... Kurgulanan değil, senin planladığın şekilde olandır... Kendi pencerenden hayata bakabilmektir.... Bazen yalnızlık sebebi… Bazen ise gıpta edilen olmaktır. Nihayetinde,  iyisiyle kötüsüyle kendini olduğun gibi kabullenip,  tam anlamıyla kendine karşı dürüst olduğunda ve de düşüncelerinle birlikte yüreğinin de ne istediğini bildiğinde hayatı istediğin şekilde yaşamanın zor olmadığını göreceksin.

OKUMALI/ BAŞLANGIÇ

Günümüzde tarihi gerçekler ile kurguyu en mükemmel şekilde bir araya getiren Dan Brown Başlangıç romanı ile yine çok ses getirecek ve yine çok tartışılacak bir esere imza atıyor.
Başlangıç kitabı bu kez insanoğlunun her zaman en fazla merak ettiği sorunun cevabını irdeliyor. İnsanoğlunun nereden geldiğini bir kurgu içinde ele alıyor. Bunu yaparken de tüm dünyadaki dinlerin varoluşunu da ele alıyor. Kahramanımız Robert Langdon bu kez insanların nereden geldiğini, dinlerin nasıl oluştuğunu ve gerçek sırrı bulduğu iddiası ile ortaya çıkar ve bunu tüm dünyaya duyurmaya karar verir fakat bu pek çok kesimde büyük rahatsızlık ortaya çıkartır ve fanatikler de Langdon’u ortadan kaldırmak için harekete geçer. 

İZLEMELİ/ YOL AYRIMI

Mazhar, hayatını babasından devraldığı tekstil imparatorluğunu büyültmeye adamıştır. Bunun için de agresif ve acımasız yöntemler izlemekten çekinmez. Fakat Mazhar'ın yaşadığı trafik kazası birçok şeyi değiştirir. Kaza Mazhar'ın hayata yeniden tutunmasını sağlar. Belki böylece geçmişten bugüne fark etmeden taşıdığı ağır yükten de kurtulabilecektir. 

DİNLEMELİ/NEFESİM SENLE

Sonat Bağcan “Nefesim Senle” adlı albümüyle “AŞK olalım ; dünya AŞK olsun bizle !” diyor. 
Albüme adını veren ve klibi de çekilen şarkının sözleri Sonat Bağcan’a ait.
Albümde yer alan 9 şarkıdan biri olan Nereye Gidiyorsun’ un, dijital platformlarda yayına girecek remix versiyonu ise albümün sürprizi !..