KAZANMAK İÇİN VAZGEÇMEK
28 Kasım 2017, SalıTweet |
Serkan SELİNGİL
Yaşam içerisinde kimi zaman çaresizlik kimi zaman ise umutların tükenmesinden dolayı bir çok şeyden vazgeçmek zorunda kalıyoruz. Maddi ya da manevi… Bazı vazgeçişlerimiz kolay oluyorken bazıları ise oldukça zor ve acı verici oluyor. Yaşadığımız şehirden… Sevdiğimiz insandan…Yaptığımız işten…Çevremizden…Dostlarımızdan…Hayallerimizden... Vazgeçmek zorunda kalabiliyoruz. Zor olanı yapmak mıdır? Kolay olanı yapmak mıdır? Bilinmez... Ama hayatın içinde var olan bir kavramdır, vazgeçmek.
Aslında yaşadığımız süreçler bizi buna itiyor. Yaptığımız planları, kurduğumuz hayalleri uygulamaya geçirmeye çalıştığımızda, hayatın kendi gerçeklerinin hayallerimizi/planlarımızı yerle bir ettiğini görüyoruz bazen. Eldeki hesabın çarşıya uymadığını yani. Yaşadığımız hayal kırıklığını düzeltmek için yine kendimizce çözüm adına atraksiyonlar yapıyoruz. Fakat işler yine istediğimiz gibi gitmiyorsa, ne yaparsak yapalım her şey işinden daha da çıkılmaz bir duruma geliyor ise vazgeçmek durumunda kalıyoruz. Burada içimizi bir nebze de olsa rahatlatan nokta ise 'Elimden geleni yaptım' sözcüğünü lafta bırakmayıp uygulamaya geçirdiğimizi bilmek olur.
Vazgeçmeyi çoğu zaman pes etmek ya da kaybetmek olarak algılıyoruz ya yanlış yapıyoruz. Bu kavramların ayrımını bilmemiz gerekiyor. Evet vazgeçmek kulağa kolaya kaçma gibi gelse de, vazgeçilmesi gerekenden vazgeçmek; cesaret, kararlılık ister. İnsan hiçbir şeyden boşu boşuna vazgeçmez. Mevcut durum içerisinde kendini daha da yıpratmadan uygun olanı seçer… Olmayandan/yürümeyenden vazgeçip yön değiştirir yani. Her vazgeçiş elbette bedeller ödetir. Bu ödenen bedelleri göze almanın verdiği bir şeydir. Belki de başlangıçta ödeyeceğiniz bedeli hesaplamamışken, vazgeçişte hesaplıyor olabilirsiniz! Nihayetinde tüm bedeller göze alınarak yapılan bir eylemdir vazgeçiş. Yeni başlangıçları da beraberinde getiren. Zorlanarak kabullenilen bir gerçek olsa da, kaybetmek değil, aksine kazanmaktır. Çünkü olmayan bir şeyi daha çok zorlamak yerine zaman kaybından ve çaresizlikten kurtulmaktır. Kısacası doğru zamanda vazgeçmek, verdiğimiz en isabetli karardır.
OKUMALI/ MUZ SESLERİ
Bir insan bir insanda başka bir hayatın kapısını görünce âşık olur. Ne mutluluktur öte yandaki ne de tadıyla meraklandıran bir acı. Aşk diye buna denir: Bir insan bir insanda tekinsiz bir ev görür…
İnsan, yarası yarasına denk geleni seviyor demek ki…
Ece Temelkuran, kalplerin en çok yağmalandığı, neşenin ve kederin ayırt edilemeyecek kadar birbirine karıştığı bir coğrafyadan anlatıyor hikâyeyi: aşkın ve savaşın başkenti Beyrut'tan… Muz Sesleri, en büyük gürültülerin içinde hayatı ayakta tutan küçük ama inatçı seslerin romanı…
İZLEMELİ/KUTSAL GEYİĞİN ÖLÜMÜ
Tanınmış bir kardiyovasküler cerrah olan Dr. Steven Murphy, oftalmolog eşi Anna, iki örnek niteliğindeki çocukları; 12 yaşındaki Bob ve 14 yaşındaki Kim ile kusursuz bir hayat yaşamaktadır. Steven'ın kanatları altına aldığı yetim bir genç olan Martin ise bu dengeyi bozmak üzeredir. Martin kendini ailenin hayatına sokmak için rahatsız edici bir çaba sarf etmeye başladığında ailenin huzuru bozulmaya başlar....
DİNLEMELİ/ İSTANBUL BEYRUT PARİS
"İstanbul Beyrut Paris", 2008'de Güney Marlen ve Eda Baba tarafından temelleri atılan Eski Bando grubunun ikinci albümü. “İstanbul Beyrut Paris”, grubun ilk albümüne göre daha geniş bir enstrüman yelpazesine sahip olsa da yine ilk albümdeki gibi kimi zaman enerji dolu ve tempolu parçaların kimi zaman da efkârlı vakitlerin şarkılarını barındırıyor.