KADER DİYEMEZSİN SEN KENDİN ETTİN
21 Şubat 2017, SalıTweet |
Serkan SELİNGİL
Kader mi, İrade mi? Kaderin ne olduğu ya da ne olmadığı konusuna ilişkin çok çeşitli açıklamalar olsa da, halk arasında alın yazısı anlamında kullanılır. İnsan kaderini kendi mi yazar yoksa yaratıcının ona çizdiği hayatı mı yaşar? Kaderimizi kendi seçimlerimiz mi belirler? Bunlar hayatta yaşarken cevap bulmak zorunda olduğumuz sorular.
Hangi dine inanılırsa inanılsın o inançta Yaradan’ın kader konusunda insana bir seçme özgürlüğü verildiğinden bahsedilir. İnsan bu özgürlüğünü istediği gibi kullanır. Bu esnada yaptığı hataların faturasını kadere yükleyemez. Evet kader diye bir şey vardır. Doğumumuz, ölümümüz kaderdir, deprem kaderdir, sel kaderdir, yani bizim elimizde olmayan şey kaderdir. Ama dere yatağına ev yapmak, sağlam bina yapmamak, alkollüyken araç kullanıp kaza yapmak kader değildir. Eğitim hayatımızın istemeden bitmesi kaderdir ancak hiçbir şey yapmadan sonlanması bizim hatamızdır.
Bu kader değildir. Aynı şekilde tehlikeli bir işte çalışırken gerekli önlemlerin alınmamasından kaynaklanan kaza da kader değildir.
Genelde beceremediğimiz, üstesinden gelemediğimiz, katlanamadığımız ne varsa suçlusu belli; kader. Dönüp kendimize bakmak, sorunla başa çıkmaya çalışmak, sorunu çözmek için çabalamak yok. Yazdıklarım yanlış anlaşılmasın. Kadere inanıyorum elbette, sadece her olumsuz hal ve gidişatı kadere bağlamanın kolaycılık olduğunu düşünüyorum. Bunu yapmıyor muyuz? Hepimiz yapıyoruz. Bir yolda yürüyorsunuz ve karşınıza iki seçenekli bir yol çıkıyor. Bu iki seçenekli yolun birisi iyi, diğeri ise kötü, siz iyi ya da kötüyü seçme şansına sahipsiniz. Gerisi tamamen biraz şans birazda olayların gelişimine bağlı. Yani kadere. İyiyi seçtiğiniz için iyi olacak diye bir şey yok veya kötüyü seçtiğiniz için kötü. Diyelim ki fedakarlık etmeden gücümüzün yettiği, değiştirebileceğimizi düşündüğümüz şeylerde geri durmuyoruz. O şeyin olması için peşinden koşuyoruz. Bu durumda başımıza gelen her şey kader değil, çünkü bazı olayların akışına müdahale edebiliyoruz. Ama gücümüzün yetmeyeceği şeylerde veya bedeli çok ağır olan şeylerde ısrar etmiyoruz, müdahale etmiyoruz, geçiştirmeye çalışırız. Buna da kader diyoruz. Kader bu mudur? Olabilir. Fakat buna karar veren de yine biz oluyoruz.
Kader, hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten, "ne yapalım, kaderimiz böyle" deyip, boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergâh bellidir; ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin demiş İslam alimi Şems-i Tebrizi. Hayat çoğumuza toz pembe ve pamuklara sarılmış gelmiyor. Önemli olan önce bu durumu değiştirmeye çalışmak, çıkış noktasını, çözüm yolunu bulmaktır. İşin en başından kader deyip de kolaycılığa kaçmak değil. Demem o ki istediklerinizin elinizde olmaması kaderinizdir ancak isteklerinizin elinizde olduğu zaman ki davranışlarınız sizin kişiliğinizdendir, bu kader değildir...
OKUMALI/ BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK
1960 yılında yayımlandığından bu yana bütün edebiyatseverlerin gönlünde özel bir yer edinen, Pulitzer ödüllü Bülbülü Öldürmek, Amerika’nın güneyinde yaşanan ırkçılığı ve eşitsizliği bir çocuk kahramanın, Scout Finch’in gözünden anlatıyor.
Harper Lee, kullandığı yalın ama çarpıcı dil aracılığıyla adalet, özgürlük, eşitlik ve ayrımcılık gibi hâlâ güncel temaları, Scout’un büyüyüş öyküsüyle birlikte dokuyarak, iyilik ve kötülüğü hem bireysel hem de toplumsal düzeyde mercek altına alıyor.
Bir “zenci”nin haksız yere suçlanması üzerinden gelişen olaylar; önyargılar, riyakârlık, sınıf ve ırk çatışmalarıyla beslenen küçük Amerikan kasabasının sınırlarını aşıp, insanlar arası ilişkide adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikâyeye dönüşüyor. Etkileyici gerçekliğiyle ürperten, “insani” vurgusuyla sarıp sarmalayan, çağdaş dünya edebiyatının en önemli örneklerinden biri olan bu klasik roman, Ülker İnce çevirisiyle tekrar Türkçe’de.
İZLEMELİ/PARÇALANMIŞ
Kevin (James McAvoy), güvenilir psikiyatrı Dr. Fletcher’a göre (Betty Buckley) 23 kişiliği kanıtlamış olsa da geride, hala yüzeye çıkmamış ve diğer herkese hükmetmek üzere çıkmaya hazır bekleyen bir kişiliği kalmıştır. Casey (Anna Taylor-Joy, The Witch) tarafından üç genç kızı kaçırmak zorunda bırakılan Kevin, zihnindeki odacıklar arasındaki duvarlar parçalanmaya başlarken hem içindeki kişilikler hem de etrafındakiler arasında hayatta kalmak için bir savaş başlatır.
DİNLEMELİ/ YİNE DE AMİN
Son zamanların çok sevilen şarkılarına imza atan ve adından sıkça söz ettiren müzisyen Ceylan Ertem beşinci stüdyo albümü 'Yine de Amin'i müzikseverlerle buluşturdu. Son olarak 2015 yılında, Bulutsuzluk Özlemi’nden Bergen’e geniş bir skaladan özenle seçilmiş parçaları yorumladığı 'YUH!' isimli albümü yayınlayan Ertem, 'Yine De Amin' albümünün kayıtlarını Gaziantep’te gerçekleştirdi. Volkan Öktem, Cenk Erdoğan, Alp Ersönmez, İstanbul Strings ve pek çok müzisyenin yer aldığı albümün kayıtları canlı olarak yapılmış. Albümdeki şarkılardan kısa bölümlerin yer aldığı 'Yine De Amin' teaser’ı SonyMusic Türkiye'nin Youtube kanalından yayınlandı.