GÜÇ(LÜK)LERİMİZ…
17 Ekim 2017, SalıTweet |
Serkan SELİNGİL
Hayata karşı en güçlü olduğumuzu sandığımız anlarda en zayıf yönlerimiz ortaya çıkıveriyor. ‘Ben artık akıllandım… Bu hatayı bir daha asla yapmam, Gelsin hayat bildiği gibi gelsin ’ dediğimiz zamanlar da yani. Çünkü sanıyoruz ki hayat bizi hep aynı şekilde hep aynı yerden sınayacak. Tüm hazırlığımızı o duruma bir daha yakalanmamak, bir daha aynı şekilde mağlup olmamak üzere yapıyoruz. Oysa hayat bizi hep aynı şeylerle sınamıyor ve sınanmadığımız olaylar ya da durumlar karşısında nasıl davranacağımızı da bilmek mümkün olmuyor.
Hayata karşı güçlü olduğunu hissetmek…’Ben bu hayatın üstesinden gelirim’ diyebilmek... Ne demektir hayat karşısında güçlü olmak? Fizikli olmak mıdır, psikolojik açıdan/ ruhen sağlıklı olmak mıdır? Zengin olmak mıdır? Yoksa bilgili olmak mıdır? Nedir güçlü olmak ? Güçsüzlüğün nasıl bir şey olduğunu görmeden olunamayacak şeydir esasında. Gözyaşlarını saklamak, kıyıda köşede ağlamak, sıkıntılarını kimseye anlatmayıp, dışarıdan bakıldığında çok mutlu bir insan imajı çizmek güçlü olmak değildir. Yaptıklarının sonucuna katlanabilmek, gidip sağda solda yakınacağına kabullenmek, sağda solda yakınacak kadar dertliysen de bu başına gelenin aslında neden kaynaklandığını gayet mantıklı bir şekilde anlatabilmektir,kimseyi suçlamadan. Her şeye rağmen hayatın devam ettiğini, olumsuzlukların da yaşanması gerektiğini kabullenmek ve yarına umutla bakabilmektir. Yüksek bir sabır ve aynı ölçüde hayat karşısında güçlü bir anlatıma sahip olmayı gerektirendir. Kendine güvenmektir. Tüm engellere rağmen yıkılmaz bir özgüven ile başaracağına inanmaktır. Gözünü önüne dikip sağa sola aldırmadan yoluna devam edebilmektir.
İnsan olmanın gerektirdiği zayıflıkları, zaafları, hataları kabul etmekle başlar güçlü olmak. Sana karşı yapılan hatalar, uğratıldığın haksızlıklar öfkeden deliye döndürse de; içindeki iyiliği unutturacak kadar kendini kaybetmemek, kırılmamaktır. Karşındakini olduğu gibi kabul edebilmek, pişmansa, öfkeni üstünden sıyırıp onu destekleyebilmek, gerekiyorsa onu affedebilmektir. Seni tanımayan insanların, tanımayı bile denemeden yargılamasına kulak asmamayı becerebilmektir. ‘Yaşadığım hiçbir şeyden pişman olmadım’ yalanıyla kendini kandırmamak, ders çıkartabilmektir. Ve hatalarının sorumluluklarını üstlenip, dürüst olabilmek, gerekiyorsa kendinden fedakarlık yapabilmektir güçlü olmak. Ve bu arada hayatı ıskalamamaktır.
OKUMALI/SİYAH GÖZLÜ SARIŞIN
Los Angeles, 1950’lerin başları... Özel Dedektif Philip Marlowe birbirinden farksız geçen sıcak yaz günlerinden ve işlerin kesatlığından sıkılmış halde dalgın dalgın ofis penceresinden dışarıyı seyretmektedir. Birden kapı açılır ve içeri yeni bir müşteri girer: Genç, güzel ve zengin Clare Cavendish.Bay City’nin en zengin ailelerinin birinden gelen Clare, ortadan kaybolan eski sevgilisinin, karanlık bağlantılara sahip Nico Peterson’ın bulunmasını ister. Marlowe araştırmaya başlar başlamaz, kendini hem Clare’in yani siyah gözlü sarışının büyüsüne kapılmış hem de şaşırtıcı bir olaylar silsilesinin peşine düşmüş bulur.Raymond Chandler’ın unutulmaz kahramanı Philip Marlowe, Benjamin Black mahlasıyla polisiye eserlere imza atan Man Booker ödüllü John Banville’in elinde yeniden hayat buluyor. Banville-Black, bu önemli kahramanın hikâyesinde Chandler’ın nükteli dilini ve Marlowe karakterinin köklü özelliklerini korurken edebi duyarlılığıyla polisiyeye yeni bir soluk getiriyor.
İZLEMELİ/ CİNGÖZ RECAİ
“İyiliksever hırsız” Cingöz Recai yıllar sonra yeni bir soygun için ekibiyle sahalara döner. Ama bu soygunu kendi ekibiyle yapmayacaktır. Karanlık bir çeteye dahil olur ve bir teknoloji dehasının evini soymak için kılıktan kılığa, oyundan oyuna geçerek, kimsenin bilmediği gerçek hedefine yaklaşmaya başlar. Yıllardır aradığı, kişisel bir kin güttüğü Hayalet, artık ona nefesi kadar yakındır. Tabii ki belası Baş Komiser Mehmet Rıza da peşinde.
Yönetmenliğini Onur Ünlü'nün yaptığı, Peyami Safa'nın unutulmaz eseri Cingöz Recai Limon Film tarafından sinemaya uyarlanıyor. Haluk Bilginer, Kenan İmirzalıoğlu, Meryem Uzerli, Serkan Keskin gibi birçok önemli ismin yer aldığı yapımın senaryosu Kerem Deren ve Pınar Bulut tarafından kaleme alındı.
DİNLEMELİ/ DÖNERSEN ISLIK ÇAL
Yapmış olduğu cover ve beste kayıtlarını sosyal medyada paylaşarak kendini tanıtan Manuş Baba, mayıs ayında çıkardığı 'Dönersen Islık Çal' albümü ve Türkiye’nin birçok yerinde verdiği konserlerle adından sıkça söz ettirdi. Birbirinden değerli müzisyenlerin katkıda bulunduğu Dönersen Islık Çal albümünde Manuş Baba’ya; Klavye kayıtlarında Tansu Çuhacı, Elektrik ve Akustik gitar kayıtlarında Onur Taşkan, Bass Gitar kayıtlarında Erdinç Ayar, Davul kayıtlarında Ata Erdem Şimşek, Klarnet kayıtlarında Mertcan Kıranda ve Vural Ardıç, Bağlama kayıtlarında Ayhan Aydın ve Ud kayıtlarında Volkan Şenlendirici gibi eşsiz müzisyenler eşlik ediyor.