SEN OLSAN NE YAPARSIN?
7 Kasım 2017, SalıTweet |
Serkan SELİNGİL
Empati… Günlük dilde sıklıkla kullanılıyor olmasına rağmen aslında neler ima edebileceğini bilmeden kullandığımız sözcüklerdendir. Sözlük şöyle tarif eder: Kişinin kendisini başka bir bilincin yerine koyarak söz konusu bilincin duygularını, isteklerini ve düşüncelerini, denemeksizin anlayabilmesi becerisi. Üzerinde tartışılması gereken konudur. Yetenek midir? Yoksa doğuştan var olan bir şey midir?
Aslında, sanılanın aksine ‘Ben olsaydım nasıl davranırdım?’ sorusunu sormaktan biraz daha geniştir empati. “Benim hayatımı yargılamadan önce, benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan, sokaklardan, dağ ve ovalardan geç. Hüznü, acıyı ve neşeyi tat. Benim geçtiğim senelerden geç, benim takıldığım taşlara takıl. Yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git, benim gittiğim gibi. Ancak ondan sonra beni yargılayabilirsin.Geçer dediklerimi geçirdim, biter dediklerimi bitirdim. Nefret ettiklerimi sildim, Artık yeter dedim. Geride bıraktıklarım hesap sormaya kalkmasın o yüzden bana. Farkında olduğum için var oldunuz, vazgeçtiğim için bugün yoksunuz.” demiş Mevlana Celaleddin Rumi.Yani biri ile empati kurarken kendimizi tamamen kapının arkasında bırakmalıyız. Empati kurduğumuz kişiyi, 'o kişi' yapan özelliklere ve o kişinin seçtiği eylemlere bakarak, eylemin yine aynı kişinin diğer eylemleri arasındaki yerini, özelliğini belirleyerek, anlamaya çalışmaktır. Kolay değildir. Ama "ben onun yerinde olsam" hiç değildir. Çünkü biz o olmadığımız gibi, o da biz değil. O, o kişidir, tamamen farklı bir yeri vardır. O ayrı bir değerdir. Onu ancak, onun değeri içerisinde, onun eylemleri çerçevesinde anlayabiliriz.
Günümüzde ne yazık ki insanların ne anlayışı kaldı, ne sabrı. İnsanlar kendi yaşam alanı ve rahatları haricinde başkalarının hayatlarını en ufak düşünmüyor ve buna saygı göstermiyorlar. İlginçtir ki en çok da empati kurma becerisine sahip olmayanların dilinde oluyor bu kelime. Empati kurabilenler zaten karşı taraf gibi düşünebildiği, onun yerine kendini koyabildiği için sürekli bahsetmiyor bundan. Eğer ki bu davranışı toplumsal olarak önem verilen bir değer haline getirebilirsek, pek çok problemin kendiliğinden çözüleceğine ve hayatın daha yaşanılır bir hale geleceğine inanıyorum. Yeter ki bunu isteyelim...
OKUMALI/GÜNDEN KALANLAR
Bir roman düşünün ki asıl anlattığı, tek bir satırında dahi geçmeyen duygular, umutlar, hayal kırıklıkları, özlemler olsun. Kazuo Ishiguro'nun benzersiz tarzını en iyi ortaya koyduğu eserlerinden biri olan Günden Kalanlar böyle bir roman... İngiliz malikânelerinin ihtişamını yitirdiği dönemin son büyük baş uşaklarından biridir Stevens. Amerikalı yeni işvereninin arzuladığı düzeni kurmak için birlikte çalıştığı eski kâhyayı ziyaret etmeye karar verir ve İngiliz taşrasında bir yolculuğa çıkar... Dokunaklı bir dramın özündeki komiği okura yaşatmayı başaran Günden Kalanlar, edebiyat tarihinin köşe taşlarından biri.
İZLEMELİ/ TESTERE: JIGSAW EFSANESİ
Tüm şehirde vahşice seri cinayetler işleniyordu ve tüm kanıtlar tek bir kişiye işaret ediyordu: John Kramer. Ama bu nasıl olabilirdi? Jigsaw olarak bilinen John Kramer, yıllar önce ölmüştü.
Michael ve Peter Spierig'in yönettiği ve Josh Stolberg ve Pete Goldfinger'ın yazdığı filmin başrolünde bu rol ile tanınan Tobin Bell yer alıyor. Saw: Legacy, serinin sekizinci filmdir.
DİNLEMELİ/ERVAH-I EZEL
Müzik dünyasının kendine has yorumcularından biri olan Halil Sezai “Ervah-ı Ezel” albümünde türküden popa, arabeskten sanat müziğine kadar her tür şarkıyı seslendiriyor. Sezai, Aşık Sümmani, Ahmet Kaya, Cemal Safi, Ergin Ergün Keleş, Ferdi Tayfur, Feridun Hürel, Onno Tunç , Onur Akın, Selçuk Tekay, Selda Bağcan, Sezen Aksu, Sezgin Büyük, Ümit Yaşar Oğuzcan, Yavuz Top gibi usta isimlerin unutulmaz şarkılarını farklı ve kendine özgü yorumu ile müzikseverlerle buluşturuyor