TEK YOL ŞİDDET Mİ?
19 Aralık 2017, SalıTweet |
Serkan SELİNGİL
Parkta bebek cesedi bulundu… Sokakta yürüyen kadını taciz etti… Restoranda hesap kavgası… Uzun namlulu silah ile korku dolu anlar yaşattı… Ata tecavüz iddiası… Otobüste sevgilisi başını omzuna koydu diye yumruk yedi… Devlet sanatçısı oğlu tarafından öldürüldü… ve daha niceleri.
Neden mi bahsediyorum? Ülkemizde geçtiğimiz hafta sonu yaşanan şiddet ve taciz olaylarının haber başlıklarını yazdım. Aile içi şiddetten tutun da, kadına, çocuğa, hayvana uygulanan şiddete ve tacize rastlamak mümkün bu olaylarda. Tabi bunlar sadece yazabildiklerim kayıtlara geçen vakaların bir kısmı yani. Bir de resmi kayıtlara geçmeyen olaylar var.
Toplum olarak ne hale geldiğimizi görebiliyor muyuz acaba? Konuşmak ve birbirimizi dinlemek yerine, haklı olduğumuzu bağırarak, şiddete başvurarak karşımızdaki insana kabul ettirmeye çalışıyoruz. Kin, nefret, kısasa kısas, sevgisizlik, bencillik, tahammülsüzlük, hoşgörüsüzlük, ırkçılık, din, ideoloji derken insani değerlerimizi yitiriyoruz. Bizi biz yapan değerleri, o hep övündüğümüz değerleri yani. Şiddetin bu denli artmasında aile ve toplum içerisindeki (eğitim kurumları önemli bir nokta burada) eksik yetiştirilmeyi, medyadaki özendiren programları, toplumun ekonomik, kültürel ve sosyal yapısındaki bozulmaları, kimi sapkın inanç ve yaklaşımları da göz ardı etmemek gerekiyor. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte modernleşiyoruz, gelişiyoruz, üretiyoruz, büyüyoruz derken bir arpa boyu yol almayı bırakın daha da geriye gittiğimizi düşünüyorum.
Şiddet sadece bizim toplumumuza özgü bir davranış mı? Elbette ki hayır. Tüm dünyada yaygın durumda; bize özgü bir durum değil yani. Yaşanan şiddet ve taciz olaylarının bitirilmesi ise en büyük temennimiz. Bu durumu önlemek için gereken adımları atmalı. Bu adımları atarken öncelikli olan bir konu var. O da şiddet mağduru olmuş bireylerin normal bir şekilde hayatlarını sürdürmesi için gerekli yasal ve toplumsal destekleri almalarının sağlanması. Mücadele konusunda ise başta Devlet olmak üzere herkese sorumluluk düşüyor. Bu konuda çok yönlü çalışmalar yapılmalı, mevcut çalışmalar da daha yaygın ve etkin biçimde sürdürülmelidir. Örneğin, toplumsal ve bireysel eğitimler verilerek şiddetin ne olduğunun anlatılması, yanlış toplumsal anlayışların düzeltilmesi, danışmanlık hizmetlerinin sağlanması ve yaygınlaştırılması, şiddete yatkın bireylerin psikiyatrik tedavilerinin yapılması, toplumsal örgütlerin aktif çalışması, şiddet uygulayana verilecek cezaların caydırıcı niteliğe kavuşması, medyada şiddeti özendiren yayınların engellenmesi gibi adımlarla büyük ölçüde bu sorunun önüne geçilebilir.
OKUMALI/ÖBÜRKÜLER
Öbürküler, gecenin olur olmaz saatlerinde uykuları kaçıran, basamakları gıcırdata gıcırdata tırmanan, tel dolapları karıştıran misafirlerin romanı. Mahir Ünsal Eriş, 57 Numero’da gerçekleşen ürkütücü olayları anlatırken, bizi Menderes’in makadam yollarda sarsıla sarsıla giden otobüsünden indirip, asfaltta yaylanan damalı Impala’ya bindiriyor. Hasan Dağı’nı solumuza aldırıp, Haydarpaşa’da denizin laciverdiyle tanıştırıyor. Öbürküler, bize 60’lı yılları, komşuluğu, darbeleri, göçleri, hevesleri, yolları; daha da çok, bir daha asla dönemeyen Ötekileri geri getiren, hem hüzünlü hem de gülümseten bir roman.
İZLEMELİ/ STAR WARS: SON JEDİ
Rey, efsanenin ikinci bölümünde de Finn, Poe ve Luke Skywalker ile destansı yolculuğuna devam ediyor. Filmde Daisy Ridley, John Boyega, Mark Hamill, Domhnall Gleeson, Carrie Fisher, Laura Dern, Oscar Isaac, Gwendoline Christie ve Lupita Nyong'o gibi birbirinden ünlü isimler yer alıyor. Yönetmen koltuğunda ise Rian Johnson oturuyor.
DİNLEMELİ/NASILIM BİLİYOR MUSUN?
Sevilen müzik grubu Gripin, 2012 yılında yayınlanan “Yalnızlığın Çaresini Bulmuşlar” albümünün ardından özenli çalışmalarını 5 yıl sonra tamamlayıp, 5. albümleri olan “Nasılım Biliyor musun?” adlı çalışmalarını yayınladı. Gripin’in daha önce yayınlanan albümünlerinde olduğu gibi yeni albümlerinin müzik prodüktörlüğünü de Haluk Kurosman yapıyor.