DUMANLIDAĞI KAZILARI
3 Eylül 2016, CumartesiTweet |
Cevat YILDIRIM
DUMANLIDAĞI KAZILARI
M. Baltazzi, Dumanlıdağ’da 102 mezar açtı.. İlk açtığı mezarın ölçüleri;2m. Uzunluk, 50cm. Genişlik ve 40 ile 180 cm .ölçülerde derinlikteydi. Bu mezarların üzerleri kalın granit kapakla örtülüydü. Adı geçen mezar kapaklarının kimisi bundan altmış yıl önce Güzelhisar ovasında derecikler üzerinde köprü görevi görüyordu. Mezarların çoğu boştu.
a) Mezarların birinde; üç toprak şişe, bir tanesinde bir bronz ayna, üç tane demir çivi, üç tane cam şişe, bir tane Kymé parası bulunmuştu. Diğer bir mezardan Rodos usulü bir cam kap çıkarıldı. b) Figürlü kaplara örnek olacak şekilde bir tanesi gerçekten çok iyi işlenmişti. Toprak kap üzerinde bir köpek, bir horoz resmi görülmekteydi.
c) M. Baltazzi Dumanlıdağ’da üzeri yazılı bir stel de bulmuştu. AHMEA Roman harflerini andırır bir yazı vardı.
GÜZELHİSAR KAZILARI
M. Baltazzi, 1873–1875 yılları arasında Güzelhisar kasabasında kazı yapmıştı. Tüf taşından sekiz mezar açtı. Bunlardan bir tanesinde bronz bir haç buldu. Haçın ortası delikti. Güzelhisar’daki mezarları açtıktan sonra buradaki eserlerin en eski Bizans dönemine ait olabileceğini yazdı. Güzelhisar’da değişik yapı duvarlarında bulunan yazıtların Kyme ve Myrina’dan gelmiş olabileceğini belirtti. Güzelhisar mezarlıklarında antik bir mermer esere rastladı. Bunun üzerinde motif olarak geyik resmi vardı. Geyik çok çatallı boynuzluydu. Mermerin yüzeyi girlandlarla işlenmişti. Mermer taşın üzerinde değişik bir yazı vardı.
Güzelhisar’da bazı yerlerde sunak taşları da bulundu. Bu taşların görüntüsü daha önce Almanca olarak yayınlamıştı. Bir yazıtta şu harfler görülmekteydi.
CYNOEPOYCA KAH llllll …..
ÇAKMAKLI ‘DA BULUNAN İLGİNÇ RESİMLİ TAŞ
M. Baltazzi Çakmaklı Mahallesinde bulduğu resimli taşı Fransa’da yayınlanan bir arkeoloji dergisine gönderdiği yazıda şu şekilde yazmıştı.
Taşın ölçüleri: 38X35 cm. idi. Üzerinde alçak rölyef olarak bir süvari kabartması vardı. Süvari figürünün bir elinde bir pater, diğer elinde atın dizgini vardı. At yürüyüş halinde gösterilmişti. Süvarinin biçimi Kymé’de bulunan paralarla benzerlik gösteriyordu. Süvarinin arkasında derinliği daha az, savaşçı bir piyade görülmekteydi. Çakmaklı’da bulunan bu resimli taş bulan kişi tarafından (Baltazzi) İstanbul Arkeoloji Müzesine gönderildi. Meraklı olanlar eski İmparatorluk başkentine gittiğinde görebilir.
BALTAZZİ’NİN DİĞER GÖZLEM VE KEŞİFLERİ
M. Baltazzi, Kymé ile Yenifoça arasında antik bir yerleşim olduğunu görüyor. Bu yerleşimde sur kalıntıları göze çarpmaktaydı. Burası Strabon’un eserinde bahsettiği Adai olabilir miydi?
a) Arapçiftliği’nde de araştırmalar yapan arkeolog burada bir şehir kalıntısı olmadığını saptadı.
b) Demosthenes Baltazzi, Ramsay ve Fransız Arkeolog S. Reinach birlikte 1881 yılında atlara binerek Myrina’dan hareket ettiler. Güzelhisar çayı vadisini izleyerek Aigai Aiol şehrini buldular. Burada yüzeyde elde edilen objelerin bir kısmını Paris Louvre Müzesine gönderdiler. C. Texier’in kitabında yazdığı gibi burasının Güzelhisar’la ilgisi olmadığını birlikte tespit ettiler. Aigai’yi ilk kazan M. Cleré’ydi. Bu arkeolog hakkında açıklama yoktu.
c) Demosthenes 1885 yılında bu kez yanına fotoğraf makinesi alarak Aigai’yi tekrar ziyaret etti. Surları ve agorayı inceledi. Surların kesinlikle Bergama Krallığı dönemine ait olduğunu yazılarında belirtti.
ç)Aigai’deki Apollon tapınağında bir yazıt gördü. Yazıtta tapınağın inşaatında kimlerin katkısı olduğunun isimlerini okudu. Şehrin girişindeki mezarlığın trakit taşından olduğunu görüp, ilişkisi olduğu dergiye gördüklerini yazarak gönderdi.
d) D. Baltazzi Aigai çevresindeki bazı köyleri ziyaret etti. Aigai’ye 9 km. mesafedeki Yeniceköy ulaştığı yerlerden birisiydi. Burada bir yazıt buldu. Bunların kopyasını alarak, Paris’e gönderdi. Aigai’nin çok geniş bir alana yayıldığını tespit etti.