HER YENİ BİR UMUT OLUR MU?
10 Ocak 2020, CumaTweet |
Cevat YILDIRIM
Yeni, hiç kullanılmamış olan anlamında bir sıfattır. Yeni sayılan bir konunun üzerinden çok zaman geçmemiştir. Yeni bir nesne öncekilerden farklıdır. Çocukluğumda babam yeni bir elbise, yeni bir çanta ve kitap aldığında çok sevinirdim. Bu duygunun tarifi yok gibidir. Altı yaşımdayken babamın bayram öncesi aldığı ayakkabıyı yatağımın başucuna koyup öyle uyuyabilmiştim. Çocukluk işte.
Yeni gelen yeni yıl acaba yeni bir umut mu? İnsanlar yaşanan zamanın üç yüz altmış beş gününe yıl veya sene demişler. Fransızlar yeni yıla “Nouvelle annee “ İngilizler “New Year” derler. 2020 tarihi yeni yıl mı acaba? Yoksa eskidi mi? Kim bilir ne zaman eskiyecek? Aralık ayının sonunda mı? Şimdi mi? Şu an eskimez, daha kaç gün oldu yeni yıl başlayalı? Gregoryen Takvimine göre bir (1) Ocak günü yılın ilk günüdür. On üçüncü Papa Gregori 1582’de düzenleyip kullanıma açtığı için, yılları gösteren çizelgeye onun adı verilmiştir. Yurdumuzda “Hicri veya Rumi Takvimi” kullanan bazı kişiler vardır. Fakat idari, ticari ve siyasal uyum sağlamak gereği ile dünyada birçok ulusun kullandığı takvim 1926 yılından itibaren yurdumuzda da kullanılmaktadır.
İnsanlar yeni yılbaşında, iyi yemek, iyi giyinmek, iyi eğlenmek, iyi şansa sahip olmak isterler. Zira birçok insanın zihninde yıl nasıl başlarsa öyle gidermiş, inancı var. Yedi-sekiz yaşlarımda yeni yılın gelişini ailece ya bir dostun veya bir akrabanın evine giderek kutlardık. Bazı yıllar bizim evde de akrabalar ve aile dostlarıyla buluşurduk. Anneler, teyzeler çoğunlukla gündüz, bazı zaman gece türlü yiyecekler, mahalli meyveler hazırlardı. O gece büyükler sohbet eder, radyo dinler, bazı kere de kendileri koro olarak şarkılar söylerdi. Biz çocuklar ev içinde oynanabilecek oyunlara dalardık. Tekerleme söyler, bilmeceler sorardık. Kimi vakit çocuklar iki grup olur, “Yüzük Bulma” yarışması yapardık. Bu tür oyunlara büyükler de katılırdı. Sayı kaybedenlere helva pişirme cezası verilirdi. Masa yoktu. Yer sofrasında çullama, tavuklu pilav, krep, yoğurtlu kuru sebze kızartması, lokma, peynir, zeytin, rezene kavurması vb. yiyecekler olurdu. Ayrıca iğde, kuru üzüm, patlamış mısır, nar, badem içi, narenciye gibi meyveler az veya çok bulunurdu. Bana lütfen çullama nasıl bir yiyecek diye sormayın. Google amcaya danışın. Yılbaşı eğlencelerinin birinde yaşlı kişilerden biri şöyle bir hikâye anlatmıştı. “Köydeki bekâr erkeklerin toplandığı bağımsız bir oda varmış. Odada türlü sohbetler yapılır, oyunlar oynanırmış. Yine böyle bir helva pişirip yeme anında bir iddiaya girişmişler. Acaba içlerinden birisi mezarlığa gider, ölülere de helva ikram edebilir mi? Bir delikanlı ben gider ikram ederim der. Yalnız bir şart vardır. Eline verdikleri bıçağı mezarlıkta helva ikramı anında yere saplayacak. Delikanlı peki der, çıkar gider mezarlığa. Her taraf karanlıktır. Birkaç mezarın başına elindeki kaptan tahta kaşıkla helva koyar. Bıçağı da yere saplar. Dönecek, fakat yerinden kalkamaz. Heyecandan bıçağı paltosunun ucuyla birlikte toprağa batırmıştır. Eyvah toprak altındakiler beni tuttu diyerek kalp krizi geçirir. Sabah olup, arkadaşları onu aramaya gidince gecenin vahametini anlarlar.” Siz katiyen gereksiz iddiaya girmeyin. Eğer iddia gerekliyse futbol konusunda olsun.
Herkes, benden yeni umutlar anlatmamı bekledi. Biz de tuttuk eskileri dile getirdik. Yeniyi, yeni güzellikleri yaşamak için geçmişin hatalarından arınmak gerekir. Çevrenizdeki arkadaşlara, insanlara; “günaydın, iyi günler, iyi geceler, selamünaleyküm. Bugün çok hoşsunuz” gibi güzel sözler söyleyin. Çalışın. Çok çalışın. Gelecekte daha iyi mesleklere sahip olun. Sözlerim çocuklar ve gençler içindir. Büyüklere söz etmek haddimiz değildir.
Bir de yeni yılın bittiği günlere ve bugünlere bakın. İletişim araçları durmadan haber veriyor. Çok uzaklardan gelen kapitalist bir devlet komşu ülkenin komutanını yok ediyor. Elin oğlu durur mu? O elindeki silahlarla onun askerine hücum ediyor. Bu hırs, bu bencillik, dünyayı ben yönetirim düşünceleri niçin gökyüzüne fırlamış durumda? Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün sözüyle “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesine dönmek her ulus için geçerlidir.
İçimdeki umut hiç sönmeyecektir. Dünyayı gelecekte bugünün çocukları ve gençleri kurtaracaktır. Gençler ilkelerinize sahip olun. Kendinizi Ve Ülkemizi Yüceltin.