DOKUZLARDAN-ONÜÇLERE
15 Şubat 2017, ÇarşambaTweet |
Cevat YILDIRIM
Aylardan şubat, takvimler ayın dokuzunu gösteriyordu. Ellerinde bayraklarla şehrin içinden yol boyu yürüyorlardı. Cafer Efe heykeli yanında toplanmış olan müthiş kalabalık arasına karışıverdim. Esmer bir zabıta memuru kırmızı-beyaz Türk bayrağı dağıtıyordu. Bana da bir tane uzatınca içimde bir mutluluk rüzgârı oluştu. Söke halkının yaşlısı, genci, öğrencisi, memuru, dernekleri, diğer kuruluşlar, sporcular ve idareciler köprü civarında yerlerini almıştı. Granta tepesinden gelecek bisiklet sporcularını bekliyorlardı. Bisiklet takımı ve gönüllü gençler Madenciler köprüsüne ulaşınca kalabalıkta bir kıpırdanma oldu.
Efenin heykeli önünden yürüyüş koluna geçen kalabalık yarı düzenli bir halde bayraklarını sallayarak şehre doğru canlı adımlarla akmaya başladı. O sırada Kuşadası tarafından gökyüzünde kuşlar belirdi. Diziler halinde uçup kuzeye doğru yol alıyordu. Onlara seslendim. “Turnalar Aliağa’ya, Foça’ya uğrarsanız, Sökeli efelerden, benden, orada yaşayan kırantalara(*) selam söyleyin”
İnsan topluluğu marş söyler gibi şehre doğru coşkuyla yürüyordu. Trafik durmuştu. Evlerin balkonlarından Atatürk’ün karşılanışını anan kalabalığa doğru bayraklar sallanıyordu. Dükkânlar önünde bulunan insanlar kalabalığı alkışlarken, yan yollardaki sürücüler saygıyla alayların geçmesini izliyordu. Az süre sonra Cumhuriyet Meydanına varıldı. Öğrenciler, öğretmenler ve görevliler tarafından alana yerleştirildi. Sivil toplum kuruluşları, görevli subaylar, zeybekler, halk Atatürk Anıtı önünde yer aldı. Sunucunun komutu ile Atatürk ve şehitler ile ilgili saygı duruşundan sonra hep birlikte “İstiklal Marşı” okundu. Kaymakamlık, Garnizon komutanlığı ve Belediye Başkanlığı çelenkleri saygı duruşundan önce heykel önüne konulup selamlar verildi. İstiklal Marşından sonra kentin seçimle gelen başkanı doksan üç yıl önce Büyük Atatürk’ün Söke’de karşılanmasını anlattı. Halkı selamladı. Arkasından dört öğrenci günün önemi ile ilgili şiirlerini seslendirdi. Daha sonra Kaymakam Bey Atatürk’ün Söke’yi ziyaret amacını anlattı. Gençlere, tarımda ve sanayide daha çok üretmemiz gerektiğini belirtti. Kentte bulunan ilköğretim okullarından birinin öğrencilerinden seçilmiş bir grup izleyenlere Bolu yöresi halk oyunlarını sundu. Oyundan sonra büyük alkış aldılar. Daha sonra Söke halk eğitim merkezi halk oyunları takımı meydana geldi. İki efe solo olarak zeybek oyunlarını gösterdiler. Davul zurna eşliğindeki gösteri halkı çok heyecanlandırdı. Bazı kişiler bulunduğu yerden ilgi ile seyrederken, bazıları da ayaklarıyla istemsiz biçimde de olsa hareketlere katıldı. Efeler pistten ayrılırken yüreklerin en samimi yerinden bir alkış tufanı koptu. Törenin son gösterisi madalya töreniydi. Daha önce değişik yarışmalarda beden ve beyin sporlarında başarılı olanlara madalyaları dağıtıldı. Tören iki saat sonunda sona erdi.
Atatürkçü Düşünce Derneği Aliağa şubesi on yıldır Atatürk’ün Bergama’ya giderken Aliağa’ya 13Nisan1934’de[1]gelip halk ve öğrencilerle konuşmasını anma töreni ile canlandırmaya çalışmaktadır. Foça ADD şubesi ve bazı kuruluşlar iki yıldır 9 Nisan 1934 yılında Atatürk’ün Foça’yı[2] ziyaretini anmakta ve kutlamaktadır. Söke’de yaşanan coşkulu anma törenleri Ayvalık ve Bergama’da yıllardır yapılmaktadır. Kendime soruyorum acaba Aliağa ve Foça’ya Atatürk’ün gelişi niçin ilgililer ve halk tarafından kutlanmamaktadır? Bu ilçeler öksüz mü, ya da cezalı mı?
Bergama, Söke gibi Atatürk’ün seyahatleri kutlanırsa; 1. Halk arasında milli birlik ruhu yücelir. Hemşerilik bağları güçlenir. 2.Öğrenciler ve halk Atatürk’ün kendi kasaba ve şehirlerine gelişinden dolayı mutluluk duyar. 3.Yapılan toplantılarla gençlerin sosyal yönü gelişir. 4.Gençler görev alarak Atatürk ve yurt sevgisini yaşayarak öğrenirler.5.Öğrenciler yakın tarihini tanıyıp, bilimsel ve çalışmalara ve sportif faaliyetlere zaman ayırır.
Atatürk Söke’ye geldiğinde Cumhuriyet idaresine henüz geçilmişti. Ancak çağdaşlığa ulaşmak için çok büyük hamleler yapılması gerekirdi Söke’yi ziyarette Kazım Karabekir Mahmut Esat Bozkurt gibi devletin ileri gelenleri onun yanındaydı.. Ziyaretten 21 gün sonra başkentte ilginç gelişmeler yaşandı. 3 Mart 1924’de öğretim birliği yasası ile hilafetin kaldırılması TBMM’de kabul edildi. 13 Nisan 1934 yılına gelinceye dek, kılık kıyafette, medeni yasada, yazıda önemli değişiklikler oldu. 1932 yılında Türk Dil Derneği kuruldu. Bir topluluğu millet yapan önemli unsurlardan biri de dildir. Atatürk’ün Foça ve Aliağa’ya geliş nedenlerinden biri askeri teftiş etmek, diğeri de devrimlerin halk tarafından kabul durumunu öğrenmekti. Dilerim ki doğduğum Aliağa’da yaşadığım Foça’da da yukarıda örneğini verdiğim anma günleri düzenlenir.
Eğer halk ve yöneticilerin birliktelikle Atatürk’ün kasabayı ziyaretini anma hareketini ölmeden göremezsem, beraber çalıştığım arkadaşlarıma vasiyetim; günü geldiğinde mezar taşıma “gözleri açık giden kuzey egeli öğretmen” diye yazdırsınlar. 10 Şubat 2017 Söke,
(*) Kıranta: Orta yaşlı saçlarına ak düşmüş iyi giyimli erkek,
Cevat YILDIRIM