ARAPÇİFTLİĞİ SATILIK
20 Ağustos 2016, CumartesiTweet |
Cevat YILDIRIM
Baltazziler, Arap Çiftliğini elden çıkarmak istese de satamadı. Adı geçen aile Osmanlı Devletinde önemli roller üstlenmişti İmparatorluğun değişik yerlerinde çok miktarda toprak satın aldılar. Aliağa’daki topraklarının büyük kısmı onların işletmesindeydi. Myrina’da arazileri ve çiftlik evleri vardı. Bergama, Menemen, Tire ve Adana’daki topraklarının miktarı iki yüz kırk yedi bin dönümdü. Baltazziler’in asıl işi bankerlikti. Osmanlı Devletine İngiltere’den borç alımında aracılık ettiler. Arkeoloji, avcılık, gemi işletmeciliği diğer işleri arasında sayılabilir. Aliağa’da Arapçiftliği, Kalabakhisar, Nemrut taraflarında Türk ve Rum ortakçıları tarafından işlenen geniş arazileri vardı. Güzelhisarlı bazı kişiler topraklarında ortakçı idi. Aliağalılar o aileyi “Baltacılar” olarak tanıyordu. 1864 yılından sonra araziler Foçateyn tapu dairesine kayıt edildi. Büyük baba Emanuel Baltazzi sağ iken işlenen araziden elde edilen ürünler için kendisi ve ortakçı hisseleri için aşar ödemişti.
Osmanlı Devletinde aşardan yıllık dört milyondan fazla gelir elde ediliyordu. Fakat II. Abdülhamit döneminde ziraata yeterli önem verilmedi. Mekke’ye hacıları götüren kervan için 42.200 lira pay ayrıldığı halde Ziraat Nezaretinin bütçesi yalnız 41266 liraydı. Baltazziler, Nemrut’ta (Kyme), diğer yakın arazilerde M.Ö medeniyetlere ait yüzlerce mezarı kazdırarak yoklatmışlardı.
Manolaki, devlet katında beğenilen bir adamdı. Torunlar başka işlerle uğraştığından vergi işlerine pek bakmadı. Aristide Bey Aliağa’daki konağa sahip çıkmıştı. Vaktini çiftçilik, avcılık ve eski eser toplamakla geçiriyordu. Yirminci yüzyıl başlarında kız torunlar ve reşit olmuş erkek akrabalar miras istiyordu. Arapçiftliği mevkiindeki topraklar satılığa çıkarıldı. Fakat satış işlemi için Foça Mal Müdürlüğündeki vergi kayıtları soruldu. Aşar vergisinin yıllarca ödenmediği gibi 1886 yılında kabul edilen maarif hissesi de hiç ödenmemişti. Aristide, İzmir Maliyesine dilekçe yazdı. Evrak, Foça Mal Müdürlüğüne ulaştı. 01/Zilkade/1319 (1902) tarihli istida ile Aristide hukuka başvuracağını da belirtse de Foça maliyesinden temiz kâğıdı alamadı. Foça’daki görevliler vergiyi tahsil etmeden istenilen belgeyi vermedi. Büyük baba önemli bir kişi de olsa, hesaplar mutlaka ödenmek zorundaydı. Devletin kalkınması için tüm mal sahibi vatandaşların görevini yapması gerekirdi.
[1] Cevat Yıldırım, Aliağa Cumhuriyet Dönemi, s.22
[2] Ord. Prof. Enver Ziya Karal, Büyük Osmanlı Tarihi, C.4, s.448–449
[3]Tarih: 01/ Zilkade/ 1319 ( 08 Şubat 1902), D.No: 1791, G.No: 134263