21 Aralık 2024, Cumartesi

UYGARLIK VE KADIN

5 Aralık 2017, Salı

     


Cevat YILDIRIM

1951 yılıydı. Okula gitsem de öğrenci değildim. O yılın Cumhuriyet Bayramında okuduğum “Ana sevgisi” şiiri bittiğinde köyün tüm kadınlarının gözleri yaşla dolmuştu. Nedenini bir türlü anlayamamıştım. Kadın, ana, Türk kadını, dünya kadını, medeniyet, eşitlik, insanlık, miras, eğitim gibi sözcüklerin anlamını ancak yıllar sonra öğrenebildim.

            İlk kez 1953 yılı 10 Kasım günü ilkokuldaki öğretmenimiz Atatürk’ün Naaşının Etnografya Müzesinden Anıtkabir’e taşınmasını radyodan dinletmişti. Çocukluğum ve vericinin yetersiz oluşu nedeniyle önemini kavrayamadım. Yıllar sonra 1971 yılı sonbaharında Ankara’daydım. Aslanlı yolu geçerek Atatürk’ün yattığı yerin üst bölümüne ulaştım. Burada bulunan lahit taşının önünde saygı duruşunda bulundum. Sonra Türk Ulusunun çeşitli özelliklerini gösteren isimler verilen kuleleri de dolaştım. Atatürk Müzesi olarak kullanılan salonu, odaları gezdiğimde tavanda gözüme çarpan Atatürk’ün altın yaldızla yazılmış sözleri oldu. Hemen odanın girişindeki tavanda okuduğum söz şöyle idi .

“Medeniyet kadının eseridir”

            Medeniyet neydi? Niçin kadının eseriydi? Uzun uzun düşündüm. Medeniyet insan topluluklarının yüzyıllar boyunca ortaya koydukları düşünce, bilim, sanat ve kültür alanındaki eserler değil miydi? Bunların hepsini kadınlar mı ortaya koydu? Onların elleri, onların beyinleri, onların gözleri mi bunları başardı? Amazonlar neredeydi? Eserleri hangileriydi? Ninemin masallarında devler, dev analar, güzel işler yapan kadınlar vardı elbet. Tarih kitaplarında heykellerini gördüğümüz Ana tanrıça Kybele heykelleri niçin yapıldı? Ana tanrıça bereketin, ürünlerin, anlatıların sembolüydü.  İ.Ö toplumlar, Ana Kadın’ın heykelini niçin diktiler? Çocuğu dünyaya getiren, onu besleyen, konuşmayı öğreten, gideceği yolu gösteren, yavruyu ışığa yönlendiren analar birer kadın değil mi? O, basit evde olsa da ocağı ile çevresindekileri besleyip, büyüten, evleri süsleyen varlık değil mi?

               Günümüzde gördüğümüz tarih müzelerinde ipleri büken çarkların, kap kacakların, kalay parçalarının, sepetlerin onların eseri olduğunu aklı başında olan her insan mutlaka bilir sanırım. Ferhat’a dağları deldiren Şirin’in, Bodrum’da eşi için ilk mozoleyi kuran kraliçe Ada’nın, Erzurum’da kocası şehit edilence palasıyla yurdu savunan Nene Hatun’un nasıl bir kadın olduğunu insanımız çoktan öğrendi. Kurtuluş Savaşında cephane taşıyıp, Mustafa Kemal’e ve askerlerine kadınlarımızın canları pahasına destek verdiğini aklı başında insanımız bilir.

            Günümüzde kırsal kesimde tarlalarda erkeği ile omuz omuza çalışan, kentlerde ofislerde değişik kurumlarda ve fabrikalarda işler gören, üniversitelerde bilim yapan milyonlarca kadınımız var. Çalıştıkları sahalarda  başarılı kadınlarımızın sayıları ise oldukça yüksektir.. Onlara bu olanakları sağlayanın Atatürk olduğunu asla unutmayalım.   

            3 Mart 1924 tarihinde “Öğretim Birliği” yasası ile kadın ve erkeklerin eşit eğitim görme konusu maddeler halinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildi Uzun yıllar kadını yok sayan bir toplumun kişilerine her şeyi kabul ettirmek kolay olmadı. 26 Nisan 1926 günü mecliste Medeni Yasa (Yurttaşlar yasası ) ile birden fazla kadınla evlenme yasağı getirildi. Resmi nikâh hakkı, küçük yaşta evlenmenin önlenmesi, boşanmada ve evlenmede eşitlik, mirasta kadın ve erkeğin aynı haklara sahip olması kanunda yer aldı. 03 Nisan 1930’da kadınların belediye kanunu ile seçimlerde aday olma ve seçme hakkı yasaya yazıldı. 26 Ekim 1933 gününe erişildiğinde kadınlar, muhtar olabilme ve seçme hakkını aldı. Böyle haklar verilmesi bitmedi. Fransız kadınından yıllar önce 5 Aralık 1934 tarihinde de kadınlarımıza milletvekili seçme ve seçilme hakkı mecliste konuşularak yasa olarak kabul gördü. Bugün yeterli sayıda olmasa da meclisimizde seçimle gelen kadın vekillerimiz var. Kadınlarımıza bu hakkın tanındığı gün “Kadınlar Bayramı” olmalıdır.

            Uygarlık sözü Uygur Türk toplumunun adından gelir. Uygurlarda, Orta Asya Türk Devletlerinde kadının yeri erkekle eşitti. Türkler Müslüman olduktan sonra kadınların sosyal hakları kısıtlandı. Bazı yönetici erkekler kadını mal gibi gördüler. Osmanlı Devletinde 1848 yılına dek beyaz kadın ticareti serbestti. Günümüzde bazı yörelerde hala kadını mal, eşya gibi gören inanç ve düşünce yaygındır. Atatürk’ün dediği gibi kadının, yerde sürüklenmeye değil omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layık olduğu kavranmalıdır,

            Kadının cinselliği değil insanlığı ve becerisi öne çıkarılmalıdır. Bu konuda kadın milletvekillerimize, toplumda okumuş yazmış kadınlarımıza, yetkililere görev düşmektedir. Analarımız da erkek ve kız çocuklarımıza hiç ayırım yapmadan eşit davranmalıdır. İletişim araçlarında tüm insanların eşitliğini sergileyen konferans, bilgi şöleni düzenlenmeli, oyunlar sergilenmelidir. Bu konuya öğretmenlerimizin de aynı derecede dikkat edeceğini umuyorum.

            “Bizim toplumumuzda ilim ve fen gerekliyse, aynı derecede hem erkek hem kadınlarımıza kazandırılmalıdır”  Uygarlık, kadın erkek el ele gelişecektir.

                        

                                                                                                         Cevat YILDIRIM



Yazarın Tüm Yazıları
EĞİTİM VE ÖĞRETİM BİRLİĞİ 11 Kasım 2024, Pazartesi
ATATÜRK’ÜN ÖZDEYİŞLERİ’NDEN BİR DEMET 9 Kasım 2024, Cumartesi
Atatürk’ün fikir hayatına katkıda bulunan etmenler 9 Kasım 2023, Perşembe
ALİAĞA’NIN KURTULUŞU 13 Eylül 2023, Çarşamba
BÜYÜK TAARRUZ (Yeni Kitaptan) 1 Eylül 2023, Cuma
Sevgi üzerine düşünceler 14 Ağustos 2023, Pazartesi
HER ÇOCUĞUN ANNESİ BİR MELEKTİR 13 Mayıs 2023, Cumartesi
BABAM BİR EĞİTMENDİ 2 Mayıs 2023, Salı
CEHALETİN ÜZERİNE YÜRÜYEN GENÇLER 1 Mayıs 2023, Pazartesi
ATATÜRK KIYI EGE’YE VE ALİAĞA’YA NİÇİN GELDİ? 12 Nisan 2023, Çarşamba
MUSTAFA KEMAL’İN YURT GEZİLERİ 11 Nisan 2023, Salı
SEKİZ MARTI DÜŞÜNÜYORUM 8 Mart 2023, Çarşamba
ALİAĞA’NIN KURTULUŞUNUN YÜZÜNCÜ YILI 14 Eylül 2022, Çarşamba
BAŞKOMUTANLIK MEYDAN SAVAŞI 30 Ağustos 2022, Salı
ŞU İZMİR’DEN NE GELİR? 23 Ağustos 2022, Salı
1 TEMMUZ GÜNÜ 1 Temmuz 2022, Cuma
ÇEVRENE İYİ BAK- İYİ DAVRAN- İYİ GELECEK BUL 4 Haziran 2022, Cumartesi
KADINA SAYGILI OL 7 Mayıs 2022, Cumartesi
KURTARICININ DOĞDUĞU YER ÇANAKKALEDİR 25 Mart 2022, Cuma
MÜZELERDE GÖRÜLEN SANAT ESERLERİNDEKİ KADIN FİGÜRLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME 7 Mart 2022, Pazartesi
ATEŞ VE KOR 21 Şubat 2022, Pazartesi
GÜZELHİSAR’IN GÜLLERi, KARANFİLLERİ 4 Şubat 2022, Cuma
GÜZELHİSAR’DA HAMAMLAR 22 Ocak 2022, Cumartesi
TÜRKLERDE HAMAM 20 Ocak 2022, Perşembe
ALTMIŞ YIL ÖNCESİNDE OLAĞAN BİR GÜN 8 Ocak 2022, Cumartesi
BİR KÖY ÖĞRETMENİNİN ANILARI 9 Kasım 2021, Salı
TÜRK DİLİ MİLLETİN KALBİDİR, ZİHNİDİR 27 Eylül 2021, Pazartesi
KURTULUŞA DOĞRU 26 Ağustos 2021, Perşembe
EGE’DE BÜYÜK TAARRUZ ÖNCESİ VE SONRASI 25 Ağustos 2021, Çarşamba
GÜZELHİSAR-I MENEMEN 1 Temmuz 2021, Perşembe
İSTANBUL- SAMSUN YOLU İSTİKLAL YOLUDUR 19 Mayıs 2021, Çarşamba
MART AYI DERT AYI 4 Mart 2021, Perşembe
GÜZELHİSAR ÇAYINDA GELENEKSEL BALIKÇILIK 9 Aralık 2020, Çarşamba
BİR KIYI KENTÇİĞİNİN KURTULUŞU 12 Eylül 2020, Cumartesi
YİRMİ ALTI AĞUSTOS’TAN OTUZ AĞUSTOS’A 26 Ağustos 2020, Çarşamba
ANADOLU’YU VE ÜLKESİNİ ÇOK SEVEN BİR ADAM 10 Ağustos 2020, Pazartesi
DENİZ KELİMESİ TÜRKÇE MİDİR? 1 Temmuz 2020, Çarşamba
19 MAYIS’I ASLA UNUTMA 19 Mayıs 2020, Salı
ANA SEVGİSİ 8 Mayıs 2020, Cuma
SALGIN HASTALIKLAR 6 Nisan 2020, Pazartesi
RADYO 13 Şubat 2020, Perşembe
HER YENİ BİR UMUT OLUR MU? 10 Ocak 2020, Cuma
MİS GİBİ GÜZEL İŞLER 21 Aralık 2019, Cumartesi
ŞU KARŞIKİ DAĞ DUMANLI DAĞ 10 Ekim 2019, Perşembe
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN YAPILDIĞI TOPRAKLARDAN SİZLERE SELAM GETİRDİM 12 Eylül 2019, Perşembe
MERHABA YEŞİL 3 Temmuz 2019, Çarşamba
MÜZELER HAFTASI GEÇİP GİDERKEN 25 Mayıs 2019, Cumartesi
ANAYASALAR VE EĞİTİM 11 Nisan 2019, Perşembe
UFAK TEFEK ŞEYLER 19 Şubat 2019, Salı
KENTLER HUZUR VEREN OTURMA YERLERİ OLMALI 1 Şubat 2019, Cuma
TAKVİMLERDEN YAPRAKLAR 22 Ocak 2019, Salı
YAREN DAĞI’NIN TEPESİNE ÇIKIP BAĞIRSAM MI? 13 Aralık 2018, Perşembe
TÜRK HARF DEVRİMİ VE MİLLET MEKTEPLERİNİN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI 26 Kasım 2018, Pazartesi
TÜRKİYE’DE DEĞİŞİM CUMHURİYETLE BAŞLADI 1 Kasım 2018, Perşembe
CUMHURİYET BAYRAMI ANILARI 31 Ekim 2018, Çarşamba
DENİZ, DENİZ AKDENİZ 13 Eylül 2018, Perşembe
ANALAR VE ANA SEVGİSİ 14 Mayıs 2018, Pazartesi
KÖY ENSTİTÜLERİ 14 Nisan 2018, Cumartesi
SEKSEN DÖRT YIL ÖNCEYDİ- ALİAĞALILAR MUSTAFA KEMAL’İ GÖRDÜ 13 Nisan 2018, Cuma
SU NİMETTİR 22 Mart 2018, Perşembe
KADIN VE ÇOCUK 7 Mart 2018, Çarşamba
EĞİTİM VE ÖĞRETİM BİRLİĞİ 1 Mart 2018, Perşembe
KIRMIZI ŞERİTLİ MADALYALAR VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 5 Şubat 2018, Pazartesi
UYGARLIK VE KADIN 5 Aralık 2017, Salı
EYLÜL AYINI SEVMEYEN VAR MI? 14 Eylül 2017, Perşembe
BU VATAN TÜRK MİLLETİNİNDİR 31 Ağustos 2017, Perşembe
ZEYTİNLERE DOKUNMAYIN EFENDİLER 21 Ağustos 2017, Pazartesi
YURDUMUN SINIRLARI NASIL ÇİZİLDİ 24 Temmuz 2017, Pazartesi
DENİZCİLİK BAYRAMI 28 Haziran 2017, Çarşamba
HER AYIN ÜÇÜNCÜ HAFTASINDA MÜZELER ÜCRETSİZ OLSUN 1 Haziran 2017, Perşembe
CUMHURİYETE GİDEN YOLUN BAŞI ONDOKUZ MAYIS 19 Mayıs 2017, Cuma
ANA OLMAK 13 Mayıs 2017, Cumartesi
HERKESİN HIZIRI İLYASI FARKLI 5 Mayıs 2017, Cuma
SEVİLEN AY MAYIS 1 Mayıs 2017, Pazartesi
ÇEŞMELER 29 Mart 2017, Çarşamba
DENİZKIZLARI- DENİZİN KADINLARI 16 Mart 2017, Perşembe
DOKUZLARDAN-ONÜÇLERE 15 Şubat 2017, Çarşamba
SARSILMAK, SALLANMAK, KORKMAK 9 Şubat 2017, Perşembe
TAŞMAK COŞMAK VE KONTROL 1 Şubat 2017, Çarşamba
HER BELDEYE BİR ABDURRAHMAN 10 Ocak 2017, Salı
GİT GEMİ DEMİR ATMA BU LİMANA (2 ) 28 Aralık 2016, Çarşamba
GİT GEMİ DEMİR ATMA BU LİMANA 27 Aralık 2016, Salı
MUSTAFA KEMAL VE ASKERİ İZMİR YOLLARINDA 16 Eylül 2016, Cuma
DUMANLIDAĞI KAZILARI 3 Eylül 2016, Cumartesi
ALİAĞA ÇEVRESİNDE XIX YÜZYIL SONU ARKEOLOJİK KAZILAR 27 Ağustos 2016, Cumartesi
ARAPÇİFTLİĞİ SATILIK 20 Ağustos 2016, Cumartesi
NEMRUT ( KYME ) KAZILARI FOÇA’DAN SORULDU 13 Ağustos 2016, Cumartesi
HUKUK KÖŞESİ 19 Şubat 2016, Cuma