ALİAĞA’NIN KURTULUŞUNUN YÜZÜNCÜ YILI
14 Eylül 2022, ÇarşambaTweet |
Cevat YILDIRIM
Yedi yıl önceydi. Afyonkarahisar ve Kütahya’da Büyük Taarruz’un yaşandığı yerleri ve şehitlikleri gezmiştim. Beni en çok etkileyen anıtlardan biri de “Şehit Sancaktar Mehmetçik anıtıydı.” 31 Ağustos 1922 günü Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Pala yanına Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’yı alarak savaş alanını gezer, Meydan Muharebesinin yapıldığı alanı dolaşırken Berberçam tepede Yunan top mermisinin açtığı çukura gömülmüş, bir sancaktar görür. Aziz şehidimiz toprağın üstünde kalmış kolu ile sancağı dimdik tutmaktadır. Bu durumdan çok duygulanan Mustafa Kemal Paşa iki yıl sonra burada yapılacak “Şehit Asker Anıtı” için bunun sembol alınmasını emreder. Aynı gün "Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri” emrini verir. 30 Ağustos 1924 tarihinde Anıtın temelini de burada atar, törende şöyle der:
“Hiç şüphe edilmemelidir ki, yeni Türk Devletinin temeli burada atıldı. Ebedi hayat burada taçlandırıldı. Bu sahada, bu semada dolaşan şehit ruhları, Devlet ve Cumhuriyetimizin ebedi muhafızlarıdır. Burada temelini attığımız Şehit Asker Anıtı, işte o ruhları, o ruhlarla beraber gazi arkadaşlarını, fedakar ve kahraman Türk Milletini temsil etmektedir”
Atatürk’ten emri alan asker 9 Eylül 1922 günü İzmir’e girdi. Yüzbaşı Şerafettin Bey hükümet önündeki göndere şanlı bayrağımızı çekti.
Aliağa’nın kurtuluşunu anlatmadan önce o yıllardaki Aliağa’nın durumunu açıklayalım. Merkezde 801 kadar Osmanlı Ortodoks vatandaşları oturmaktaydı. 1912-1913 yıllarında Aliağa’ya Makedonya’nın Üsküp vilayeti Koçana kazasından dokuz hane Türk göçmen gelmişti. 1919 yılına kadar Ortodokslarla-Müslümanlar arasında nahoş bir durum yaşanmadı. Ancak 10 Haziran 1919’da Aliağa’ya İzmir’den Yunan askeri gelip karakol kurdu. Soydaşlarını gören yerli Ortodokslar çeşitli bahanelerle Türkleri şikayet ettiler. Karakola birçok kez çağırılan Türkler, baskı ve eziyet gördüler, bazen Helvacı’ya, bazen de Yuntdağ bölgesine kaçtılar. Baskı arttıkça göçmenler ailelerini alıp, Balıkesir, Kütahya taraflarına götürdüler. Esat Kaya ve bekçi Hüseyin Aga Helvacı köylüleri ile birlikte yaşamlarını sürdürdü. Zamanla Yunan Karakollarına baskın verdikleri oldu. Kütahya taraflarına gidenler o topraklarda nasıl yaşadıkları hakkında bilgi bulunamadı.
Kongrelerden sonra Kemal Paşa Ankara’ya geldi. TBMM.si açıldı. Fakat henüz düzenli ordu yoktu. Yuntdağ’dan gelen bazı efeler Aliağa çevresindeki tepelerden Bergama’ya doğru giden Yunan askeri konvoylarına ateş açıp, uzaklaştılar. Efelere Güzelhisar’dan, Samurlu’dan katılanlar da oldu. Yuntdağ’daki zeybekler Aydın tarafından bu yöreye gelmişlerdi. Cumhuriyetten sonra Güzelhisar’a yerleşen efeler, Sarı Efe, Koca Mustafa Efe, Kara Hüseyin Efe’dir. Bunların öykülerini ikinci kuşaktan dinlemiştik.
Atatürk 10 Eylül 1922 günü İzmir’e girdi. Dumlupınar’da bozulan cepheden sonra düşman saklanarak veya grupla anayollardan geçerek hızlı yürüyüşlerle Ege Denizi kıyılarına doğru kaçıyordu. Aydın yöresinden İzmir’e doğru yürüyüş yapanlar Çeşme tarafına dönmüştü. Balıkesir’den grup halinde hareket eden asker önüne Anadolu’dan topladıkları davar ve sığırları katarak Soma-Kınık yoluyla Bergama istikametine yürümekteydi. Çok sayıda hayvanı önlerine sürmeleri o kadar önemli olmasa da geçtikleri, köy ve kasabalara zarar verebilirlerdi. Bu istihbaratı haber alan Batı Cephesi komutanı İsmet Paşa, birinci ordu komutanı ve süvari kolordusu komutanına gereğini yapmaları emrini verdi. I. Ordu Komutanı Nureddin Paşa, 2. Kolorduya bağlı 2. Süvari Tümenini Kuzey Ege’ye doğru hareket etmesini emretti. 13 Eylül 1922 günü sabah saat 05’te süvari tümeni Karşıyaka’dan hareket etti. Menemen Yahşelli’deki 14. Piyade tümeni ile 7. Piyade tümeni süvarilerin arkasından yürüyüşe geçti. Helvacı’daki 23. Piyade Alayını da alarak İzmir’in kuzey yönünde yürüyüşe devam etti. Piyadeler Aliağa Çiftliğine geldiğinde Ortodoksların kaçtığını gördü. Nahiye Müdürlüğü bahçesine bir mangalık asker bıraktı. Bir taraftan da evler tarandı. Kaçamayan beş-on kişi Menemen’e gönderildi. Gelen askerin ilk işi nahiye müdürlüğü binasına Türk Bayrağı çekmek oldu. Aliağa’yı terk eden Müslümanlar zamanla geri döndü. 1924 yılından itibaren Kavala ve Drama’dan Mübadiller geldi. İlk gelenler Kavalalılardı. Bir ay kadar sonra da Aliağa’daki evlere Dramalılar yerleşmeye çalıştılar.
Atatürkçü Düşünce Derneği, Emekliler Derneği ve Ader (Aliağa Kültür ve Dayanışma Derneği gibi derneklerle Aliağa’nın kurtuluş günü kutlamasını yirmi yıldır yapıyoruz. Bu yıl birlikte ve mutlu yüzüncü yıla eriştik. “Aliağa’nın Kurtuluşunun Yüzüncü Yılı” tüm halkımıza kutlu olsun.
Aliağa Çarşı Camii restore edilirken son cemaat yerindeki pencere ve kemer üstündeki ağaçlar yanıktı. Bize bunu anlatanlar doğru görmüşler. Selim Erkmen ile tespitini yaptık.
Atatürk İlkokulu ve Atatürk Ortaokulu’nun doğu kısmına Fevzipaşa Caddesi kısmına 13 Nisan 1934 günü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Aliağa’yı ziyaretini simgeleyen güzel bir Atatürk anıtı tasarlayan Aliağa’mızın Belediye Başkanı Serkan Acar’a ve ekibine de teşekkürler.13 Eylül 2022