21 Aralık 2024, Cumartesi

YURDUMUN SINIRLARI NASIL ÇİZİLDİ

24 Temmuz 2017, Pazartesi

     


Cevat YILDIRIM

        Köy ilkokulunda eğitim gördüğüm sıralarda bir arkadaşımız milli bir bayramda ninesinden öğrendiği şöyle bir şiiri okumuştu: Kılıçlar girdi kına, kalemler çıktı kından, müjdeler bekliyorduk bu ikinci akından. Neden kılıçların yerine kalemler çıktı? İkinci akın neydi? Çocukluk yıllarında anlamının pek farkında olmadığım sözcüklerdi. Yalnız betimleme ve uyaklar hoşuma gitmişti. Ortaöğretim çağlarında ulusumuzun ne gibi zorluklar çekip nice özverilerde bulunarak yeni bir devlet kurduğunu öğrendim.

            Birinci Dünya Savaşında yedi cephede düşmanlarla çarpıştık. Bazı cephelerde yenilsek de bazılarında kahramanca savunmalar yaptık. Yabancı güçleri Boğazlardan geçirmedik. Bizimle birlik olan devletler yenilgiyi kabul edince Osmanlı Devleti karşısındaki güçlerle silah bırakma antlaşması imzaladı. Bu antlaşmanın maddeleri devletimizin felaketi idi. Mondros’ta Osmanlı Devletine kabul ettirilen maddelere dayanan emperyalist güçler yurdumuzu işgal etti. İstanbul başta olmak üzere birçok yöreye asker çıkardılar. Güzel İzmir’e de Yunanlılar geldi.  Eski uyruğumuz olan Yunanistan’ı İngiltere başta olmak üzere Amerika, Fransa ve İtalya destekledi. Taşımada yardım ettiler. Silah ve mühimmat verdiler.

            Yunanlılar İzmir’de şehre ve halka zarar verdi. Birçok Türk’ü öldürdüler. 23 Mayıs 1919’da Foça’ya, 10 Haziran 1919 günü Aliağa Çiftliğine girdiler. Buralarda bulunan milliyetçi Türklerin bir kısmı çevredeki dağlara çekildi. Bir kısmı Balıkesir, Kütahya yönüne kadar giderek oturdukları topraklardan ayrıldı. Düşman zorluydu. İnsanımızı her türlü taciz ediyordu. Bir kısım eli silah tutan gençler, dernekler ve çeteler kurarak düşmana karşı direnmeye başladı. Kuvay-ı Milliye adı verilen direniş grubu yetersiz olanaklarla, demirden yapılan şişler ve basit silahlarla düşmana karşı vur-kaç hareketlerine giriştiler.   

          Samsun’dan sonra Erzurum ve Sivas’ta vatan evlatlarıyla toplantılar yapan Mustafa Kemal, daha sonra Ankara’ya geldi. Yurdun dört tarafına telgraflarla haber uçurdu. Yurdumuzun her yöresinden seçilenler Ankara’ya geldi. Gelebilen yurtseverler düşmanı ülkeden atmak için çareler konuşurken düşman da boş durmuyordu. Paris yakınlarında Sevr adı verilen yerde toplanıp yurdumuzu kesin yok etme planını ortaya attılar. İşte o hain plana göre Türk Devleti ve milleti yok ediliyordu. O sırada 11 milyon civarında olan nüfusumuzu orta Anadolu’da birkaç küçük vilayete sığdırıyorlardı. Padişah hükümeti tarafından bu kötü antlaşma, 1920 yılı Ağustos ayında kabul edildi. Sevr paçavrasının, Foça’yı ilgilendiren iki maddesi vardı. Adı geçen yazılı kâğıdın, 81 ve 84’üncü maddelerine göre Aliağa ve Foça Tuzlaları İzmir Yunan idaresince beş yıl Düyun-u Umumiye ile birlikte yönetilecekti. Beş yıl sonunda Yunanlılar amaçlanan başarıyı gösterirse, tuzlalar tamamen Yunanlılara bırakılacaktı(*) Ankara’da TBMM anlaşmanın hiçbir maddesini kabul etmedi.

            Yabancılar bir taraftan yurdumuzun yerüstü ve yeraltı zenginliklerini memleketlerine taşırken Yunanlılara cesaret ve silah vererek Anadolu içlerine gönderdi. Bir buçuk yıllık bir zaman içinde Yunanlıların silahlı güçleri Eskişehir yakınlarına dayandı. Geçtiği yerlerde tüm canlılara zarar veriyor, köyleri yakıyorlardı. Ankara’da Atatürk ve meclis gece gündüz kurtuluş çaresi arıyordu. Büyük hazırlıklar yapıldı. Asker yetiştirildi. Artık sıra düşmanı kovmaya gelmişti. Önce Sakarya’da durduruldu. 1922 yılı Ağustos ayı sonlarında Mustafa Kemal’in komutasında toplanan Türk askeri Afyon Cephesinde düşmanın karşısına dikildi. Yunan kuvvetlerini yerlerinden söküp attı. Buradan ayrılan düşman güçlerinin etrafı Kütahya civarında çevrildi. Büyük kısmı yok edildi. Kurtulanlar İzmir’e doğru kaçtı. Onları Anadolu’ya saldırtan emperyalist ülkelerin gemileri düşman askerini Yunan adalarına ve Selanik’e geri taşıdı. Atatürk Birinci Dünya Savaşının galiplerini bizimle İzmir’de barış yapmaya çağırdı. Önce Mudanya’da TBMM Hükümeti ile İngiltere, Fransa ve İtalya delegeleri Türk temsilcisi İsmet Paşa’nın başkanlığında toplandı.  

               Burada silah bırakılma koşulları, yabancıların yurdumuzdan ayrılma durumları konuşuldu. 1922 yılı 9 Eylül’de Türk askeri İzmir’e girse de hala ülkemizin birçok yerinde düşman askeri vardı. İşgalci güçler,  bizi İsviçre’nin Lozan şehrinde barış şartlarını görüşmeye çağırdı. Düşmanı kılıçla kovmuştuk. Şimdi kalemle barış yapılacaktı.

            Türk Heyeti belirtilen tarihten on gün önce Lozan şehrine ulaştı. Bizimkilerin karşısında on devletin heyeti vardı. Görüşmeler sekiz ay sürdü. Şubat- Mart aylarında konferans kesildi. İsmet Paşa ve Türk Heyeti yurda döndü. Emperyalistler Osmanlı Devletinden elde ettikleri kapitülasyonlardan vazgeçmiyordu. Serbestçe gümrüksüz ticaret yapmak ve Türk mahkemelerinin kararlarını yok saymak istiyorlardı.  İngilizler Musul petrollerine sıkıca sarılmışlar, kurdukları sanayilerini daha da geliştirmek emelindeydi.

            Türkiye’yi yeniden davet ettiler. Burada kalemler, sözler, beyinler ve ülkelerin psikolojileri çarpıştı. Türk delegeleri bağımsızlık isteğimizi iyi anlattı.  TBMM.  Görüşlerini çok güzel savundular. Lozan barış antlaşmasına göre; a)Yeni Türk Devleti düşmanlar tarafından tanındı. Askeri zafer, siyasi kazanımla sonuçlandırıldı. b)Türkiye savaş tazminatı ödemedi. Yunanlılar da beş parasızdı. Hükümetleri bize Edirne Karaağaç topraklarını vermeyi teklif etti. Bizimkilerce kabul gördü. c) Ekonomik, adli ve siyasi kapitülasyonlar tamamen kaldırıldı. ç) Irak sınırı haricinde bugünkü sınırlarımız on devlet tarafından kabul edildi. d)Azınlıklar Türk vatandaşı sayıldı. f) 1914 yılında başlayan I.Dünya Savaşı tamamen sona erdi. Bu antlaşma geri kalmış birçok ülkeye de örnek oldu. g) Bu görüşmelerde Boğazların tamamen kontrolümüze geçmesi 1936 yılına ertelendi. h) Irak sınırı, İngiltere’nin çok direnmesi sonucu 1926 yılına kaldı. 12 ada 1911 yılından beri İtalya’nın elindeydi.

            Bazıları bu antlaşmayı yerden yere vururlar. Bazıları da göklere çıkarır. Antlaşmayı o günün koşullarına göre değerlendirmelidir. Acaba ülkenin yeniden savaşacak gücü var mıydı?

 Lozan antlaşması sınırlarımızın çizildiği, siyasi, adli ve ekonomik bağımsızlığımızı kazandığımız önemli bir antlaşmadır.( 24 Temmuz 1923)  

Bize güzel bir yurt bırakan Atatürk, İsmet Paşa, Karabekir Paşa, Fevzi Paşa’nın onlarla çalışan arkadaşlarının şehitlerimizin ruhları şad olsun. Vatan için çalışanları saygıyla sevgiyle anıyorum.

(*)  Bkz. Cevat Yıldırım,  Foça-Su, Deniz, Gediz, s. 294–295,

                                                                                                            

 



Yazarın Tüm Yazıları
EĞİTİM VE ÖĞRETİM BİRLİĞİ 11 Kasım 2024, Pazartesi
ATATÜRK’ÜN ÖZDEYİŞLERİ’NDEN BİR DEMET 9 Kasım 2024, Cumartesi
Atatürk’ün fikir hayatına katkıda bulunan etmenler 9 Kasım 2023, Perşembe
ALİAĞA’NIN KURTULUŞU 13 Eylül 2023, Çarşamba
BÜYÜK TAARRUZ (Yeni Kitaptan) 1 Eylül 2023, Cuma
Sevgi üzerine düşünceler 14 Ağustos 2023, Pazartesi
HER ÇOCUĞUN ANNESİ BİR MELEKTİR 13 Mayıs 2023, Cumartesi
BABAM BİR EĞİTMENDİ 2 Mayıs 2023, Salı
CEHALETİN ÜZERİNE YÜRÜYEN GENÇLER 1 Mayıs 2023, Pazartesi
ATATÜRK KIYI EGE’YE VE ALİAĞA’YA NİÇİN GELDİ? 12 Nisan 2023, Çarşamba
MUSTAFA KEMAL’İN YURT GEZİLERİ 11 Nisan 2023, Salı
SEKİZ MARTI DÜŞÜNÜYORUM 8 Mart 2023, Çarşamba
ALİAĞA’NIN KURTULUŞUNUN YÜZÜNCÜ YILI 14 Eylül 2022, Çarşamba
BAŞKOMUTANLIK MEYDAN SAVAŞI 30 Ağustos 2022, Salı
ŞU İZMİR’DEN NE GELİR? 23 Ağustos 2022, Salı
1 TEMMUZ GÜNÜ 1 Temmuz 2022, Cuma
ÇEVRENE İYİ BAK- İYİ DAVRAN- İYİ GELECEK BUL 4 Haziran 2022, Cumartesi
KADINA SAYGILI OL 7 Mayıs 2022, Cumartesi
KURTARICININ DOĞDUĞU YER ÇANAKKALEDİR 25 Mart 2022, Cuma
MÜZELERDE GÖRÜLEN SANAT ESERLERİNDEKİ KADIN FİGÜRLERİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME 7 Mart 2022, Pazartesi
ATEŞ VE KOR 21 Şubat 2022, Pazartesi
GÜZELHİSAR’IN GÜLLERi, KARANFİLLERİ 4 Şubat 2022, Cuma
GÜZELHİSAR’DA HAMAMLAR 22 Ocak 2022, Cumartesi
TÜRKLERDE HAMAM 20 Ocak 2022, Perşembe
ALTMIŞ YIL ÖNCESİNDE OLAĞAN BİR GÜN 8 Ocak 2022, Cumartesi
BİR KÖY ÖĞRETMENİNİN ANILARI 9 Kasım 2021, Salı
TÜRK DİLİ MİLLETİN KALBİDİR, ZİHNİDİR 27 Eylül 2021, Pazartesi
KURTULUŞA DOĞRU 26 Ağustos 2021, Perşembe
EGE’DE BÜYÜK TAARRUZ ÖNCESİ VE SONRASI 25 Ağustos 2021, Çarşamba
GÜZELHİSAR-I MENEMEN 1 Temmuz 2021, Perşembe
İSTANBUL- SAMSUN YOLU İSTİKLAL YOLUDUR 19 Mayıs 2021, Çarşamba
MART AYI DERT AYI 4 Mart 2021, Perşembe
GÜZELHİSAR ÇAYINDA GELENEKSEL BALIKÇILIK 9 Aralık 2020, Çarşamba
BİR KIYI KENTÇİĞİNİN KURTULUŞU 12 Eylül 2020, Cumartesi
YİRMİ ALTI AĞUSTOS’TAN OTUZ AĞUSTOS’A 26 Ağustos 2020, Çarşamba
ANADOLU’YU VE ÜLKESİNİ ÇOK SEVEN BİR ADAM 10 Ağustos 2020, Pazartesi
DENİZ KELİMESİ TÜRKÇE MİDİR? 1 Temmuz 2020, Çarşamba
19 MAYIS’I ASLA UNUTMA 19 Mayıs 2020, Salı
ANA SEVGİSİ 8 Mayıs 2020, Cuma
SALGIN HASTALIKLAR 6 Nisan 2020, Pazartesi
RADYO 13 Şubat 2020, Perşembe
HER YENİ BİR UMUT OLUR MU? 10 Ocak 2020, Cuma
MİS GİBİ GÜZEL İŞLER 21 Aralık 2019, Cumartesi
ŞU KARŞIKİ DAĞ DUMANLI DAĞ 10 Ekim 2019, Perşembe
BAĞIMSIZLIK SAVAŞIMIZIN YAPILDIĞI TOPRAKLARDAN SİZLERE SELAM GETİRDİM 12 Eylül 2019, Perşembe
MERHABA YEŞİL 3 Temmuz 2019, Çarşamba
MÜZELER HAFTASI GEÇİP GİDERKEN 25 Mayıs 2019, Cumartesi
ANAYASALAR VE EĞİTİM 11 Nisan 2019, Perşembe
UFAK TEFEK ŞEYLER 19 Şubat 2019, Salı
KENTLER HUZUR VEREN OTURMA YERLERİ OLMALI 1 Şubat 2019, Cuma
TAKVİMLERDEN YAPRAKLAR 22 Ocak 2019, Salı
YAREN DAĞI’NIN TEPESİNE ÇIKIP BAĞIRSAM MI? 13 Aralık 2018, Perşembe
TÜRK HARF DEVRİMİ VE MİLLET MEKTEPLERİNİN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI 26 Kasım 2018, Pazartesi
TÜRKİYE’DE DEĞİŞİM CUMHURİYETLE BAŞLADI 1 Kasım 2018, Perşembe
CUMHURİYET BAYRAMI ANILARI 31 Ekim 2018, Çarşamba
DENİZ, DENİZ AKDENİZ 13 Eylül 2018, Perşembe
ANALAR VE ANA SEVGİSİ 14 Mayıs 2018, Pazartesi
KÖY ENSTİTÜLERİ 14 Nisan 2018, Cumartesi
SEKSEN DÖRT YIL ÖNCEYDİ- ALİAĞALILAR MUSTAFA KEMAL’İ GÖRDÜ 13 Nisan 2018, Cuma
SU NİMETTİR 22 Mart 2018, Perşembe
KADIN VE ÇOCUK 7 Mart 2018, Çarşamba
EĞİTİM VE ÖĞRETİM BİRLİĞİ 1 Mart 2018, Perşembe
KIRMIZI ŞERİTLİ MADALYALAR VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ 5 Şubat 2018, Pazartesi
UYGARLIK VE KADIN 5 Aralık 2017, Salı
EYLÜL AYINI SEVMEYEN VAR MI? 14 Eylül 2017, Perşembe
BU VATAN TÜRK MİLLETİNİNDİR 31 Ağustos 2017, Perşembe
ZEYTİNLERE DOKUNMAYIN EFENDİLER 21 Ağustos 2017, Pazartesi
YURDUMUN SINIRLARI NASIL ÇİZİLDİ 24 Temmuz 2017, Pazartesi
DENİZCİLİK BAYRAMI 28 Haziran 2017, Çarşamba
HER AYIN ÜÇÜNCÜ HAFTASINDA MÜZELER ÜCRETSİZ OLSUN 1 Haziran 2017, Perşembe
CUMHURİYETE GİDEN YOLUN BAŞI ONDOKUZ MAYIS 19 Mayıs 2017, Cuma
ANA OLMAK 13 Mayıs 2017, Cumartesi
HERKESİN HIZIRI İLYASI FARKLI 5 Mayıs 2017, Cuma
SEVİLEN AY MAYIS 1 Mayıs 2017, Pazartesi
ÇEŞMELER 29 Mart 2017, Çarşamba
DENİZKIZLARI- DENİZİN KADINLARI 16 Mart 2017, Perşembe
DOKUZLARDAN-ONÜÇLERE 15 Şubat 2017, Çarşamba
SARSILMAK, SALLANMAK, KORKMAK 9 Şubat 2017, Perşembe
TAŞMAK COŞMAK VE KONTROL 1 Şubat 2017, Çarşamba
HER BELDEYE BİR ABDURRAHMAN 10 Ocak 2017, Salı
GİT GEMİ DEMİR ATMA BU LİMANA (2 ) 28 Aralık 2016, Çarşamba
GİT GEMİ DEMİR ATMA BU LİMANA 27 Aralık 2016, Salı
MUSTAFA KEMAL VE ASKERİ İZMİR YOLLARINDA 16 Eylül 2016, Cuma
DUMANLIDAĞI KAZILARI 3 Eylül 2016, Cumartesi
ALİAĞA ÇEVRESİNDE XIX YÜZYIL SONU ARKEOLOJİK KAZILAR 27 Ağustos 2016, Cumartesi
ARAPÇİFTLİĞİ SATILIK 20 Ağustos 2016, Cumartesi
NEMRUT ( KYME ) KAZILARI FOÇA’DAN SORULDU 13 Ağustos 2016, Cumartesi
HUKUK KÖŞESİ 19 Şubat 2016, Cuma