MÜZELER HAFTASI GEÇİP GİDERKEN
25 Mayıs 2019, CumartesiTweet |
Cevat YILDIRIM
Mayıs ayına gül ayı derler. Bu ayda iki önemli etkinlik var. Birincisi On dokuz Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı olup tüm yurtta coşkuyla kutlandı. Ya diğeri ne olabilir? 18-24 Mayıs günlerinin “Müzeler Haftası” olduğu kaç kişinin aklına geldi?
Sanat ve bilim yapıtlarının ya da sanat ve bilime yarayan şeylerin saklandığı ve halka gösterilmek için sergilendiği yer ya da yapılara “müze” adı verildiği Türk Dil Kurumu sözlüğünde yer alıyor. Yakında uzun bir bayram ve sonrası tatili yaşanacak, birçok kişi müzeleri de gezi programlarına alırsa güzel bir kültür zenginliğine kavuşabilir.
Resim müzesi, eski eserler müzesi, fizik müzesi, sağlık bilgisi müzesi, halk müzesi ve tarım müzesi gibi çeşitleri olduğu aynı kaynakta yazılıdır. Bizim ülkemizde daha çok “Arkeoloji Müzeleri” göze çarpmaktadır. Sanırım eski eserler deyince bunları çağrıştırıyor. Avrupa’da gördüğümüz sanat müzelerinin yanında folkları öne çıkaran müzeler de bulunuyor. İtalya’nın başkenti Roma’da türlü sanat müzeleri kentin kültür zenginliğidir. Vatikan başlı başına imrenilecek çok değerli bir müzedir. Burada Rönesans’ın doğuşu ve gelişmesi tarih sırasınca seyredenleri hem bilgilendiriyor, hem hayrete düşürüyor. Yeni eserler ortaya koymak için geçmiş yüzyıllarda insanlığın yarattığı yapıtları görmekle esin kaynağımız coşabilir.
Birkaç yıl önce gördüğüm “Bursa Kent Müzesi” de beğendiğim kültür müzelerimizden biridir. Tatillerini Marmara Bölgesinde geçirecek olan kişilere Bursa’nın cami, mescit, imaret, tuz ve ipek hanları, tekkeler, meydanlar ve Mudanya Silah Bırakışma müzesini gezerken mutlaka kent müzesini görmeyi de öneririm. Müze vilayet merkezinin hemen yanındadır. Halk kültürü hakkında pek fazla bilgiler edineceksiniz. Kent Müzeleri kuruldukları kentte geçmişi anlatırken, bugünü ve yarını da dikkate alan önemli kurumlardır. Kentin geleceğine ait senaryolar, bu yapılar topluluğunda yer alabileceğini düşünüyorum. Bu tür müzeler oluşturulurken bilim insanları, arkeologlar, mimarlar, sanat tarihçileri, ressamlar, senaryo yazarları, sosyologlar ve müzeciler gibi değişik danışmanlardan yararlanılmalıdır. Müze yöneticilerinin de hiçbir kurumla alış-verişi olmamalıdır. Toplumun daha ileriye gitmesi için kentsel müzelere gereksinme vardır. Bu müzelerde insana sevgi ve saygı yansıtılmalıdır. İçinde değişik konferans salonları, sergi salonları, kentte gelişen sosyal olaylar köşeleri, öğrenciler için çalışma salonları da bulunabilir.
Geçen yıldan bu yana Aliağa’da müze oluşturulduğu fısıltıları kulağıma dek gelmektedir. Acaba bu konu halka soruldu mu, anket yapıldı mı? Aliağa ilçesinde yapılacak müze binalar topluluğunda tuzlalarda tuz sökümü, Kayıra’ların kaşar yapımı, Yontucu Salim Usta, Ayakkabıcı Arif Usta, Gazozcu Aziz, Kalaycı İbrahim, Marangoz Hakkı Usta, Nalbant Fettah Usta, Tuğlacı İsmail Taneli, Değirmenci Saka’lar vb. konular ele alınabilir. Tabii ki bu konuda asıl kaynak yaşayan halkımız olmalıdır.
Bugüne gelince Rafinerinin temelinin atılması, gemi sökümlerde kaynak yapan işçi, Tumba Çeşme önünde genç erkek ve kızların hasretle bakışması gibi konular kimi yerde mum heykel, kimi odada ise maket olarak canlandırma yapılabilir. Günümüzdeki gelişmeler ışıkla veya değişik yollarla ifade edilebilir. Bunun için gönüllü araştırıcılara gereksinme vardır. Anketler için öğrencilerden yararlanılabilir.
Gelecekte hem doğduğum, hem de yaşadığım kentte açıkladığım ayarlarda olmasa bile hiç olmazsa yarısı civarında “Kent Müzesi” oluşturmak kentin kültür yaşamına önemli katkılar sağlayacaktır. Aliağa Belediyesinin çalışkan başkanı, bastırdığı kitaplarla kentin kültür yaşamında büyük ilerlemeler başardı. Genç Aliağa ilçesi daha tanınır olduğu gibi gelecek kuşaklara çok değerli hazineler sundu. Bu yönden övgüye değer buluyorum.
Müzeler bizi biz, kenti kent yapan kurumlardır. İlçemiz öğrencilerinden tatilde Aliağa’da kalacaklar hiç olmazsa İzmir “Yeşilova Ören Yeri ve Müzesini” ziyarete gitmelidir. Uzak yerlere gidenler oradaki müzeleri görüp arkadaşlarına anlatabilirler. Sevgiler…