HUKUK KÖŞESİ
19 Şubat 2016, CumaTweet |
Cevat YILDIRIM
Değerli okurlar, bundan böyle hukukla ilgili sorularınızı bu köşede cevaplandırmaya çalışacağım. Sorularınızı avukatbarisbidik@gmail.com adresine iletebilirsiniz.
Soru: İşverenim beni işten çıkardı ve kıdem-ihbar tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağıma karşılık olarak hak ettiğimden çok daha düşük miktarda bir para ödedi ve bana da bir ibraname imzalattı. Ben imzalamış olduğum evraka rağmen kıdem-ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretimin kalan kısmı için dava açabilir miyim?
Cevap: İbra sözcüğü Arapça kökenli olup sözlük anlamı ‘aklama, temize çıkarma’ dır. İbraname ise bu anlamda aklama temize çıkarma belgesi olarak nitelendirilebilir. Borçlar Hukuku anlamında ibra ise borcu tamamen veya kısmen sona erdirme amacıyla taraflar arasında yapılan sözleşmeye denir.
Hukukumuzda ibra sözleşmesi daha önce herhangi bir mevzuat hükmünde düzenlenmemişti, bu nedenle özellikle iş ilişkilerinde ibranamelerin geçerliliği, hüküm ve sonuçları Yargıtay içtihatları ile belirlenen esaslara göre değerlendiriliyordu.
Yürürlükteki mevzuatta ise ibra, Borçlar Kanunu’nun 132 ve 420. maddelerinde düzenlenmiş olup, iş hukukunda ibraname söz konusu kanunun 420. maddesinde çok sıkı şekil şartlarına tabi olarak ve işçinin korunması ilkesi esas alınarak düzenlenmiştir.
Özellikle geçmiş dönemde işverenlerin kıdem-ihbar tazminatı ödemekten kurtulmak amacıyla gerçekleştirdiği bir takım kötü niyetli hareketler Yargıtay Kararlarıyla engellenerek belirli şekil şartlarına tabi hale getirilmişse de, Yeni Borçlar Kanunu’nun Yargıtay Kararlarının da ötesinde çok daha sıkı şekil şartları ve tamamen işçi lehine bir düzenleme içerdiği görülmektedir.
Yeni Borçlar Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup bu tarihten sonra imzalatılan ibranamelerin geçerliliğinden söz edebilmemiz için kanunda belirtilen koşulların gerçekleşmesi gerekmektedir.
Yeni Borçlar Kanunu’na göre işçiden alınacak ibranamenin şu şartları taşıması gerekmektedir:
1- ibra sözleşmesinin yazılı olması gerekmektedir.
2- İbra tarihi itibarıyla iş sözleşmesinin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması gerekmektedir.
3- İbra konusu alacakların türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, örneğin kıdem tazminatı olarak ödenen bedelin, ihbar tazminatı olarak ödenen bedelin, yıllık izin ücreti olarak ödenen bedelin ayrıca ve açıkça ibranamede yer alması gerekmektedir.
4- Ödemenin hak tutarına nazaran noksansız olması gerekmektedir.
5- Ödemenin banka aracılığıyla yapılması şarttır.
Bu bağlamda, örneğin işçiye gerçekte hak ettiği tazminattan daha düşük miktarda tazminatın banka kanalıyla ödenmesi halinde işçinin imzaladığı ibranameye rağmen bakiye alacağı için dava açma hakkı olduğu gibi, ödemenin banka kanalıyla yapılması halinde de ibraname kesin olarak hükümsüz olup yine işçinin dava açma hakkı bulunmaktadır.
İşçinin ve emeğin kenti olan Aliağa’mızda yaşayan işçi kardeşlerimiz işten ayrılırken hak ettiklerinden daha az miktarda tazminat alarak ibraname imzalamak zorunda kalmış olsalar dahi bakiye alacakları için dava açma hakkına sahip olup, bu konuda yetkin ve uzman hukukçu desteğiyle kalan işçilik alacaklarına kavuşma imkânları bulunmaktadır.