ALİAĞA’NIN KURTULUŞU
13 Eylül 2023, ÇarşambaTweet |
Cevat YILDIRIM
Yaslı gittim şen geldim, Aç koynunu ben geldim.
Bana bir yudum su ver, Çok uzak yerden geldim.
Semih Fırat
30 Ağustos 1922’de Kütahya Dumlupınar yakınlarında İstiklal Savaşının en önemli safhası yaşandı. Başkomutanlık Savaşında Yunan ordusu Türk Ordusu tarafından perişan edildi.
Savaş alanından kurtulabilen düşman birlikleri İzmir’e doğru kaçmaya başladı. Geçtikleri yerlerde şehir ve köyleri yakıyorlardı. Yunan askerinin yaptıkları zulmü önlemek, şehir ve köyleri kurtarmak üzere Türk süvarisi ve piyadesi düşman birliklerini takip etti. Türk Ordusunun öncü birlikleri 9 Eylül 1922 günü İzmir'e ulaştı. Kadifekale ve Vilayet Konağına Türk Bayrağı çekildi.. Başkomutan Mustafa Kemal'in gösterdiği ilk hedefe, Akdeniz'e varıldı. . 10 Eylül günü Atatürk, Mareşal Fevzi Çakmak ve İsmet İnönü halkın sevinç gözyaşları arasında şehre girdi.
Kurtuluş Savaşının yönetici kadrosunun İzmir'e girdiği gün, Ordumuzun bir kolu da Osmanlı'nın ilk başkenti Bursa’ya girdi. Henüz iş bitmemişti. Ordumuzun İzmir’deki bir birliği, Çeşme-Karaburun yarımadasına doğru kaçanların takibini sürdürdü. Ordumuzdan bir alay Kırkağaç yöresindeki Yunan artıklarını takibe başladı. Merkezdeki birliklerin bir bölümü asayiş işleri ile uğraştı. Kuzey Ege'de hala Yunan birlikleri kaçma fiilini sürdürmekteydi. Dikili, Ayvalık, Edremit kıyılarına gelebilecek düşman askerleri ve sivil Ortodokslar buralardaki iskelelerden gemilere binerek kaçmaya çalışacakları istihbaratı İzmir’deki Batı Cephesi komutanlığına ulaştı. Cephe komutanı derhal I. Ordu Komutanına gerekli emri verdi. Süvarilerimiz dört gün kordonda muhafızlık yaparak düzeni sağladılar. İzmir'in kurtulduğu gün ve ertesi gün Yuntdağ, Dumanlı Dağ yörelerinden gelen Türk çeteleri Aliağa'ya geldiklerinde köyün boşaltıldığını gördü. Herhangi bir düşman askeri ortalıkta yoktu. Düşmanı takip etmek üzere Aliağa civarından daha ileriye doğru uzaklaştılar.
Kuzey Ege’den gelen farklı istihbarat üzerine, Batı Cephesi Komutanı, İkinci Kolordu Komutanı İkinci Süvari Tümeni Komutanlığına Reşadiye (Zeytindağ) –Aliağa Çiftliği yolunu kapamak ve gerekli gözlem ve keşif yapmak emrini verdi. Tümen komutanı derhal emrindeki birliklere görevlerini bildirdi. 25. Alay komutanına Aliağa Çiftliği yönünde hareket etmesini ve durumu araştırma görevini verdi. Yirmi beşinci Alay Yüzbaşı Mehmet Sait komutasında 11 Eylülü 12 Eylüle bağlayan gece Aliağa Çiftliği yakınlarında Arap Çiftliği köyüne geldi.(Bugün Rafinerinin kurulduğu mevkii) Çadırlarını kurdu. Çevreyi gözetlemeye başladı. Emre göre çevreyi gözlerken oralarda düşman birliği varsa esir alma ve etkisiz hale getirme işlemini de yapacaktı.[1]
Arap Çiftliği’nde konuşlanan 25. Alayın bir taburu Aliağa Çiftliğinin kuzeyinde bulunan Tuzla Tepe’den Bergama-Dikili arasındaki yolu da gözetlemeyi üstlendi. Kuzeyden gelebilecek herhangi bir tehlikeyi önlemek için Tuzla Tepe’nin doğu kısmındaki tepelerin kuzey yöne bakan kısımlarına bir ağır, bir hafif makineli silah yerleştirildi. Kullanacak askerler sırayla silahın başında nöbet tuttu. İki süvari asker de Güzelhisar çayı boylarında araştırmaya gönderildi. Eski Güzelhisar-ı Menemen kazası yolu da tarandı. Reşadiye( Zeytindağ ) kasabasından Nuri isimli atlı postacı sorguya çekilerek, Bergama’daki Yunanlılar hakkında bilgi alındı. Alay dört elle görevinin başındaydı. Burada yaptıkları görev ve gözlemleri, Zeytindağ- Aliağa yolundaki durumu rapor ettiler.
Karşıyaka-Sasalı ve Çamaltı tuzlasından itibaren Menemen ile deniz tarafındaki toprakların taranması da 2. Kolorduya bağlı 2.Süvari Tümenine verilmişti. Bu süvari tümeni içinde sonradan Aliağa Çiftliği’ne yerleşen Boyacı Çakır Ali’nin dedesi Ahmet Onbaşı da vardı.[2] Aliağa Çiftliği’ndeki 25 Alay Bergama- Çamköy arasında Yunanlıların 11 Eylül gecesi çadırlı ordugâh kurdukları, Soma- Kınık üzerinden kaçan birliklerin orada dinlendikleri tespit edildi. Yunan askerinden iki bölük 12 Eylül günü Dikili’ye işleri kontrol için gittikleri gözlendi. 12 Eylülde süvari, 13 Eylülde Yunan piyadesi hızla Dikili sahiline vardı. O sahilde bekleyen vapurlarla Midilli Adasına geçtikleri sonradan anlaşıldı. Gitmeden önce kasabada bulunan kendilerinin kullandıkları depoyu yaktılar. Burada türlü askeri malzeme vardı. Yunan askeri Bergama’da bir gece kalabildi.
O günleri anlatan Harp Dairesi arşivlerindeki bilgiler bizlere şu şekilde yansıdı. “Birinci ordu, ikinci kolorduya bağlı ikinci süvari tümeni 13 Eylül 1922 günü saat 10'da Karşıyaka’dan hareket ederek bölgemize doğru ilerledi.” Bir gazetecimiz de çok sonra kitabında Türk askerinin Aliağa'dan ilerleyip gitmesini bahsi geçen arşivlerden alarak yazmıştı. [3]
2. Süvari Tümeni saat 10.00'da Karşıyaka bölgesinden Menemen- Aliağa Çiftliği- Reşadiye (Zeytindağ) yolu ile yürüyüşe geçti ve saat 22.00'de Reşadiye İskelesinin 3 Km. Güneyinde (Kazıkbağları mevkii) açıkta geceledi.[4]
14. Piyade Tümeni de Menemen doğusundaki Yahşelli bölgesinden saat 10.30'da hareket etti. 7. Tümenden emrine verilen 23. Piyade Alayını Helvacıköy'den alıp saat 23.00'de Reşadiye İskelesine vararak konmaya geçti. Çadırlar kısa sürede kuruldu.
14 Eylül saat 06.00'da hareket eden 2. Süvari Tümeni saat 12.30'da Dikili'ye vardı.
Yunanlıların son kafilesi 13-14 Eylül gecesi kasabayı yakarak, vapurlarla Midilli'ye geçmiş olduklarından Süvari Tümeni Yunan birliklerine rastlamadı. 2. Süvari Tümeni, 14. Piyade Tümeni geldikten sonra, saat 18.30'da, Dikili'den Ayvalık'a hareket etti, Tümen 15 Eylül 1922 öğleyin halk tarafından bando ile karşılanarak Ayvalık'a girdi. 14. Piyade Tümeni 26. Alayını Bergama'ya gönderdi. Bergama boş bırakılmazdı.
Özetle:
a) 2. Kolorduya bağlı, 2. Süvari Tümeni 13 Eylül 1922'de Aliağa'dan geçerek ilerledi.
b) 14. Piyade Tümeni, o sırada Helvacı Köyünde bulunan 23. Piyade Alayı ile birlikte ve Süvari Tümeninden kısa bir süre sonra Aliağa'dan geçerek saat 23.00'de Reşadiye İskelesi (Zeytindağ) yakınında konakladı. Tabii ki, önce süvariler sonra da piyadeler Aliağa'dan geçerek takip harekâtına devam etti. Aliağa Çiftliğindeki 25 Alay iki gün köyün içini dışını araştırdı. Hiçbir düşman olmadığı görüldü. Daha sonra 2. Süvari Tümeni içerisindeki yerini aldı.
__________________________________________________________________________________
Batı Cephesi komutanının bölgemiz ile ilgili 105 no'lu cephe emri ise şu şekilde açıklanmıştı:
“1. Ordu Komutanı Batı Cephesi Komutanının emrini alınca 2. Kolorduya (2. Süvari Tümeni emrinde olarak) Menemen, Foça, Bergama, Ayvalık, Edremit kazalarının taranmasını ve Edremit batısında Akçay iskelesinden Yenifoça'nın batısında bulunan Arslanburnu'na kadar kıyı gözetleme görevini verdi. 1. Kolorduyu da İzmir şehrinin emniyet ve asayişi ile birlikte körfezin savunulması ve Uzunada'nın (Kösten adası) işgali ile Arslan burnundan Fethiye'ye kadar deniz kıyılarının gözetlemesiyle görevlendirdi. Menderes Bölge Komutanlığı birliklerini lağvederek 46. Piyade Alayı ile Muğla Bölge Komutanlığı Kıyı Koruma birliklerini 1. Kolordu emrine verdi. Lağvedilecek diğer birliklerin subay ve erlerinin öteki Kolordulara taksim edilmesini, 4. Kolordunun 19 Eylül 1922 akşamına kadar Kırkağaç-Soma bölgesine intikalini emretti.” [5]
2. Kolordu ordu emrini alınca 7. Tümenden takviyeli bir alayla Dikili'de bulunan 14. Tümeni Ayvalık'a gönderdi. 14. Tümenin Menderes bölgesi emrinde bulunan 25. Alayının 1 Taburu alayına katıldı. 4. Tümen Bergama'ya gönderildi. Akçay iskelesi (hariç) ile Altınova'nın Çayağzı (dâhil) arasındaki kıyı kesimi 14. Tümene ve bunun güneyi, Arslan Burnu'na kadar, kıyı kesimi de gözetleme göreviyle 4. Tümene verildi. 7. Tümenle Kolordu karargâhı eski yerlerinde kaldılar. 1. Kolordu; 6. Tümene Arslan Burnu'ndan eski Menemen iskelesine (Karşıyaka iskelesinin 4 km. kuzeyinde) kadar olan kıyı kesiminin gözetlemesi görevini verdi.
Subaylarımızın raporlardan alınan bilgiye göre; 13 Eylül 1922 tarihi, ilçemiz Aliağa, Kırkağaç ve Soma'nın kurtuluş günüdür. Kutlu olsun.
[1] Milli Savunma Bak.14.11.202 1 tarih ve E-365 11188-095 02- 709925 sayı ile Aliağa Belediyesiene gön. Yazı ekleri,
[2] Selim Erkmen Röportajı, 13 Eylül 2022 Aliağa Ekspres Gazetesi,
[3]İşgalden Kurtuluşa, Yunan Ege'den Nasıl Gitti, Türkmen Parlak, İzmir Sosyal Hizmetler Vakfı Kültür Yayınları, 1983, İzmir.
[4] Milli Savunma Bak. Age. 13.09. 1922 tarihli eklerden.
[5] Türk İstiklâl Harbi, Cilt II: Batı Cephesi, 6. kısım, 2. kitap: Büyük Taarruz (1-31 Ağustos 1922), Genelkurmay Başkanlığı, 1995, Ankara.